Esas No: 2016/238
Karar No: 2016/238
Karar Tarihi: 13/4/2021
AYM 2016/238 Başvuru Numaralı ALİ TULUM Başvurusuna İlişkin Karar
TÜRKİYE CUMHURİYETİ |
ANAYASA MAHKEMESİ |
|
|
İKİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
ALİ TULUM BAŞVURUSU |
(Başvuru Numarası: 2016/238) |
|
Karar Tarihi: 13/4/2021 |
|
İKİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
Başkan |
: |
Kadir ÖZKAYA |
Üyeler |
: |
M.Emin KUZ |
|
|
Rıdvan GÜLEÇ |
|
|
Yıldız SEFERİNOĞLU |
|
|
Basri BAĞCI |
Raportör |
: |
Gökçe GÜLTEKİN YILMAZ |
Başvurucu |
: |
Ali TULUM |
Vekili |
: |
Av. Gülcan KARAKAŞ |
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, zabıta görevlisi tarafından darbedilme nedeniyle kötü muamele yasağının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 31/12/2015 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
5. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:
6. Başvurucu "Komünist Kürdistan Tehlikesi" isimli kitabı Samsun"un Canikli ilçesindeki bazı posta kutularına izinsiz dağıttığı gerekçesiyle zabıta görevlisi E.B. tarafından darbedildiğini ileri sürmüştür.
7. Başvurucu, zabıta görevlisi E.B. tarafından darbedildiğini belirterek İçişleri Bakanlığına şikâyette bulunmuştur.
8. Canikli Kaymakamlığının 8/10/2015 tarihli kararıyla görevinin dışına çıkarak, kitap dağıtmaya engel olacak şekilde başvurucuya şiddet uyguladığı gerekçesiyle E.B. hakkında soruşturma izni verilmesine karar verilmiştir.
9. Bu karara karşı E.B. itiraz etmiştir. Samsun Bölge İdare Mahkemesinin 3/11/2015 tarihli kararıyla, olayın oluş biçimi, soruşturmacının soruşturma izni verilmemesi yönündeki teklifi ve dosyadaki diğer delillerin birlikte değerlendirilmesi sonucunda E.B. ile isnat edilen eylem arasında illiyet bağının olmadığı kanaatine varılmış; itirazın kabulüne ve E.B. hakkında soruşturma izni verilmemesine karar verilmiştir.
10. Anılan karar başvurucuya 1/12/2015 tarihinde tebliğ edilmiştir.
11. Başvurucu 31/12/2015 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
12. Mahkemenin 13/4/2021 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
13. Başvurucu; bazı posta kutularına kitap dağıttığı sırada zabıta görevlisi E.B.nin kitap dağıtmak için izin almadıkları gerekçesiyle kendisini araca davet ettiğini, araçta E.B.nin hakaret ve tehditlerine maruz kaldığını, araçtan indirildikten sonra E.B. tarafındandarbedildiğini, İçişleri Bakanlığına şikâyette bulunmasının ardından E.B. hakkında kınama cezası ve soruşturma izni verildiğini ancak E.B.nin itirazı üzerine soruşturma izni verilmesine dair kararın kaldırıldığını, anılan kararın kesin olduğunu ve başvurabilecek herhangi bir iç hukuk yolunun kalmadığını belirterek kötü muamele yasağının, adil yargılanma hakkının ve etkili başvuru hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme
14. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Somut olayda ihlal iddialarının özü itibarıyla kötü muamele yasağı kapsamındaincelenmesi gerektiği değerlendirilmiştir.
15. Bireysel başvuru yolunun ikincil niteliği gereği, Anayasa Mahkemesine başvuruda bulunabilmek için öncelikle olağan kanun yollarının tüketilmesi zorunludur. Başvurucunun bireysel başvuru konusu şikâyetini öncelikle ve süresinde yetkili idari ve yargısal mercilere usulüne uygun olarak iletmesi, bu konuda sahip olduğu bilgi ve delilleri zamanında bu makamlara sunması, bu süreçte dava ve başvurusunu takip etmek için gerekli özeni göstermiş olması gerekir (İsmail Buğra İşlek, B. No: 2013/1177, 26/3/2013, § 17).
16. Bireyin bir devlet görevlisi tarafından hukuka aykırı olarak ve Anayasa"nın 17. maddesini ihlal eder biçimde bir muameleye tabi tutulduğuna ilişkin savunulabilir bir iddiasının bulunması hâlinde Anayasa"nın 17. maddesi -"Devletin temel amaç ve görevleri" kenar başlıklı 5. maddedeki genel yükümlülükle birlikte yorumlandığında- etkili resmî bir soruşturmanın yapılmasını gerektirmektedir. Bu soruşturma, sorumluların belirlenmesini ve cezalandırılmasını sağlamaya elverişli olmalıdır (Tahir Canan, § 25).
17. Usul yükümlülüğünün bir olayda gerektirdiği soruşturma türünün bireyin maddi ve manevi varlığını koruma hakkının esasına ilişkin yükümlülüklerin cezai bir yaptırım gerektirip gerektirmediğine bağlı olarak tespiti gerekmektedir. Kasten ya da saldırı veya kötü muameleler sonucu meydana gelen ölüm ve yaralama olaylarına ilişkin davalarda Anayasa’nın 17. maddesi gereğince devletin ölümcül ya da yaralamalı saldırı durumunda sorumluların tespitine ve cezalandırılmalarına imkân verebilecek nitelikte cezai soruşturmalar yürütme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu tür olaylarda, yürütülen idari ve hukuki soruşturmalar ve davalar sonucunda sadece tazminat ödenmesi bu hak ihlalini gidermek ve mağdur sıfatını ortadan kaldırmak için yeterli değildir (Serpil Kerimoğlu ve diğerleri, B. No: 2012/752, 17/9/2013, § 55).
18. Somut olayda başvurucu, kolluk görevlisinin kötü muamelesine maruz kaldığı iddiasıyla her ne kadar İçişleri Bakanlığına başvuruda bulunmuş ise de başvurucunun darbedildiği iddiasıyla Cumhuriyet Başsavcılığına şikâyette bulunduğuna dair bir bilgi başvuru dosyasına yansımamış; bu sürece ilişkin yargı kararları dosyaya eklenmemiştir. Bu durumda başvurucunun kendisinden beklenen özen yükümlülüğü çerçevesinde şikâyetini yetkili mercilere iletmediği ve olağan kanun yollarını tüketmediği değerlendirilmiştir (benzer yöndeki karar için bkz. Zeki Güngör, B. No: 2013/8491, 31/3/2016, §§ 35-45).
19. Açıklanan gerekçelerle başvurunun diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Kötü muamele yasağının ihlal edildiğine ilişkin iddianın başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 13/4/2021 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.