Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2004/85 Esas 2004/87 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Hukuk Bölümü
Esas No: 2004/85
Karar No: 2004/87

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2004/85 Esas 2004/87 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Bölümü         2004/85 E.  ,  2004/87 K.
  • 4046 SAYILI YASANIN 22. MADDESINE GÖRE DIĞER KAMU KURUM VE KURULUŞLARINDAN BIRININ MEMUR KADROSUNA NAKLEN ATANAN DAVACININ, ÖZELLEŞTIRME KAPSAMINDA BULUNAN T. TUR. A.Ş. VE S.R HOLD. A.Ş?NDE KAPSAM DIŞI PERSONEL OLARAK ÇALIŞTIĞI DÖNEME ILIŞKIN KIDEM TAZMINATI ILE IZIN ÜCRETININ ÖDENMESI ISTEMI
  • ÖZELLEŞTİRME UYGULAMALARI HAKKINDA KANUN (4046) Madde 22

"İçtihat Metni" Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı           : A. Ç.

Vekilleri         : Av. M. T. B.-Av. M. K.

Davalı            : S. Hold. A.Ş.

Vekili              : Av. M. O.

             O  L  A  Y       : 05.01.1979 tarihinden itibaren önce Turizm Bankasında, Mayıs 1988’de anılan bankanın T. Trzm. A.Ş.’ne dönüştürülmesi üzerine bu tarihten itibaren Turban Turizm A.Ş.’nde kapsam dışı personel statüsünde çalışmakta iken;T.Trzm.A.Ş.’nin 01.03.2002 tarihinde S. Hold. A.Ş. ile birleşmesi üzerine anılan kuruma devredilen, 02.07.2003 tarihinde kendisine bildirilen işlemle 4046 Sayılı Yasanın 22. maddesi uyarınca Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi Araştırmacı olarak atanan davacı, Mayıs 1988 ile 02.07.2003 tarihleri arasındaki döneme ilişkin 15 yıl 2 ay 17 günlük çalışma süresi karşılığı tahakkuk etmiş 21.000.000.-TL kıdem tazminatı ile 6.330.000.000.-TL izin ücreti alacağının yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle Sümer Holding A.Ş. Genel  Müdürlüğüne karşı idari yargı yerinde dava açmıştır.

            ANKARA 6. İDARE MAHKEMESİ; 11.09.2003 günlü, E:2003/1636; K:2003/1153 sayılı kararıyla, izin ücreti ve kıdem tazminatının,1475 sayılı Yasadan kaynaklanan haklardan olduğu, anılan hakların verilmesi isteğinin reddine ilişkin işlemin yargısal denetiminin 5521 sayılı Yasanın 1. maddesi uyarınca iş mahkemelerinin görev alanına girdiği gerekçesiyle davayı görev yönünden reddetmiş; anılan karar temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.

            Davacı vekili, fazlaya ilişkin istemde bulunma hakkı saklı kalmak kaydıyla 1.000.000.000.-TL kıdem tazminatının ve 500.000.000.-TL izin ücretinin 02.07.2003 tarihinden itibaren hesaplanacak faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

            ANKARA 14. İŞ MAHKEMESİ; 02.06.2004 günlü, E:2003/1219; K:2004/905 sayılı kararıyla, Uyuşmazlık Mahkemesinin 01.03.2004 günlü, E:2004/8; K:2004/11 sayılı kararı uyarınca 4046 sayılı Yasanın 22. maddesine göre diğer kamu kurum ve kuruluşlarından birinin memur kadrosuna naklen atanan kişinin özelleştirme kapsamında bulunan kuruluşta kapsam dışı personel olarak çalıştığı döneme ilişkin kıdem tazminatının ve izin ücretinin ödenmesi istemiyle açtığı davanın idari yargı yerinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle davayı görev yönünden reddetmiş, anılan karar temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.

            Davacı vekili 02.07.2004 tarihli dilekçe ile görevli yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesi isteminde bulunmuştur.

İNCELEME VE GEREKÇE   : Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk bölümünün, Tülay TUĞCU’nun Başkanlığında, Üyeler : Dr. Atalay ÖZDEMİR, M. Lütfü ÜÇKARDEŞLER, Z. Nurhan YÜCEL, Esen EROL, Turgut ARIBAL ve Abdullah ARSLAN’ın katılımlarıyla yapılan 06.12.2004 günlü toplantısında;

I- İLK İNCELEME : Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasanın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre, adli ve idari yargı yerleri arasında anılan Yasanın 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu, adli yargı dosyasının 15. maddede belirtilen yönteme uygun olarak davacının istemi üzerine son görevsizlik kararını veren mahkemece Uyuşmazlık Mahkemesine gönderildiği, usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

II- ESASIN İNCELENMESİ : Raportör- Hakim Murat H. YURDAKÖK’ün davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan;

İlgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ahmet BEŞİNCİ ile  Danıştay Savcısı Nevzat ÖZGÜR’ün davada idari yargının görevli olduğu yolundaki yazılı ve sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, davacının önce T. Trzm. A.Ş., daha sonra Sümer Holding A.Ş.’nde kapsam dışı personel statüsünde çalıştığı, Mayıs 1988 ile 02.07.2003 tarihleri arasındaki döneme ilişkin 15 yıl 2 ay 17 günlük çalışma süresi karşılığı tahakkuk edecek kıdem tazminatı ile izin ücretinin ödenmesi isteminden ibarettir.

