Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/2369 Esas 2022/1761 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/2369
Karar No: 2022/1761
Karar Tarihi: 30.03.2022

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/2369 Esas 2022/1761 Karar Sayılı İlamı

6. Hukuk Dairesi         2021/2369 E.  ,  2022/1761 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki sıra cetvelindeki sıraya itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hüküm süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, Kocaeli 7. İcra Müdürlüğünün 2015/12248 Esas sayılı takip dosyasından tanzim edilen 18.03.2015 tarihli sıra cetvelinde MTV alacaklarına öncelikle ödeme yapılması gerektiğini, kaldı ki cetvelde 1. sırada yer alan davalı yediemine ayrılan payın mevzuata uygun şekilde tespit edilmediğini ileri sürerek, sıra cetveline itiraz etmiştir.
    Davalı, sıra cetvelinin usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, ortada sıra cetveli bulunmayıp davalı lehine alınmış ödeme kararının söz konusu olduğu, davacının buna ilişkin itirazını İ.İ.K'nun 16. maddesinde belirtilen şikayet yolu ile yapabileceği, davalıya yapılan ödemenin hizmetin mahiyeti, aracın muhafaza edildiği sürenin miktarı, aracın satış değeri ve bilirkişi raporlarındaki hesaplamalar gözetilerek makul olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddiyle davacının hem sıraya, hem de davalı alacağının esasına dair itirazlarının reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, sıra cetvelinde davalı alacaklının hem sırasına hem de alacağının esasına itiraza ilişkindir.
    İİK'nın 140/1. maddesi uyarınca; icra memuru tarafından, mahcuzun satış bedelinin tüm alacaklıların alacağını karşılamaya yetmemesi durumunda, sıra cetveli tanzim edilir, dava konusu 18.03.2015 tarihli Kocaeli İcra Müdürlüğü kararı İİK'nın 140 maddesi anlamında bir sıra cetveli olup, mahkemenin aksi yöndeki değerlendirmesinde isabet bulunmamaktadır.
    1-İİK'nın paraların paylaştırılması başlığını taşıyan 138/2. maddesi uyarınca, satış bedelinden bütün alacaklıları ilgilendiren ortak masraflar alındıktan sonra, artan para alacaklılara, asıl alacak, talep edilmiş ise işlemiş faiz ve takip giderleri de dahil edilerek, alacakları nispetinde ödenir. Anılan yasal düzenlemede ifade edilen ortak masraflar, satış dosyasında yapılan yediemin ücreti, satış ve paylaştırma giderleri gibi bütün alacaklıları ilgilendiren masraflar olup, somut olayda davalı yeddiemin alacağının MTV'den de önce ödenmesi gerekir.
    Ancak bu muhafaza masrafı ihale tarihinde geçerli Adalet Bakanlığına Ait Depo ve Garajlarda Muhafaza Edilen Mahcuz Mallar İçin Alınacak Ücret Tarifesi Hakkında Tebliğ'in 3. maddesinde mahcuz aracın günlük muhafaza ücreti belirlenmiş, 4. maddesinde ise alınacak bedelin azami haddi geçemez. Bu nedenle mahkemece, ilgili tebliğ hükümleri dikkate alınmaksızın, davalı yediemine ayrılan bedelin makul olduğu gerekçesiyle, esasa dair itirazın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
    2-Kabule göre, HMK'nın 297/2. maddesinde; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden herbiri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin zorunlu olduğu öngörülmüştür. Kararın hüküm fıkrası ile gerekçesi birbirine sıkı sıkıya bağlı olup, arasında çelişki bulunmaması gerekmektedir. Mahkeme kararının gerekçe bölümü ile hüküm sonucunun çelişkili olması, mahkeme kararlarının tereddüt doğurmayacak şekilde açık olması kuralına aykırılık oluşturur.
    Somut olayda mahkemece, davacı vekilinin tüm talepleri hakkında ret kararı verilmiş olmasına rağmen, hüküm fıkrası ve gerekçede, çelişki yaratacak şekilde davanın kısmen kabulü ibarelerine yer verilmiş olması da doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 30.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara