Esas No: 2019/2735
Karar No: 2021/4903
Karar Tarihi: 07.06.2021
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2019/2735 Esas 2021/4903 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ..., Sarıçam İlçesi Dağcı Mahallesi çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında yol olarak tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında ırsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adına tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece verilen davanın kabulüne ilişkin önceki tarihli hüküm, Dairemizin 08.03.2018 tarih ve 2015/12222 Esas, 2018/1594 Karar sayılı ilamıyla, "..."na husumet yaygınlaştırılıp dava dilekçesi ve duruşma günü yöntemine uygun şekilde tebliğ edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin tüm deliller toplanıp değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesine” değinilerek sair yönleri incelenmeksizin bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne, fen bilirkişisinin 10.11.2014 tarihli rapor ve krokisinde (A) harfiyle gösterdiği 2.152,19 metrekare yüzölçümlü yerin davacı Sabahat Şeker adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili, davalı ... Belediye Başkanlığı vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, TMK"nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. ve 17. maddelerine dayalı olarak açılan, tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir. Mahkemece, hükme esas alınan fen bilirkişi krokisinde (A) harifyle gösterilen taşınmaz bölümü üzerinde dava tarihinden önce davacı yararına zilyetlikle mülk edinme şartlarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Dava konusu taşınmaz, 1962 yılında "yol" olduğu belirtilerek tescil harici bırakılmıştır. Böyle bir yerin, emek ve masraf yapılmak suretiyle imar-ihya işlemlerinin tamamlanarak tarıma elverişli hale getirilmesini müteakip, kazanmayı sağlayacak zilyetlik süresinin geçmesi şartıyla kazanılması mümkündür. O halde, uyuşmazlığın çözümünde imar-ihyanın ne zaman başladığının, ne zaman tamamlandığının ve zilyetliğin ne şekilde sürdürüldüğünün belirlenmesi önem arz etmektedir. Ne var ki; fen, orman ve ... mühendisi bilirkişi kurulu tarafından hazırlanan ortak raporda, taşınmaz üzerinde ihyanın ne zaman tamamlandığı ve taşınmazın tarım arazisi vasfıyla ne zamandan beri kullanıldığı yönünde bir değerlendirme yapılmadığı gibi taşınmaz bölümü üzerinde bulunan inşaii muhdesatların yaşlarıda tespit edilmemiş olup hazırlanan rapor hükme esas alınmaya elverişli bulunmamaktadır. Diğer taraftan, mahalli bilirkişi ve tanıkların taşınmaz bölümlerinin öncesi, kullanım durumu, zilyetlik mevcut ise bunun kim tarafından, ne zamandan beri ve ne şekilde sürdürüldüğü hususlarında somut olgulara dayalı ayrıntılı beyanları alınmamış; taşınmaz bölümünün imar planı kapsamında kalıp kalmadığı tereddütsüz biçimde belirlenmemiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayanılarak hüküm verilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, taşınmazın imar planı sınırları içinde kalıp kalmadığı, imar planı sınırları içinde kalıyorsa hangi yıl imar planı sınırları içine alındığı ve imar planının kesinleşip kesinleşmediği, ... Belediye Başkanlığı ve ... Büyükşehir Belediye Başkanlığından sorularak alınacak cevap ile tüm plan ve haritalar celp edilmeli, bu şekilde dosya ikmal edildikten sonra, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek mahalli bilirkişiler, taraf tanıkları, fen bilirkişi, inşaat mühendisi bilirkişisi ve 3 kişilik ... mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu huzuruyla yeniden keşif yapılmalı, yapılacak bu keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, dava konusu taşınmaz bölümünün önceki niteliğinin ne olduğu, imar-ihyaya muhtaç yerlerden olup-olmadığı, böyle yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmediği, edilmiş ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı, üzerinde ekonomik amacına uygun olarak sürdürülen zilyetliğin bulunup bulunmadığı ve zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğü hususlarında maddi olaylara dayalı somut bilgiler alınmalı, beyanları arasında oluşacak çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı; inşaat mühendisi bilirkişisinden, taşınmaz üzerindeki ev, duvar gibi muhdesatların yaşları ve ne zaman yapıldıkları hususunda rapor alınmalı, 3 kişilik ... bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin eğimini, niteliğini, toprak yapısını, bitki örtüsünü, üzerilerindeki ağaçların cinsini, adedini ve yaşını, taşınmazın imar ve ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığını ve imar ve ihyaya muhtaç yerlerden ise hangi tarihte başlanıldığını ve imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığını, taşınmaz bölümleri üzerinde ekonomik amaçlı zilyetliğe ne zaman başlanıldığını ve taşınmazın kullanım durumunu kesin olarak belirleyen bilimsel verilere dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; fen bilirkişisine, keşfi takibe ve denetlenmeye elverişli kroki ve rapor düzenlettirilmeli, 3402 sayılı Kanun"un 17. maddesi göz önüne alınarak taşınmaz imar planı kapsamında ise imar planı onay tarihinden önce imar planı kapsamı dışındaysa dava tarihine kadar 3402 sayılı Yasa"nın 14 ve 17. maddesinde öngörülen koşulların davacı taraf yararına gerçekleşmiş olup olmadığı değerlendirildikten sonra, tüm deliller değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.06.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.