Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/5190 Esas 2022/1772 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/5190
Karar No: 2022/1772
Karar Tarihi: 30.03.2022

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/5190 Esas 2022/1772 Karar Sayılı İlamı

6. Hukuk Dairesi         2021/5190 E.  ,  2022/1772 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen kararın temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, taraflar arasında Dağıtım Bağlantı Anlaşması Eki Tesis Sözleşmesi imzalandığını, yapılan sözleşmede imalat bedelinin tespit edildiğini, sözleşmenin 4. maddesi gereğince müvekkili tarafından yapılmış iş nedeniyle mahsuplaşma yapılması gerektiği hususunda davalı ile mutabakata varıldığını, davalının tüm taleplere rağmen mahsup işlemini gerçekleştirmediğini, davalı hakkında icra takibine geçildiğini, davalının borca itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, %20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacı şirketin herhangi bir tesisat bağlantı anlaşması başvurusunun bulunmadığını, yapılan başvurularda da tesisat numarası belirtilmediğinden mahsuplaşma yapılamadığını, sözleşme tarihinde yürürlükte olan mevzuatta Dağıtım Sistem Kullanım Bedeli üzerinden, her fatura bedelinden mahsup edilerek ödemenin yapılması gerektiğini, talep edilen faizin süre ve oran açısından hangi yasal kriterlere göre hesap edildiğinin belli olmadığını, icra inkar tazminatı şartları oluşmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    İlk derece mahkemesince, davacının 51 adet tesisat için davalıya "güvence bedeli" ve "sözleşme tahakkuku" bedellerini ödediği, yapılan yönetmelik değişikliği ile davacının ödediği tespit edilen 51 adet tesisat bedelini davalıdan, talep hakkının bulunduğu, davalının, alınmıştır kaşesi bulunan 04/09/2013 tarihli davacı ihtar yazısı ile temerrüde düştüğü gerekçeleriyle davanın kabulü ile takibin devamına ve toplam takip bedeli üzerinden icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmiştir.
    İlk derece mahkemesi kararına karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi tarafından, davacının sözleşmede belirtilen 51 tesisatla ilgili “Güvence Bedeli” ve “Sözleşme Tahakkuku" ile ilgili bilgileri davalıya ibraz ettiği, davacının inşaat şirketi olduğu, daireleri satması sebebi ile aboneliklerin kendi üzerine olmadığı, davalının, davacı adına tahakkuk etmiş fatura bulunmadığından mahsup işlemlerini yerine getirmediği, davalının 3. kişi adına tesis ettiği abonelerle ilgili elektrik faturalarını mahsuba tabi tutmadan tahsil edip davacıya kararlaştırılan imalat bedelini ödememesinin TMK'nun 2. maddesindeki iyiniyet kuralları ile bağdaşmadığı, Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliği’nin 21/5. fıkrasının dağıtım şirketlerini kapsadığı, her iki tarafın da tacir olduğu, davacının avans faiz talep etmesinde yasaya aykırılık bulunmadığı, alacağın likit olduğu, mahkemece tesis edilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle HMK 355. maddedeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp bir isabetsizlik bulunmaksızın karar verilmiş olmasına, dava şartları, delillerin toplanması ve hukukun uygulanması bakımından da hükmün bozulmasını gerektirir bir neden bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Dava İİK'nın 67. maddesine dayanılarak açılmış itirazın iptâli istemine ilişkindir. İtirazın iptâli davasında İİK'nın 67/II. maddesi uyarınca takip konusu asıl alacak miktarı üzerinden hesaplanacak icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken, toplam takip bedeli üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi olmamıştır. Bu nedenle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi tarafından davalı vekilinin istinaf isteminin kabulü yerine istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesi doğru olmayıp, kararın bozulması gerekmektedir. Ancak kanuna uymayan bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesinin kararının davalı vekilinin istinaf talebinin reddine yönelik olarak kaldırılarak yerel mahkeme hükmünün gerekçe ve sonucunun icra inkar tazminatına yönelik olarak değiştirilmek suretiyle HMK'nın 370/2. maddesi gereğince düzeltilerek onanması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarında davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile istinaf istemlerinin reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesinin 24/06/2021 tarih, 2019/739 Esas ve 2021/807 Karar sayılı kararının davalı vekilinin istinaf isteminin reddine yönelik olarak kaldırılması ile yerel mahkeme kararının hüküm fıkrasının 1. bendinde yer alan ‘hüküm altına alınan 1.910.798,10 TL'nin %20'si oranında icra inkar tazminatının davacı lehine davalıdan tahsiline,’ cümlesinin çıkarılmasına, yerine "Hükmolunan asıl alacak miktarının %20'si oranında 366.145,85 TL icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine," cümlesinin yazılmak suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HMK 302/5 ve 373. madde hükümleri gözetilerek dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 30.03.2022 gününde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara