Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/4084 Esas 2022/1636 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/4084
Karar No: 2022/1636
Karar Tarihi: 23.03.2022

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/4084 Esas 2022/1636 Karar Sayılı İlamı

6. Hukuk Dairesi         2021/4084 E.  ,  2022/1636 K.

    "İçtihat Metni"

    İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen kararın temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili; müvekkili ile davalı arasında 28/11/2008 tarihli "Borç Tasfiyesine İlişkin Protokol" düzenlendiğini, bu protokol gereğince davalının müvekkiline borçlu olduğunu kabul ettiğini, ancak bakiye 48.000,00 TL'lik borcunu ödemediğini, bu tutarın işlemiş faizinin 32.605,81 TL olduğunu, imzalanan protokolde cezai şartın da talep edildiğini, cezai şart miktarının 30.750,00 TL olduğunu, cezai şart için işlemiş faiz tutarının 20.881,30 TL olduğunu, alacağın tahsili için davalı aleyhine Kadıköy 3. İcra Müdürlüğünün 2012/21386 esas sayılı dosyası üzerinden davalı aleyhine takibe geçildiğini, davalının icra takibine yaptığı haksız itirazın hem yetki yönünde hem de esasen iptalini, haksız itirazda bulunan davalı şirketin %20'den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin ünvanının limited şirketi olduğunu, anonim şirkete dönüşmediğini, davanın A.Ş. adına açılmış olduğundan husumet yönünden davanın reddi gerektiğini, dosyaya sunulan Borç Tasfiyesine ilişkin protokolün hukuken geçerli bir sözleşme olmadığını, geçerli bir sözleşmeden bahsedilmesi için her iki tarafın karşılıklı olarak şirket yetkililerince kabul edilerek irade beyanına uygun şirket yetkililerinin imzalarının bulunması gerektiğini, oysa ki söz konusu protokolde müvekkili şirketi borçlandıran imzanın, şirket müdürü tarafından imzalanmadığını, bu nedenle geçerli bir sözleşmeden bahsedilemeyeceğini, protokolde belirtilen cezai şart ve 48.000,00 TL faiz isteminin müvekkili şirketle alakası olmadığını, borca yönelik olarak daha önceden müvekkili şirkete herhangi bir ihtar ve uyarı da yapılmadığını, haksız ve mesnetsiz davanın reddini, davacıya %20'den az olmamak üzere inkar tazminatına yükletilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece takibin 89.884,67 TL üzerinden, cezai şart ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi işletilmek suretiyle devamına ve asıl alacağın %20'si oranında hesaplanacak icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair verilen karar hakkında davalı vekilince istinaf isteminde bulunulmuştur. İlk derece mahkemesince 02.03.2021 tarihli ilamı ile davalıya verilen kesin süre içerisinde istinaf harçları tamamlanmadığından HMK 344. madde hükmü gereğince istinaftan vazgeçilmiş sayılmasına karar verilmiştir. Davalı vekilince işbu ek karara karşı istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15.Hukuk Dairesi tarafından başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Davalı vekili başvurunun esastan reddi kararına karşı temyiz isteminde bulunmaktadır.
    Davacı vekiline 22.02.2021 tarihinde tebliğ edilen muhtıra ile “ ... bir haftalık kesin süre içinde 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvuru harcı ile toplam 6.140,03 TL ilam harcının ¼ ü bulunan 1.535,01 TL istinaf peşin harcının tamamlanması ...” istenmiş, davalı vekilince 24.02.2021 tarihli sayman mutemet alındısı ile “İstinaf Kanun Yoluna Başvurma Harcı- 162,10 TL” + “İstinaf Karar Harcı (Nispi)-1.372,91 TL” olmak üzere toplam “1.535,01 TL” harç yatırılmıştır. Davalı vekilince başvurma harcı ile birlikte 1.535,01 TL nispi istinaf karar harcı yatırılması gerekirken başvurma harcı ile istinaf karar harcı toplamı 1.535,01 TL yatırılmıştır. Eksik yatırılan 162,10 TL nispi harç da göz önünde bulundurulduğunda gerçekleşen eksikliğin kabul edilebilir maddi hataya dayandığının kabulü hakkaniyet gereğidir. Bu durumda, eksik harcın tamamlanması için yeniden muhtıra çıkartılıp HMK 344.maddesi hükmü gereğince ilgili prosedürün tamamlanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bölge adliye mahkemesince ilk derece mahkemesi kararına yönelik başvurunun esastan reddi kararı doğru olmamıştır.
    Bu nedenle mahkemece eksik kalan harç ve varsa eksik avans için yeniden muhtıra çıkarılarak HMK. 344 hükmü gereği verilen kesin süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde mahkemece yine başvurunun yapılmamış sayılmasına karar verilmesi, tamamlanması halinde ise istinaf incelemesinin yapılması hususunda dosyanın bölge adliye mahkemesine gönderilmesi için kararın bozulması uygun bulunmuştur.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmü temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK 373. madde hükümleri gözetilerek dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin ise bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine, 23.03.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara