Esas No: 2018/4216
Karar No: 2018/4216
Karar Tarihi: 18/5/2021
AYM 2018/4216 Başvuru Numaralı HÜSEYİN SIDIROVA Başvurusuna İlişkin Karar
TÜRKİYE CUMHURİYETİ |
ANAYASA MAHKEMESİ |
|
|
İKİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
HÜSEYİN SIDIROVA BAŞVURUSU |
(Başvuru Numarası: 2018/4216) |
|
Karar Tarihi: 18/5/2021 |
|
İKİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
Başkan |
: |
Kadir ÖZKAYA |
Üyeler |
: |
Engin YILDIRIM |
|
|
M. Emin KUZ |
|
|
Yıldız SEFERİNOĞLU |
|
|
Basri BAĞCI |
Raportör |
: |
Olcay ÖZCAN |
Başvurucu |
: |
Hüseyin SIDIROVA |
Vekili |
: |
Av. Özgür METİN |
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, kesinleşmiş ve icra edilebilir bir yargı kararının uzun süre icra edilmemesi nedeniyle kararların icrası hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 31/1/2018 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
5. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir:
A. Uyuşmazlığın Arka Planı
6. Başvurucu 1959 doğum tarihli olup Balıkesir"in Ayvalık ilçesinde ikamet etmektedir.
7. Başvurucu 21/10/2011 tarihinde Ayvalık Çiftçi Malları Koruma Başkanlığında (Koruma Başkanlığı) kır bekçisi olarak çalışmaya başlamıştır. Koruma Başkanlığı 24/11/2013 tarihinde başvurucunun iş akdini feshetmiştir.
B. İşçi Alacaklarının Tahsili İstemiyle Açılan Dava Süreci
8. Başvurucu, iş akdinin haksız feshedildiği gerekçesiyle 13/5/2014 tarihinde Ayvalık 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde (Asliye Hukuk Mahkemesi) Koruma Başkanlığı aleyhine dava açmıştır.
9. Asliye Hukuk Mahkemesi iş mahkemesi sıfatıyla baktığı davanın 25/3/2015 tarihinde kısmen kabulüne, 3.534,68 TL brüt kıdem tazminatı alacağının iş akdinin fesih tarihi olan 24/11/2013 tarihinden itibaren bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizi ile, 1.862,88 TL brüt ihbar tazminatının ıslah tarihi olan 3/3/2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile, 500 TL brüt ihbar tazminatının dava tarihi olan 13/5/2014 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle ve 14.146,75 TL brüt fazla mesai alacağı ile 969,60 TL brüt ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağının dava tarihi olan 13/5/2014 tarihinden itibaren işletilecek, bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faiz ile tahsiline karar vermiştir. Bu karar Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin (Yargıtay Hukuk Dairesi) 13/11/2018 tarihli kararıyla onanmış ve kesinleşmiştir.
C. İcra Takibi ve Şikâyet Davası süreci
10. Başvurucu 21/7/2015 tarihinde kesinleşen işçilik alacaklarının tahsili istemiyle İzmir 22. İcra Müdürlüğünde (İcra Müdürlüğü) Koruma Başkanlığı aleyhine ilamlı icra takibi başlatmıştır. Başvurucunun talebine istinaden İcra Müdürlüğü, Koruma Başkanlığının banka hesaplarına haciz koymuştur.
11. Koruma Başkanlığı 3/4/2017 tarihinde şikâyet yoluyla İzmir 6. İcra Hukuk Mahkemesine (İcra Hukuk Mahkemesi) başvurmuş, koruma gelirleri ve koruma sandığına konulan hacizlerin kaldırılmasını istemiştir.
12. İcra Hukuk Mahkemesi 15/5/2017 tarihinde davayı reddetmiştir. Kararın gerekçesinde özetle;
i. Halk Bankası Ayvalık Şubesinde bulunan Koruma Başkanlığına ait hesabın maaş ödemeleri ve otomatik ödemeler için kullanılmakta olduğu ve en son toplu maaş ödemesinin 3/3/2017 tarihinde yapıldığı ifade edilmiştir.
ii. 2/7/1941 tarihli ve 4081 sayılı Çiftçi Mallarının Korunması Hakkında Kanun"un 22. maddesine göre sandığın mevcudunun devlet malı hükmünde olduğu ancak icra takibinin başlatıldığı tarihten itibaren alacağın tahsili ve ilamın infaz edilebilmesi bakımından Koruma Başkanlığının herhangi bir başvurusunun bulunmadığı, ilama konu alacağın da işçi alacağı niteliğinde olduğu belirtilmiştir.
iii. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"ne (Sözleşme) ek 1 No.lu Protokol çerçevesinde ilamı hükümden düşürecek, ilamın gereğinin yerine getirilmesine ve infaz edilmesine engel teşkil edecek hükümlerin Anayasa’nın 90. maddesi karşısında dar yorumlanmasına hukuken olanak bulunmadığına işaret edilmiştir.
iv. Asliye Hukuk Mahkemesince hüküm altına alınan kararın etki ve sonuçlarını infaz ile gösterebileceğine, borçluya ait tüm mal varlığının veya tüm gelirlerin aynı Kanun hükmü ile haczine olanak bulunmadığı yönünde bir iddianın infazı ve ilamı hükümden düşüreceğine vurgu yapılmış, banka hesabından maaş ödemelerinin ve diğer otomatik ödemelerinyapıldığı belirtilerek alacağın tahsili için hesap üzerine haciz uygulanmasında hukuka aykırı bir yön bulunmadığı ifade edilmiştir.
