Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/4249 Esas 2022/1646 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/4249
Karar No: 2022/1646
Karar Tarihi: 23.03.2022

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/4249 Esas 2022/1646 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, ticari ilişkiden kaynaklanan fatura alacağı için başlatılan icra takibinde yapılan itirazın iptal edilerek takibin devamı ve icra inkar tazminatı talep etti. İlk kararda takibin kısmen iptal edilerek asıl alacak üzerinde %20 icra inkar tazminatı hükmedildi. Ancak Yargıtay bozarak daha yüksek bir takip tutarının iptal edilmesi ve icra inkar tazminatı talebinin reddedilmesi gerektiğine karar verdi. İkinci kararda da bu doğrultuda karar alındı ve icra inkar tazminatı talebi reddedildi. Ancak Yargıtay'ın birinci bozma kararı uyarınca verilen ilk kararda icra inkar tazminatına hükmedilmesi usulü kazanılmış bir hak olarak kabul edilirken, ikinci kararda bu karara uyulmadığı için kararın düzeltilerek onanması gerektiği belirtildi. Kararda, usulü kazanılmış hakkın önemi ve 6100 sayılı HMK ile de geçerli olduğu vurgulanarak, 1086 sayılı HUMK'nın 438. maddesi açıklandı.
6. Hukuk Dairesi         2021/4249 E.  ,  2022/1646 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik verilen hüküm süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, taraflar arasında ticari ilişkinden kaynaklanan 247.800,00 TL fatura alacağından bakiye kalan 20.000,00 TL’nin tahsili için İstanbul Anadolu 13. İcra Müdürlüğünün 2013/19326 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, fakat davalı şirketin yaptığı itiraz neticesinde takibin durduğunu beyan ederek, itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama neticesi verilen ilk kararda, davanın kısmen kabulü ile icra takibine yapılan itirazın kısmen iptaline, takibin 5.395,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, davacının kabul edilen asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile 1.078,20 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmiştir.
    İşbu karar davacı vekilince temyiz edilmiş, Yargıtay (Kapatılan) 15.Hukuk Dairesinin 06.06.2017 tarihli ilamıyla davacı yararına bozulmuştur. Bozmaya uyan mahkemece verilen ikinci kararda, davanın kısmen kabulü ile icra takibine yapılan itirazın kısmen iptaline, takibin 7.380,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, alacak likit olmayıp yargılama sonucu belirlendiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma ilamı gereğince inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2- Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
    Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece ilk kararda davanın kısmen kabulüne karar verildiği, kabule karar verilen kısım yönünden icra inkar tazminatına hükmedildiği, kararın davacı vekilince temyiz edildiği ve davacı yararına bozulduğu anlaşılmaktadır.
    1086 sayılı HUMK'nın yürürlükte olduğu dönemde çıkartılan 09.05.1960 tarih, 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında; Yargıtay'ın bozma kararına uyulmakla orada belirtilen biçimde işlem yapılması yolunda lehine bozma yapılan taraf yararına usulî kazanılmış hak, aynı doğrultuda işlem yapılması yolunda yerel mahkeme için de zorunluluk doğacağı, usulî kazanılmış hakka ilişkin açık kanun hükmü olmasa da temyiz sonucu verilecek bozma kararının hukuka ve usule uygun karar verilmesini sağlamaktan ibaret olan amacı ve muhakeme usulünün hakka varma ve hakkı bulma maksadıyla kabul edilmiş olması yanında, hukuki alanda istikrar amacıyla kabul edilmiş bulunması bakımından usulî kazanılmış hak müessesesi usul hukukunun dayandığı ana esaslardan olup, kamu düzeniyle de ilgili olduğu belirtilmiştir. 6100 sayılı HMK'da da usulî kazanılmış hakka ilişkin açık bir düzenleme bulunmamakta ise de, bu ilkenin uygulanma gerekliliği HMK hükümleri karşısında da varlığını sürdürmektedir. Yargıtayın bozma kararına uyan mahkeme, bozma kararı uyarınca işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır. Çünkü, mahkemenin bozma kararına uyması ile, bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usulü müktesep hak doğmuştur.
    Bu açıklamalar kapsamında somut olay değerlendirildiğinde; davacı dava dilekçesinde asıl alacağa işleyecek %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiş olup, ilk kararda 1.078,20 TL icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve bu karar sadece davacı vekilince temyiz edilmiş olduğundan, ikinci kararda icra inkar tazminatı talebinin reddi usuli kazanılmış hakkın çiğnenmesi anlamına gelmektedir. Bu yönüyle mahkemece verilen karar bozmayı gerektirmiş ise de; yapılan yanlışlık yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nın 438. maddesinin 7. fıkrası gereğince kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 bentte açıklanan nedenlerle diğer temyiz itirazının kabulü ile mahkeme kararının “HÜKÜM” bölümünün (1) numaralı maddesinin 3. bendinde yer alan "Alacak likit olmayıp yargılama sonucu sarahiyet kesbettiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine," ibaresinin karardan çıkartılarak yerine "ilk kararda icra inkar tazminatı olarak kabul edilen, 1.078,20TL'nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine" ibaresinin yazılmasına, bu haliyle kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine,
    karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 23.03.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara