Suç delillerini yok etme suçundan sanık D. A.’ın, 5237 sayılı TCY’nın 281/1, 62/1 ve 53/1. maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna ve 5271 sayılı CYY’nın 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin, Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 12.11.2009 gün ve 291-349 sayılı hüküm, sanık müdafii ile katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosyayı inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesince 26.01.2011 gün ve 3589-193 sayı ile;
“...Hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren 5560 ve 6008 sayılı Kanunlarla değişik CMK’nın 231/5. maddesi uyarınca sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması” isabetsizliğinden hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 22.02.2011 gün ve 120199 sayı ile;
“Sanık D. A.’a yüklenen suç nedeniyle 5237 sayılı TCK’nun 281/1, 62/1 ve 63. maddeleri uyarınca tayin edilen 5 ay hapis cezası nedeniyle 08.02.2008 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasanın 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nun 231. maddesi uyarınca verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına karşı, aynı Yasa maddesinin 12 nci fıkrası uyarınca itiraz edilebileceğinin belirtilmiş olması karşısında verilen kararın temyiz yeteneği bulunmadığı gözetilerek, yerinde gereği yapılmak üzere katılan vekili ve sanık savunmanının vaki temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK’nun 317. maddesi uyarınca reddine karar verilmesi yerine ‘hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren 5560 ve 6008 sayılı Kanunlarla değişik, CMK’nun 231/5. maddesi uyarınca sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması’ gerekçesi ile ‘hükmün bozulmasına’ karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu değerlendirilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle Yüksek Yargıtay 1. Ceza Dairesinin sanık D. A. hakkındaki 26.01.2011 gün ve 2010/3589 Esas, 2011/193 Karar sayılı hükmün bozulmasına ilişkin kararının kaldırılarak sanık D. A. hakkında Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 12.11.2009 gün ve 2009/291 Esas, 2009/349 Karar sayılı hükmüne yönelen katılan vekili ve sanık savunmanının temyiz isteminin yerinde gereği yapılmak üzere 1412 sayılı CMUK’nun 317 nci maddesi uyarınca reddine karar verilmesi” gerektiği görüşüyle itiraz yasa yoluna başvurulmuştur.
Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
İtirazın kapsamına göre inceleme; sanık D.A.. hakkında, suç delillerini yok etme suçundan kurulan hükümle sınırlı olarak yapılmıştır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına karşı başvurulabilecek yasa yolunun itiraz mı, yoksa temyiz mi olduğunun belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya içeriğinden;
Yerel mahkemece, suç delillerini yok etme suçundan sanık hakkında kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, bu hükmün temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Özel Dairece; “hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren 6008 sayılı Kanunla değişik CMK’nun 231/5. maddesi uyarınca sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması” gerekçesiyle bozulmasına karar verildiği görülmektedir.
Ceza Genel Kurulunun 03.02.2009 gün ve 13-12 sayılı kararında da açıklandığı üzere; hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarına karşı başvurulabilecek yasa yolu temyiz olmayıp, 5271 sayılı CYY’nın 231. maddesinin 12. fıkrasında da açıkça belirtildiği gibi itirazdır.
Ağır Ceza Mahkemelerinin itiraza tâbi kararlarını incelemekle görevli mercii, 5271 sayılı CYY’nın 268/3-c maddesi uyarınca, o yerde ağır ceza mahkemesinin birden fazla olması halinde numara olarak kendisini izleyen mahkeme, o yerde tek ağır ceza mahkemesi varsa en yakın yer ağır ceza mahkemesidir.
Bu itibarla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabulüne, Özel Dairenin, suç delillerini yok etme suçundan sanık D.A.hakkında verdiği bozma kararının kaldırılmasına, dosyanın itiraz olarak değerlendirilen istem konusunda karar verilmek üzere 5271 sayılı CYY’nın 268. maddesi uyarınca, itiraz merciine gönderilmesi için mahalline iadesine karar verilmesi gerekmektedir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle,
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
2- Yargıtay 1. Ceza Dairesi’nin 26.01.2011 gün ve 3589–193 sayılı kararının, sanık D. A.yönünden KALDIRILMASINA,
3- Dosyanın, itiraz mahiyetindeki istem konusunda bir karar verilmek üzere 5271 sayılı CYY’nın 268. maddesi uyarınca itiraz merciine gönderilmesi için mahalline iadesi amacıyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 19.04.2011 günü yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.