            233 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine tabi bir kuruluş olan Turban Turizm A.Ş.’nin Özelleştirme İdaresi Başkanlığının 01.03.1988 günlü işlemi ile S. Hold.A.Ş.’ne tüm hak ve yükümlülükleri ile devredilerek tüzelkişiliğinin sona erdirilmesine karar verilmiş, bu karar üzerine S. Hold. A.Ş.’ne aynı statü ile devredilen davacı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına 657 sayılı Yasaya tabi bir göreve atandığı tarihe kadar anılan kurumda görev yapmıştır. S. Hold. A.Ş.’nin tüm hisselerinin 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamalarının Düzenlenmesine Ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 3/a. maddesi ile verilen yetkiye dayanılarak özelleştirme kapsam ve programına alınmasına Özelleştirme Yüksek Kurulunca karar verilmiş olup; aynı Yasanın 4. maddesi ile, Başbakana bağlı kamu tüzel kişiliğine sahip ve özel bütçeli olarak kurulan Özelleştirme İdaresi Başkanlığının, özelleştirme programına alınan kuruluşlardan, anonim şirket statüsünde olan ve anonim şirket haline dönüştürülen kuruluşların sermayelerindeki kamu payı %50’nin altına düşünceye, diğerlerinde ise özelleştirme uygulamaları sonucu devredildikleri tarihe kadar bunların sermaye miktarını belirlemek, kuruluş, birleşme ya da bölünmelerinde gerekli düzenlemeleri yapmak, mal varlıkları ile hak ve yükümlülüklerine ilişkin esasları saptamak, hesapları ve faaliyetleri ile ilgili her türlü düzenlemeyi yapmak, bu işlemleri kolaylaştırıcı önlemleri almak, yasal sınırlamalar saklı kalmak kaydıyla, kuruluşların mali, yönetsel ve hukuksal yapıları ile ilgili olarak düzenlemeler yapmak ve belirtilen diğer hususlarla görevli ve yetkili olduğuna işaret edilmiştir.

            4046 sayılı Yasanın 22. maddesinde, özelleştirme programına alınan, özelleştirilen, faaliyeti durdurulan, küçültülen, kapatılan ya da tasfiye edilen kuruluşlarda çalışan 657 sayılı Yasaya tabi personel ile kapsam dışı personel dahil, sözleşmeli personelin “kamu personeli” olduğu ifade edilmiş ve bunların diğer kamu kurum ve kuruluşlarına nasıl nakledilecekleri ile özlük ve diğer haklarına ilişkin düzenlemelere yer verilmiştir.

            Yukarıdan beri açıklandığı üzere, Sümer Holding A.Ş. özelleştirme sürecine girmiş olmakla birlikte dava tarihi bakımından satışı henüz tamamlanmadığından kamu kuruluşu niteliğini sürdürmekte olup, davacının da gerek bu kuruluşta, gerekse bu kuruluşa devredilmeden önce görev yaptığı T. Trzm. A.Ş.’nde çalıştığı dönemdeki statüsü bakımından 4046 sayılı Yasada açıkta belirtilmiş olan “kamu personeli” olduğu kuşkusuzdur.

            Bu durumda, çalıştığı dönemdeki statüsü bakımından kamu personeli olan davacı ile bir kamu kuruluşu olduğu çekişmesiz bulunan S. Hold. A.Ş. arasındaki ilişkinin, yönetim hukuku ilkelerine dayanan ve yönetim hukuku kurallarıyla düzenlenen bir kamu hukuku ilişkisi olduğu açıktır. Her ne kadar davacı tarafından kıdem tazminatının ödenmesine hükmedilmesi istemiyle dava açılmış ise de, bu durum, kamu personeli olan davacı ile yönetim arasında kamu hukukuna ilişkin bulunan hukuksal ilişkinin niteliğini değiştirmemektedir.

