Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2012/8-1254 Esas 2012/1813 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2012/8-1254
Karar No: 2012/1813

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2012/8-1254 Esas 2012/1813 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanıklar R.S. ve R.Y. parada sahtecilik suçundan beş yıl hapis ve 25.000 Lira adli para cezasına çarptırıldılar. Mahkemenin verdiği hüküm sanıkların temyiz başvurusu üzerine Yargıtay 8. Ceza Dairesi tarafından bozuldu. Ancak yerel mahkeme direnme kararı vererek cezayı dört yıl hapis ve bin gün adli para cezasına indirdi. Bu karar da sanıkların temyiz başvurusuyla Yargıtay 8. Ceza Dairesi'ne gönderildi. Kararda, TCK'nın 197/1, 52/2-4, 53/1 ve 63. maddelerine atıfta bulunuldu ve TCK'nın 3/1. maddesi gereğince fiilin ağırlığına orantılı bir ceza tayini gerektiği vurgulandı.
Ceza Genel Kurulu         2012/8-1254 E.  ,  2012/1813 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname : 2011/327632 
    Yargıtay Dairesi : 8. Ceza Dairesi
    Mahkemesi  : ÜSKÜDAR 3. Ağır Ceza
    Günü  : 14.06.2011
    Sayısı  : 185-242

    Parada sahtecilik suçundan sanıklar R. S.ve R. Y.."in 5237 sayılı TCY"nın 197/1, 52/2-4, 53/1 ve 63. maddeleri uyarınca 4 yıl hapis ve 25.000 Lira adli para cezası ile cezalandırılmalarına, adli para cezasının on eşit taksitle tahsiline, hak yoksunluğuna, mahsuba ve tutukluluk hallerinin devamına ilişkin, Üsküdar 3. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 07.06.2010 gün ve 2-169 sayılı hükmün sanıklar tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 8. Ceza Dairesince 24.03.2011 gün ve 359-2386 sayı ile;
    "Sair itirazların reddine, ancak;
    Ele geçen sahte para miktarı ve dosya kapsamı karşısında, cezanın teşdiden tayin edilmesi gerekmekte ise de TCK"nun 3/1. maddesine göre fiilin ağırlığıyla orantılı bir cezaya hükmedilmesi gerekirken, hak ve orantılılık kuralı gözetilmeden yazılı biçimde fazla ceza tayini" isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
    Yerel mahkeme ise 14.06.2011 gün ve 185-242 sayı ile ilk hükmünde direnmiştir.
    Bu hükmün de sanıklar tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 13.07.2012 gün ve 327632 sayılı "onama" istekli tebliğnamesi ile Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    CEZA GENEL KURULU KARARI
     Özel Daire ile yerel mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; iki yıldan oniki yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adli para cezasını gerektiren parada sahtecilik suçundan sanıklar hakkında, temel cezanın dört yıl hapis ve bin gün adli para cezası olarak belirlenmesinin isabetli olup olmadığına ilişkin ise de, direnme hükmünün gerekçenin genişletilmesi suretiyle verilen yeni hüküm niteliğinde olup olmadığının, Yargıtay İç Yönetmeliğinin 27. maddesi uyarınca ön sorun olarak ele alınması gerekmiştir.
    Ceza Genel Kurulunun süreklilik kazanmış uygulamalarına göre, şeklen ısrar kararı verilmiş olsa dahi;
    a) Bozma kararı doğrultusunda işlem yapmak,
    b) Bozma kararında tartışılması gereken hususları tartışmak,
    c) Bozma sonrasında yapılan araştırmaya, incelemeye ya da toplanan yeni kanıtlara dayanmak,
    d) İlk kararda yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş bulunan yeni ve değişik gerekçelerle hüküm kurmak,
    Suretiyle verilen hüküm, özde direnme kararı olmayıp, bozmaya eylemli uyma sonucu verilen yeni bir hükümdür. Bu nitelikteki bir hükmün temyiz edilmesi halinde ise incelemenin Yargıtay"ın ilgili dairesi tarafından yapılması gerekmektedir.
