Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/3570 Esas 2022/1729 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/3570
Karar No: 2022/1729
Karar Tarihi: 29.03.2022

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/3570 Esas 2022/1729 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Van 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen bir tazminat davasında, davacılar kat karşılığı inşaat sözleşmesindeki inşaat teslim süresine riayet edilmediği gerekçesiyle davalılardan her aylık gecikme için temerrüt tarihinden itibaren rayiç kira bedeli üzerinden en yüksek mevduat faiz oranı ile tazminat talep etmiştir. Davalılar ise dairelerin dava dışı kişilere devredildiğini savunarak davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesi aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar vermiş, ancak temyiz sonucu karar bozulmuştur. İslah talepleri de değerlendirilerek davacıların talepleri kabul edilmiş ve alacağa yasal faiz uygulanması gerektiği belirtilmiştir. Hüküm fıkrasında yer alan 8.020,00 TL tutarın 100,00 TL’lik kısmına 01/07/2015, 7.920,00 TL’lik kısmına ise 25.01.2021 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi kararlaştırılmıştır. Kararda HMK'nın 370/2 ve 373. madde hükümleri de belirtilmiştir.
Kanun maddeleri:
- HMK'nın 370/2 maddesi: \"Kararın düzeltilmesi hakkında yapılan başvuru dilekçesi ve ekleri, istek halinde dosya üzerinden karara bağlanarak, hüküm veya ilamın örneği, bu hükmü veren merci ve Yargıtay'a gönderilir.\"
- HMK'nın 373. madde hükmü: \"Bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerince verilen kararlar usulüne göre verilmişse temyiz yoluna başvurulamaz. Ancak, ilk derece mahkemesi hükmüyle bağdaşmayan uyuşmazlıkların giderilmesi için yapılan tarafsız yargılama sonunda verilen kararlar temyiz edilebilir.\"
6. Hukuk Dairesi         2021/3570 E.  ,  2022/1729 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Van 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hüküm süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    K A R A R
    Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden doğan tazminat istemine ilişkindir.
    Davacılar; davalıların kat karşılığı inşaat sözleşmesinde belirlenen inşaat teslim süresine riayet etmediği gerekçesiyle gecikilen her ay için daire başına rayiç kira bedelinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek bankalara uygulanan en yüksek mevduat faiz oranı ile tahsil edilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar; davacı tarafların kura ile belirlenerek kendilerine düşen daireleri dava dışı 3. kişilere devrettiklerini, davacıların dava açmakta aktif husumetlerinin olmadığı gerekçesiyle davanın reddini talep etmişlerdir.
    İlk derece mahkemesi 08/11/2018 tarih 2017/33 Esas 2018/189 sayılı kararı ile davacıların daireleri dava dışı 3.kişilere devrettiği gerekçesiyle aktif husumetten ret kararı vermiş, davacının kararı istinaf etmesi üzerine Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1.Hukuk Dairesi davacının istinaf başvurusunu kabul ederek ilk derece mahkemesinin kararını kaldırmış, davayı aktif husumetten reddetmiş, vekalet ücreti yönünden hükümde değişiklik yaparak yeniden hüküm tesis etmiştir. Davacılar kararı temyiz etmiş, Yargıtay 15.Hukuk Dairesi 20.01.2020 tarih 2019/3647 Esas 2020/154 Karar sayılı ilamında “ devir sözleşmesinde kat karşılığı inşaat sözleşmesinden doğan tüm hakların dava dışı 3. kişilere devredildiğine ilişkin bir hüküm bulunmadığından, davacıların devir tarihlerine kadar gecikme tazminatı talep hakları bulunduğundan, mahkemece işin esası incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.” gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
    İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda, ıslah da gözetilerek davanın kabulüne dair verilen karar davalılar vekili tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
    1)Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma ilâmı gereğince inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2) Davacı vekili, dava dilekçesinde “dairelerin davacılara geç teslim edilmesinden dolayı fazlaya ilişkin dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla her bir davacı için 100 lira olmak üzere şimdilik toplam 300 Tl’ye dairelerin teslim tarihi 01/07/2015’ten tarihinden itibaren işletilecek bankalara uygulan en yüksek mevduat faiz oranıyla davalılardan müteselsilen tahsilini” davalılardan talep etmiştir.
    Bozma sonrası alınan bilirkişi raporunda alacağın davacı ... için 10,776,00TL, ... için 11.370,00TL, ... için 11.370,00TL olarak belirlenmesi üzerine 25.01.2021 tarihinde davacılar tarafından “tamamlama harcı” yatırılarak aynı tarihli ıslah dilekçesi ile davada talep edilen alacak tutarı her bir davacı için ayrı ayrı 7.920,00 TL artırılarak her bir davacı için dava bedeli ayrı ayrı 8.020,00 TL’ye çıkarılmıştır. İlk derece mahkemesince hüküm altına alınan alacağın tamamına 01/07/2015 tarihinden itibaren faiz işletilmiştir.
    Taraflar arasındaki sözleşmede dairelerin teslim tarihinin 01/07/2015 tarihi olduğunun anlaşılması ve dava kısmi dava niteliğinde olduğundan kabul edilen alacağın dava dilekçesinde istenilen kısmına 01/07/2015 tarihinden, ıslah talebi olan 25.01.2021 tarihli dilekçesi ile artırdığı kısma ıslah harcının yatırıldığı 25.01.2021 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanması gerekirken alacağın tamamına 01/07/2015 tarihinden faiz yürütülmesi doğru olmayıp kararın bozulması gerekir. Ancak yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden; yerel mahkeme hükmünün faiz başlangıç tarihine yönelik olarak değiştirilmek suretiyle HMK’nın 370/2 maddesi gereğince düzeltilerek onanması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle kabulü ile yerel mahkeme kararının hüküm fıkrasının 1. 2. ve 3.bendindeki 8.020,00 TL alacağın davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine kabul edilen alacağa 01/07/2015 Tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine”ibarelerinin hüküm fıkrasından çıkarılarak yerlerine “8.020,00 TL alacağın 100,00 TL’lik kısmının 01/07/2015, 7.920,00 TL’lik kısmının ise ıslah tarihi olan 25.01.2021 tarihinden” ibarelerinin, eklenmesine, hükmün değiştirilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davalılardan peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 6100 sayılı HMK’nın 373. madde hükümleri gözetilerek dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin ise Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine gönderilmesine, 29.03.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara