Esas No: 2011/4-62
Karar No: 2011/68
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2011/4-62 Esas 2011/68 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
İtirazname:2011/34853
Yargıtay Dairesi : 4. Ceza Dairesi
Mahkemesi : KAYSERİ 4. Asliye Ceza
Günü : 08.05.2006
Sayısı : 83-372
Görevli memura hakaret ve kamu malına zarar verme suçlarından sanık E. Ç.’nin,
765 sayılı TCY’nın 266/1, 80, 266/2, 516/3, 522, 523, 71 ve 72. maddeleri uyarınca 6 ay 20 gün hapis ve 789.894.000 TL ağır para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin, Kayseri 4. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 27.10.2004 gün ve 904-833 sayılı hüküm, sanık tarafından temyiz edilmiş ise de, Yargıtay C. Başsavcılığının 21.12.2005 gün ve 237869 sayılı yazısı ile yürürlüğe giren yeni yasaların değerlendirilmesi amacıyla dosya mahalline iade edilmiştir.
Yapılan lehe yasa değerlendirmesi sonucunda, Kayseri 4. Asliye Ceza Mahkemesince 08.05.2006 gün ve 83-372 sayı ile sanığın 765 sayılı TCY"nın 266/2, 80; 516/3, 522, 523 ve 647 sayılı Yasanın 4. maddesi uyarınca 1.743 YTL adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin hükmün, sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay 4. Ceza Dairesince 10.05.2010 gün ve 12156-9423 sayı ile;
“… Sanığın adli sicil kaydında yer alan Kayseri 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 2001/585 E, 2002/57 K. sayılı kararıyla verilen erteli cezasının koşulları bulunmasına karşın 765 sayılı TCY’nın 95/2. maddesi uyarınca aynen infazına karar verilmemiş ise de, infaz evresinde gözetilebileceği,
Suç tarihi itibarı ile görevliye hakaret suçunun görevli sayısınca oluştuğu gözetilmeden 765 sayılı kanunun 266/2. maddesi ile verilen cezanın aynı Yasanın 80. maddesi ile artırım yapılması suretiyle eksik ceza verilmiş ise de, karşı temyiz olmadığından bozmayı gerektirme¬diği” eleştirisiyle onanmasına karar verilmiştir.
Yargıtay C.Başsavcılığı ise 07.03.2011 gün ve 34853 sayı ile;
“765 sayılı Türk Ceza Yasasının 55/3. madde ve fıkrasında yer alan, ‘fiili işlediği zaman 15 Yaşını bitirmiş olup da 18 yaşını bitirmemiş olanlar hakkındaki cezaların üçte bire kadarı indirilir’ hükmü gözetilmeyerek 01.01.1986 doğumlu olan ve suç tarihinde 18 yaşını ikmal etmemiş bulunan sanığa fazla ceza tayin edildiği” görüşüyle itiraz yasa yoluna başvurarak Özel Daire onama kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesi isteminde bulunmuştur.
Dosya Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca değerlen¬diril¬miş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Sanığın görevli memura hakaret ve kamu malına zarar verme suçlarından, 765 sayılı TCY"nın 266/2, 80; 516/3, 522 ve 523. maddeleri uyarınca cezalandırılmasına karar verilen somut olayda, Özel Daire ile Yargıtay C.Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, 01.01.1986 doğumlu olan sanık hakkında, 16.07.2003 tarihinde işlediği kamu malına zarar verme ve görevli memura hakaret suçlarından hüküm kurulurken, yaş küçüklüğü nedeniyle indirim yapılmasının gerekip gerekmediğinin belirlenme¬sine ilişkindir.
İncelenen dosya içeriğinden;
Olay günü bir soruşturma nedeniyle karakolda bulunan babası ve kardeşini görmek için Mimarsinan Polis Karakolu’na giden sanığın, burada kolluk görevlilerine sinkaflı sözler sarfetmek ve eliyle karakoldaki bir odanın pencere camını kırmak suretiyle atılı suçları işlediği, 01.01.1986 doğumlu olan sanığın suç tarihi olan 16.07.2003 günü itibarıyla 18 yaşını doldurmadığı, buna karşın sanık hakkında yerel mahkemece hüküm kurulurken yaş küçüklüğü nedeniyle indirim yapılmadığı hususlarında bir uyuşmazlığın bulunmadığı,
Anlaşılmaktadır.
765 sayılı TCY’nın 55. maddenin 3. fıkrasındaki düzenlemeye göre, fiili işlediği zaman onbeş yaşını bitirmiş olup da onsekiz yaşını bitirmemiş olanlar hakkında hükmolunan cezaların üçte bire kadarının indirilmesi zorunludur.
Suç tarihi itibarıyla 15-18 yaş grubu içerisinde yer alan sanık hakkında görevli memura hakaret ve kamu malına zarar verme suçlarından kurulan hükümlerde, 765 sayılı TCY’nın 516/3. ve 266/2. maddeleri uyarınca belirlenen temel cezalardan, anılan Yasanın 55/3. maddesi uyarınca yaş küçüklüğü nedeniyle indirim yapılmaması suretiyle fazla cezaya hükmolunması usul ve yasaya aykırıdır.
Ceza Genel Kurulunun yerleşmiş kararlarında da vurgulandığı üzere, Ceza Genel Kurulunca inceleme yapılırken, Özel Daire kararının hukuka aykırı görülerek kaldırılması ve yerel mahkeme hükmünün esastan veya usulden bozulması halinde, itirazın kabulü ile dava derdest hale geleceğinden, dava zamanaşımı süresinin dolduğunun saptanması durumunda kamu davasının düşmesine de karar verilmesi gerekmektedir.
