Esas No: 2017/517
Karar No: 2018/1045
Karar Tarihi: 09.05.2018
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/517 Esas 2018/1045 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki “ayıplı araç satımı nedeniyle değişim, onarım ya da değer kaybının tahsili” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla Malatya 2. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 30.05.2013 gün ve 2012/239 E., 2013/293 K. sayılı karar, davalı ...Ş. vekili tarafından temyiz edilmekle Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 29.01.2014 gün ve 2013/27083 E., 2014/2387 K. sayılı kararı ile:
“…Davacı, 1.5.2008 tarihinde davalı ...r Petrol Ürünleri Otm. Şti. A.Ş." den 32.655 TL" ye Honda Civic marka araç satın aldığını, aracın arka bagaj kapısı üstü, arka sağ ve sol çamurluk üstü ve üst tavan kısmında alttan çıkan siyah küçük lekeler olduğunu, davalı servise aracı götürdüğünde bu lekelerin dış etmenden kaynaklı olduğunun, üretim hatası olmadığının söylendiğini, aracın gizli ayıplı olup bu ayıbın aracın piyasa değerinin düşmesine neden olunduğu için öncelikle aracın ayıpsız misli ile değişimini, olmadığı takdirde araçtan ayıp oranında bedel indirimi talep etmiştir.
Davalı, aracın ayıplı olmadığını, ayıp için gerekli ihbar sürelerinin geçtiğini, araçta dış etkenden kaynaklı deformasyon bulunduğunu beyan ederek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davacının değişim talebinin reddine, bedel indirimi talebinin kabulü ile 10.123,15 TL" nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine dair verilen karar davalı ...Ş. Tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı bu davasında araçtaki mevcut boya kusuru nedeniyle tazminat talebinde bulunmuş olup, mahkemece 11.4.2013 tarihli ek bilirkişi raporu uyarınca karar verilmiştir. Oysa ki 22.10.2012 tarihli kök raporun mahkemeye ibrazından sonra 29.11.2012 tarihli oturumda davacı bu raporda belirlenen miktarı kabul etmiştir. Davacının bu beyanı mahkemeyi ve kendisini bağlar. Hal böyle olunca kök raporda bilirkişi tarafından hesaplanan 5.000 TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken ek rapor benimsenerek yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir…”
gerekçesi ile bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, satın alınan aracın ayıplı olduğu iddiasıyla misli ile değiştirilmesi, olmadığı takdirde aracın ücretsiz onarımı ve değer kaybının davalılardan tahsili, seçimlik taleplerinin reddi hâlinde aracın garanti kapsamında ücretsiz onarılması istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalı ...r Petrol Ürünleri Otomotiv Tic. ve San. A.Ş." den 01.05.2008 tarihinde Honda Civic marka araç satın aldığını, satın aldığı tarihten itibaren dört yıl geçtiğini ve aracı sürekli olarak kapalı otoparka park ettiğini, aracın 31.000 kilometrede olduğunu buna rağmen arka bagaj kapısı üstü, arka sağ ve sol çamurluk üstü ve üst tavan kısmında alttan çıkan siyah küçük lekeler oluştuğunu, servise götürdüğünde bu lekelerin dış etkenlerden kaynaklandığı, üretim hatası olmadığının söylendiğini, araçtaki lekelenmenin gizli ayıp niteliğinde olduğunu ve aracın piyasa değerinin düşmesine neden olduğunu ileri sürerek, öncelikle aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini, olmadığı takdirde ücretsiz onarılmasını ve ayıp nedeniyle oluşan değer kaybının hesaplanarak davalılardan tahsiline karar verilmesini, bu seçimlik taleplerinin reddi hâlinde aracın garanti kapsamında ücretsiz onarılmasını talep etmiş, 21.03.2013 günlü oturumda ise aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini, olmadığı takdirde ayıp oranında bedel indirimi yapılarak davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ...Ş. vekili, davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, 30 günlük ayıp ihbar süresinin dolduğunu, araçta üretimden kaynaklanan ayıp bulunmadığını, boya probleminin dış etkenlerden kaynaklandığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini, olmadığı takdirde bedel indirimi ya da onarıma karar verilmesini, bu talebin de kabul edilmemesi hâlinde araçta oluşan yıpranma payının ve değer kaybının bedelden mahsup edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ...r Petrol Ürünleri Otomotiv Tic. ve San. A.Ş. vekili, davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, 30 günlük süre içinde ayıp ihbarında bulunulmadığını, araçtaki problemlerin kullanım hatası ya da dış etkenlerden kaynaklandığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, alınan bilirkişi raporuna göre dava konusu araç üzerinde, lekeler tespit edildiği, boya tam kurumadan cilanın yapılması veya boyanın homojen yayılmaması nedeniyle lekelerin ortaya çıktığı, boya hatasının aracın üretimi sırasında meydana geldiği, bu hatanın esaslı bir tamirat ile giderilmesinin mümkün olmadığı, yapılacak tamiratın araçta ciddi düzeyde maddi değer kaybına neden olacağı ve ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğu gerekçesiyle davacının aracın misli ile değişimi talebinin reddine, aracın ayıplı olması nedeniyle bedel indirimi talebinin kabulü ile 10.123,15 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Davalı ...Ş. vekilinin temyizi üzerine karar, Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde açıklanan gerekçelerle bozulmuştur.