13. Koruma Başkanlığı karara karşı istinaf yasa yoluna başvurmuştur. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi (Bölge Adliye Mahkemesi) 19/12/2017 tarihinde istinaf istemini kabul etmiştir. Buna göre Bölge Adliye Mahkemesi, İcra Hukuk Mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikâyetin kabulüne ve İcra Müdürlüğü dosyasından Koruma Başkanlığına ait banka hesabına konulan haczin kaldırılmasına karar vermiştir. Kararın gerekçesinde özetle;
i. Sözleşme doğrultusunda iç hukukta bir düzenleme yapılmadığı, 4081 sayılı Kanun"un 22. maddesi uyarınca korunma gelirleri ve korunma sandığındaki paraya haciz konulmasının mümkün olmadığı, çiftçi mallarını koruma başkanlıklarının başkaca taşınır ve taşınmazlarına haciz konulmasının mümkün olduğu, bu şekilde sadece paraya haciz konulmasına engel olan hükmün infazı ve ilamı hükümden düşürmeyeceği, 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 33. maddesi uyarınca hâkimin Türk hukukunu resen uygulama yükümlülüğünün bulunduğu ifade edilmiştir.
ii. Somut olayda haciz konulan banka hesabının borçlu Koruma Başkanlığına ait olduğunun sabit olduğu, bu hesabın maaş ödemeleri ve otomatik ödeme talimatlarının yerine getirilmesinde kullanılmasının hesapta bulunan ve anılan ödemeler nedeniyle kullanılan paranın korunma geliri ve korunma sandığındaki para olduğu hususunu değiştirmeyeceğine işaret edilmiştir.
14. Nihai karar başvurucu vekiline 2/1/2018 tarihinde tebliğ edilmiştir.
15. Başvurucu 31/1/2018 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
IV. İLGİLİ HUKUK
16. Konu ile ilgili hukuk için bkz. Ferat Yüksel, B. No: 2014/13828, 12/9/2018, §§ 11-14.
V. İNCELEME VE GEREKÇE
17. Mahkemenin 18/5/2021 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
18. Başvurucu; işçilik alacağının keyfî olarak olarak ödenmediğini, banka hesabına konulan haczin hesabın korunma sandığına dâhil olduğu ve korunma sandığının mevcudunun devlet malı hükmünde sayıldığı gerekçesiyle kaldırılmasının haksız olduğunu, alacağın bu nedenlerle tahsil edilemediğini belirterek adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme
19. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Başvurucunun şikâyetinin özünün İş Mahkemesi tarafından lehine hükmedilen işçilik alacaklarının tahsili için başlattığı icra takibi sırasındaKoruma Başkanlığının banka hesabına konulan haczin hesabın korunma sandığına dâhil olduğu ve korunma sandığı mevcudunun devlet malı hükmünde sayıldığı gerekçesiyle kaldırılması nedeniyle alacağın tahsilinin mümkün olmamasına ilişkin olduğu anlaşıldığından başvurucunun iddiasının kararın icrası hakkı kapsamında incelenmesi uygun görülmüştür.
20. 9/1/2013 tarihli ve 6384 sayılı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine Yapılmış Bazı Başvuruların Tazminat Ödenmek Suretiyle Çözümüne Dair Kanun"a eklenen geçici 2. maddeye göre Anayasa Mahkemesine yapılan ve münhasıran bu maddenin yürürlüğe girdiği 31/7/2018 tarihi itibarıyla Anayasa Mahkemesinde derdest olan yargılamaların makul sürede sonuçlandırılmaması, yargı kararlarının geç veya eksik icra edilmesi ya da icra edilmemesi iddiasıyla ilgili bireysel başvuruların Adalet Bakanlığı İnsan Hakları Tazminat Komisyonu (Tazminat Komisyonu) tarafından incelenerek karara bağlanması öngörülmüştür. Anayasa Mahkemesi Ferat Yüksel kararında Tazminat Komisyonuna başvuru imkânının getirilmesine ilişkin yolu ulaşılabilir olma, başarı şansı sunma ve yeterli giderim sağlama kapasitesinin bulunup bulunmadığı yönünden inceleyerek Tazminat Komisyonuna başvuru yolu tüketilmeden yapılan başvurunun incelenmesinin bireysel başvurunun ikincil niteliği ile bağdaşmayacağı sonucuna varmış; başvuru yollarının tüketilmemiş olması nedeniyle başvurunun kabul edilemezliğine karar vermiştir (Ferat Yüksel §§ 27-36).
21. Mevcut başvuruda da söz konusu karardan ayrılmayı gerektiren bir durum bulunmamaktadır.
22. Açıklanan gerekçelerle başvurunun diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
VI. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Kararın icrası hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 18/5/2021 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.