Görevli memura hakaret suçundan kurulan hüküm ile ilgili olarak, eylemin daha ağır bir suçu oluşturma olasılığı bulunmamakta olup, suç tarihi olan 16.07.2003 günü itibarıyla yürürlükte olan ve sonradan yapılan değişikliklere nazaran daha lehe hükümler içeren 765 sayılı Yasa’nın 266/2. maddesine göre, bu suçun gerektirdiği cezanın üç aydan iki seneye kadar hapis ve ağır para cezası olduğu ve 765 sayılı Yasa’nın 102/4. maddesindeki 5 yıllık asli aynı Yasanın 104/2. maddesi uyarınca da 7 yıl 6 aylık kesintili zamanaşımı süresine tabi olduğu suç tarihinden itibaren geçmesi gereken 7 yıl 6 aylık kesintili zamanaşımının 16.01.2011 tarihi itibarıyla dolduğu görülmektedir.
Diğer taraftan; 765 sayılı Türk Ceza Yasasının 523. maddesi, “Bu babın birinci, üçüncü, dördüncü ve beşinci fasıllarında ve 516 ncı maddenin birinci fıkrasında ve 518 ve 519 ve 521 inci maddelerinde beyan olunan cürümlerden birini işleyen kimse kendi hakkında bir günü takibat icrasına başlanmadan evvel aldığını iade eylerse yahut işlenen fiilin mahiyetine ve sair ahvale nazaran red ve iade kabil olmadığı takdirde mutazarrının zararını tamamen tazmin ederse göreceği ceza üçte birden üçte ikiye kadar indirilir.
Eğer bu red ve iade veya tazmin hususi takibat esnasında fakat işin mahkemeye verilme¬sinden evvel vuku bulursa failin göreceği ceza altıda birden üçte bire kadar indirilir.
494 üncü maddenin 2, 3 ve 4 numaralı bentleri ile 521 a ve 521 b maddelerinde yazılı cürümlerden dolayı da yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanır” şeklindedir.
765 sayılı TCY’nın 523. maddesi, 29.06.1955 gün ve 10-16 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 11.11.1997 gün ve 248-288 sayılı kararı başta olmak üzere birçok kararında da açıklandığı üzere, “iade ve tazmin esasına” dayalı bir düzenleme olup, anılan maddenin 1. fıkrasına göre, aynı Yasanın 516/3. maddesinde düzenlenen kamu malına zarar verme suçundan kurulan hükümlerde uygulanma olanağı bulunmamaktadır.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; suç tarihinde Mimar Sinan Polis Karakolu’nun bir odasının pencere camını eliyle vurmak suretiyle kıran sanığın kamu malına zarar verme suçundan 765 sayılı TCY’nın 516/3. maddesine göre cezalandırılmasına karar verilen olayda, oluşan zararı gidermesi nedeniyle aynı Yasanın 523. maddesi uygulanmak suretiyle hükmolunan cezasından indirim yapılması usul ve yasaya aykırıdır.
Bu nedenlerle,
1- Görevli memura hakaret etme suçuna ilişkin olarak;
Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının kabulü ile Özel Daire kararının kaldırılmasına, yerel mahkeme hükmünün bozulmasına, ancak zamanaşımı gerçekleşmiş bulunduğundan, sanık hakkında görevli memura hakaret suçundan açılmış bulunan kamu davasının 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı CYUY’nın 322. ve 5271 sayılı CYY’nın 223. maddesi uyarınca düşmesine,
2- Kamu malına zarar verme suçuna ilişkin olarak ise;
Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının kabulü ile Özel Daire kararının kaldırılmasına, yerel mahkeme hükmünün “yaş küçüklüğü nedeniyle indirim yapılmamış olması” ve “765 sayılı TCY’nın 523. maddesinin uygulanması” isabetsizliklerinden, aleyhe temyiz bulunmadığından ceza miktarı yönünden 5320 sayılı Yasanın 8. maddesine göre halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı CYUY’nın 326/son madde ve fıkrası uyarınca kazanılmış hak saklı kalmak koşuluyla bozulmasına,
Karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay C. Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
2- Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 10.05.2010 gün ve 12156-9423 sayılı onama kararının KALDIRILMASINA,
3- a-) Görevli memura hakaret etme suçundan;
Kayseri 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 08.05.2006 gün ve 83-372 sayılı hükmünün “sanık hakkında 765 sayılı TCY’nın 55/3. maddesi uyarınca yaş küçüklüğü indirimi yapılma¬ması” nedeniyle BOZULMASINA,
Ancak itirazın kabulü ile kamu davası derdest hale gelmiş olmakla, suç tarihinden itibaren 7 yıl 6 aylık kesintili zamanaşımı, 16.01.2011 tarihinde dolmuş olup 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı CYUY’nın 322. maddesi gereğince karar verilmesi olanaklı görüldüğünden, sanık hakkında görevli memura hakaret suçundan açılan kamu davasının 765 sayılı TCY’nın 102/4 ve 104/2. maddeleri ile 5271 sayılı CYY’nın 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE,
b-) Kamu malına zarar verme suçundan;
Kayseri 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 08.05.2006 gün ve 83-372 sayılı hükmünün “yaş küçüklüğü nedeniyle indirim yapılmamış olması” ve “uygulanma olanağı bulunmadığı halde 765 sayılı TCY’nın 523. maddesi uyarınca verilen cezada indirim yapılması” isabetsizlik¬lerin¬den, karşı temyiz bulunmadığından ceza miktarı yönünden 5320 sayılı Yasanın 8. maddesine göre halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı CYUY’nın 326/son madde ve fıkrası uyarınca kazanılmış hak saklı kalmak koşuluyla BOZULMASINA,
4-Dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 26.04.2011 tarihinde yapılan müzakerede oybirliği ile karar verildi.