            Belirtilen tüm bu hususlar ile 1.3.1996 tarih ve 22567 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış bulunan Uyuşmazlık Mahkemesinin 22.1.1996 gün ve E:1995/1, K:1996/1 sayılı kararıyla, özelleştirme kapsamında bulunan kuruluşlarda kapsam dışı statüde çalışan personelin kurumları ile olan ilişkilerinden doğan anlaşmazlıkların çözüm yerinin idari yargı olduğuna ve konunun 2247 sayılı Yasanın 30. maddesi uyarınca bu doğrultuda ilke kararına bağlanmasına karar verilmiş olması karşısında, davacıya kapsam dışı personel olarak çalıştığı döneme ilişkin kıdem tazminatı ve izin ücreti ödenip ödenemeyeceğinden doğan uyuşmazlık konusu davanın,  idari yargı yerinde çözümlenmesi gerekeceği açıktır.

            Açıklanan nedenlerle, Ankara 6. İdare Mahkemesince verilen görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir.

            SONUÇ :  Davanın çözümünde, İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Ankara 6. İdare Mahkemesinin, 11.09.2003  günlü, E:2003/1636; K:2003/1153 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 06.12.2004 tarihinde Üyelerden Esen EROL’un  KARŞI OYU VE OY ÇOKLUĞU  İLE KESİN OLARAK karar verildi.

                                                                                                                    KARŞI OY

             Davacı Mayıs 1988 tarihinden 2.7.2003 tarihine kadar 15 yıl, 2 ay, 17 gün süreyle Turban Turizm A.Ş. Genel Müdürlüğü’nde hizmet akdi ile çalışmıştır.

            Turban Turizm A.Ş. Genel Müdürlüğü’nün Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın 1.3.2002 günlü ve 1553 sayılı işlemi ile özelleştirme kapsam ve programında bulunan Sümer Holding A.Ş. Genel Müdürlüğü ile birleştirilmesine karar verilmesi sonucu Turban Turizm A.Ş.Genel Müdürlüğü’nün tüm personeli, hak ve yükümlülükleri ile Sümer Holding A.Ş. Genel Müdürlüğü’ne devredilmiş, davacı devir tarihinden Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı emrine 657 sayılı Kanun hükümlerine tabi araştırmacı memur olarak atandığı 2.7.2003 tarihine kadar anılan Kuruluşta 1475 sayılı Kanuna tabi kapsam dışı personel statüsünde çalışmıştır.

            Kapsam dışı personel statüsünden memur statüsüne geçirilerek hizmet akdinin sonlandırıldığını ileri süren davacı, Mayıs 1988 ile 2.7.2003 tarihleri arasındaki döneme ilişkin çalışma süresi karşılığı olan kıdem tazminatı ile izin ücretinin ödenmesini istemektedir.

            Uyuşmazlık, özelleştirme nedeniyle naklen bir başka kamu kuruluşuna atanan kişinin statü değişikliğinin iş akdi feshi kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceğinden kaynaklanmaktadır.

            Kararda kamu personeli statüsünde bulunan davacı ile bir kamu kuruluşu olan Sümer Holding A.Ş. Genel Müdürlüğü arasındaki ilişkinin yönetim hukuku ilkelerine dayalı bir kamu hukuku ilişkisi olduğu belirtildikten sonra Uyuşmazlık Mahkemesi Genel Kurulu’nun 22.1.1996 günlü, E: 1995/1, K:1999/1 sayılı kararından söz edilerek, “özelleştirme kapsamında bulunan kamu iktisadi teşebbüslerinde kapsam dışı statüde çalışan personelin kurumları ile olan ilişkilerinden doğan anlaşmazlıkların çözüm yerinin idari yargı yeri olduğu” vurgulanmış ve davanın idari yargı yerinde çözümlenmesine karar verilmiştir.

            Uyuşmazlık Mahkemesi’nin anılan ilke kararı, yönetim hukuku ilkelerine dayalı olarak kurulan bir işlemin iptali talebiyle açılan davanın idari yargı yerinde çözümlenmesini gerektiren bir karardır. Oysa olayımızda dava, yönetim hukuku ilkeleri çerçevesinde davalı idarece kurulmuş bir işlemin iptali istemiyle açılmamış, kapsam dışı personel statüsünden 657 sayılı Yasaya tabi memur statüsüne alınma işlemi sonrasında bu statü değişikliğinin iş akdinin feshi kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinden bahisle İş Kanunu hükümleri uyarınca kapsam dışı personel statüsünde çalışılan 15 yıl, 2 ay, 17 günlük çalışma süresi karşılığı tahakkuk edecek kıdem tazminatı ve izin ücretinin ödenmesi istemiyle açılmıştır.

            Statü değişikliğinin iş akdinin feshi kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve bu değerlendirme sonucunda davacıya kıdem tazminatı ile izin ücreti ödenip ödenmeyeceği hususu İş Kanunu hükümleri çerçevesinde İş Mahkemesi’nce çözümlenmesi gereken bir konudur. Ortada yönetim hukuku kuralları çerçevesinde kurulmuş idari bir işlemin iptali istemiyle açılmış bir dava mevcut olmadığından uyuşmazlığın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki çoğunluk kararına katılmıyorum.

Hemen Ara