Mahkemece, davacının dava dilekçesinde aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini, olmadığı takdirde ayıbın onarılarak giderilmesini ve ayıp nedeniyle oluşan değer kaybının kendisine ödenmesini talep ettiği, davacı 22.10.2012 tarihli bilirkişi raporuna karşı bir diyeceğinin olmadığını beyan etmiş ise de kök rapora karşı beyanından sonra 21.03.2013 günlü oturumda, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini, olmadığı takdirde ayıp oranında bedel indirimi yapılması şeklinde talebini ıslah ettiği, kök raporu kabul ettiği tarihte henüz talep sonucunu ıslah etmediği, böyle olunca davacının ıslah talebi dikkate alınarak bedel indirimi yönünden alınan ek bilirkişi raporunun dikkate alındığı, davacının 22.10.2012 tarihli bilirkişi raporuna ilişkin kabulünün tespit edilen ayıba yönelik olduğu gerekçesi ile direnme kararı verilmiştir.
Direnme kararı davalı ...Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; davacının ayıplı olduğunu iddia ettiği araç için mahkemece alınan 22.10.2012 tarihli kök rapora karşı 29.11.2012 günlü oturumda “gelen rapora bir diyeceğimiz yoktur davanın kabulüne karar verilmesini talep ediyoruz” şeklindeki beyanı dikkate alınarak, davacının bu raporda belirlenen bedeli kabul etmiş sayılıp sayılmayacağı, davacının 21.03.2013 günlü oturumda aracın misli ile değiştirilmesi, olmadığı takdirde bedel indirimine karar verilmesi yönündeki talebinin, 29.11.2012 günlü oturumda bilirkişi raporuna itiraz etmemesi karşısında, bedel indirimine karar verilip verilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında işin esasının incelenmesinden önce, temyize konu kararın gerçekte yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı, dolayısıyla temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulunca mı, yoksa Özel Dairece mi yapılması gerektiği hususu ön sorun olarak tartışılmıştır.
Bilindiği üzere direnme kararının varlığından söz edilebilmesi için mahkeme, bozma kararından esinlenerek yeni herhangi bir delil toplamadan önceki deliller çerçevesinde karar vermeli, gerekçesini önceki kararına göre genişletebilirse de değiştirmemelidir.
Diğer bir deyişle mahkemenin yeni bir delile dayanmak veya bozmadan esinlenmek suretiyle gerekçesini değiştirerek veya daha önce üzerinde durmadığı bir hususu bozmada işaret olunan şekilde değerlendirerek karar vermiş olması hâlinde direnme kararının varlığından söz edilemez.
Somut olayda, ilk kararda alınan bilirkişi raporlarına göre araçtaki boya hatasının aracın üretimi sırasında meydana geldiği ve bu ayıbın onarım ile giderilmesinin mümkün olmadığı, yapılacak onarımın araçta ciddi oranda değer kaybına neden olacağı araçta oluşan ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğu davacının ayıp nedeniyle bedel indirimi talebi dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Özel Daire bozma kararı sonrasında ise önceki gerekçeler yanında, davacının kök rapora karşı 21.03.2013 günlü oturumdaki beyanında, aracın öncelikle misli ile değiştirilmesini, bu talebi yerinde görülmez ise ayıplı değerin bedelden düşülerek tahsilini talep ettiği, her ne kadar dava dilekçesinde ücretsiz onarılıp değer kaybının da tarafına ödenmesini talep etmiş ise de bu talebini asli talep olarak aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, olmadığı takdirde ayıp oranında bedel indirimi yapılması şeklinde ıslah ettiğini bildirdiği, davacının talebini ıslah etmesi nedeniyle araçtaki ayıp nedeniyle yapılacak bedel indiriminin hesaplanması için bilirkişiden ek rapor alındığı ve alınan ek rapora göre davacının ıslah talebi dikkate alınarak karar verildiği hususlarına da dayanılarak direnme kararı verilmiştir.
Görüldüğü üzere direnme kararında davacının 21.03.2013 günlü oturumdaki ıslah beyanı ve ıslah dilekçesi dikkate alınarak yeni bir gerekçeye dayalı olarak direnme kararı verilmiştir.
Şu hâle göre, mahkemenin direnme olarak adlandırdığı temyize konu kararın usul hukuku anlamında gerçek bir direnme kararı olmadığı; ilk kararda tartışılıp değerlendirilmemiş yeni bir gerekçeye dayalı, yeni hüküm niteliğinde olduğu kabul edilmelidir.
Hâl böyle olunca, yeni hükmün temyizen incelenmesi görevi Hukuk Genel Kuruluna değil Özel Daireye aittir.
Bu nedenle yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ...Ş. vekilinin yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 13. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 09.05.2018 gününde oy birliği ile karar verildi.