Esas No: 2022/67
Karar No: 2022/1833
Karar Tarihi: 30.03.2022
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2022/67 Esas 2022/1833 Karar Sayılı İlamı
6. Hukuk Dairesi 2022/67 E. , 2022/1833 K.Özet:
Davacı, davalı arsa sahipleri ile davalı yüklenici arasında inşaat sözleşmesi olduğunu ve sözleşme gereği kendisine satılması vaad edilen bağımsız bölümün ediminin yerine getirilmediğini, bu nedenle tapu kaydının iptali ile ödemiş olduğu bedelin faiziyle birlikte tahsili için dava açmıştır. Davalıların savunmaları ise anlaşmanın farklı olduğunu ve 7 no'lu bağımsız bölümün başka birinin adına kayıtlı olduğunu öne sürerek davayı reddetmiştir. Mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar vermiş, ancak davacı vekili kararı temyiz etmiştir. Yargıtay 23. Hukuk Dairesi, mahkeme kararını onamıştır. Ancak davacı vekili, Yargıtay kararında yer alan vekalet ücreti takdirine ilişkin maddi hatayı karar düzeltme talebiyle düzelttirmiştir. Kanun maddeleri: HUMK 440. maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
KARAR
Davacı vekili, davalı arsa sahipleri ile davalı yüklenici ... arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi olduğunu, davalı yüklenicinin sözleşme gereği kendine düşen 7 no.lu bağımsız bölümü 04.04.2013 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile davacıya satmayı vaadettiğini, sözleşmede 50.000 TL yazıyor olsa da 240.000,00 TL'ye anlaşıldığını ve bu bedelin davalı yükleniciye ödenmesine rağmen edimin yerine getirilmediğini, 7 no.lu bağımsız bölümün davalı ... adına kayıtlı olduğunu ileri sürerek 7 no.lu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile davacı adına kayıt ve tesciline mümkün olmaması halinde ödenen 240.000,00 TL’nin faiz ile birlikte ve dairenin satış günündeki fiyatı ile karar tarihindeki fiyatı arasındaki farkın da hesaplanarak davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, sözleşmede 50.000 TL yazıyor olsa da davacı ile 195.000,00 TL'ye anlaştıklarını ancak davacının sadece 150.000,00 TL ödediğini, 7 no.lu bağımsız bölümün önceki tarihli anlaşmada arsa sahiplerine ait dairelerden olması sebebi ile davacının kalan borcunu ödemesi halinde muadili bir dairenin tescilini yapmaya hazır olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili, davalı yüklenici ile yapılan sözleşmeden önce dava dışı yüklenici ... ile yapılan sözleşme gereği 7 numaralı bağımsız bölümün müvekkiline düştüğünü ve iyi niyetli olarak satış yolu ile devraldığını, yüklenicinin 3. kişiler ile yaptığı sözleşmeleri bilecek durumda olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 23. Hukuk Dairesinden verilen 04.12.2019 gün 2017/817 esas - 2019/5101 karar sayılı onama ilamına karşı davacı vekilince yasal süresi içinde karar düzeltme talebinde bulunulmuştur.
1) Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre HUMK’nın 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiçbirisine uymayan davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki karar düzeltme taleplerinin reddi gerekmiştir.
2) Duruşma tutanağı ve 23. Hukuk Dairesinin onama ilamı içeriğine göre davalı ..., Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunmadığından lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına şeklinde karar verilmesi gerekirken, bu husus gözden kaçırılarak vekilinin duruşmaya katıldığı kabul edilmek suretiyle yararına vakalet ücreti takdir edildiği bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından davacı vekilinin bu yöne ilişkin karar düzeltme talebinin kabulü uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer karar düzeltme taleplerinin reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile kapatılan 23. Hukuk Dairesinin 04.12.2019 gün 2017/817 esas- 2019/5101 karar sayılı ilamının sonuç kısmının 3. satırında yeralan “Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalı ... yararına takdir olunan 2,037,00 TL duruşma vekalet ücretinin diğer taraflardan alınarak davalı ...’a verilmesine” cümlesinin karar metninden çıkarılarak yerine “Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunmayan davalı ... yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına” cümlesinin yazılmasına ve kapatılan 23. Hukuk Dairesinin bozma ilamındaki maddi hatanın bu şekilde DÜZELTİLMESİNE, 30.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.