    Somut olayda özel Dairece hüküm bozulduktan sonra yerel mahkemece önceki hükümde yer almayan; "Ceza Kanununun amacı kişi hak ve özgürlüklerini, kamu düzen ve güvenliğini, hukuk devletini, kamu sağlığını ve çevreyi, toplum barışını korumak, suç işlenmesini önlemektir. Kanunda bu amacın gerçekleştirilmesi için ceza sorumluluğunun temel esasları ile suçlar, ceza ve güvenlik tedbirlerinin türleri düzenlenmiştir.
    TCK"nun 3/1. maddesinde suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur denmektedir.
    TCK"nun 61/1. maddesinde hakim cezanın belirlenmesinde somut olayda; suçun işleniş biçimini, suçun işlenmesinde kullanılan araçları, suçun işlendiği zaman ve yeri, suç konusunun önem ve değerini, meydana gelen zarar veya tehlike ile failin kasıt veya taksire dayalı kusurunun ağırlığını, güttüğü amaç ve saiki göz önünde bulundurarak, işlenen suçun kanuni tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırı arasında temel cezayı belirleyeceğini hüküm altına almıştır.
    TCK"nun 197/1. maddesinde cezai yaptırım iki yıldan oniki yıla kadar hapis ve on bin güne kadar adli para cezasıdır.
     TCK"nun 61. maddesi uyarınca mahkememizce sanıklar hakkında ceza yaptırım süresi; sanıkların suç işleme sebep ve saikleri, kastlarının yoğunluğu, elde edilen para miktarı, suçun işlendiği zaman ve yer özellikleri göz önüne alınarak dört yıl hapis ve biner gün adli para cezası olarak belirlenmiştir. Ceza iki ve oniki yıl hapis cezaları arasında takdiren dört yıl olarak belirlenmiştir. TCK"nun 1, 3/1 ve 61/1. maddeleri göz önüne alınarak sanıklar hakkındaki ceza, fiilin ağırlığı ile orantılı olarak hükmedilmiştir. Sanıklar henüz yeni basılan, kuruması dahi tamamlanmayan, tamamlanmak üzere olan sahte paraları alıp peçeteye sarmışlar ve birlikte hareket ederek caddeye gelip oradaki iş yerlerinde piyasaya sürmek amacıyla hazırlıklarını tamamlamışlar, R..S.. 100 TL"yi piyasaya sürmesi için parayı üzerinde bulundurduğu ve herhangi bir yakalanma tehlikesi halinde paraların tamamının üzerinde bulunması ihtimalini göz önünde bulundurmak suretiyle 8 adet sahte 100 TL"nin Ramazan Yiğit üzerinde kaldığı ve R. S.. tarafından sahte paranın piyasaya sürüleceği, 100 TL"nin yakalanması halinde 800 TL R. Y. üzerinde olduğu için R.Y.."in mahalden uzaklaşabileceği ve paraların yakalanamayacağı ancak görevli polislerin her iki sanığın şüpheli hareketlerini fark etmeleri üzerine sanıkları olay tutanağında belirttiği şekilde sahte paralarla yakaladıkları, henüz paraları piyasaya süremedikleri, sanıklarda elde edilen banknotlar üzerinde yapılan incelemede sahteliğin ve yapılan sahteciliğin aldatma kabiliyetine haiz olduğunun belirtildiği, mahkememizce bu yönde kabul gördüğü anlaşılmakla, sanıkların suçlarının sabit olduğu, cezalandırılmalarına karar verildiği ve belirlenen ceza miktarının TCK"nun 3/1. madde fıkrasına uygun olarak düzenlendiği, amacın kamu düzen ve güvenliğini ve suçun işlenmesini önlemek olduğu ve bu amaçla iki ve oniki yıl arası cezadan dört yıl olarak ceza süresi belirlendiğinden ve açıklanan nedenlerle TCK"nun 3/1. madde ve fıkrasına aykırı cezaya hükmedilmediği uygun bir cezaya hükmedildiği kanaatiyle direnme kararı verilmiştir" şeklindeki yeni ve değişik gerekçeyle hüküm kurulmuştur.
    Yerel Mahkeme direnme kararında, önceki hükümde yer almayan yeni ve değişik gerekçeye yer verilmiş olup, bu hususun Özel Dairece incelenmemiş olması karşısında, konunun ilk kez Ceza Genel Kurulunca incelenmesi olanaklı görülmediğinden, hükmün Özel Dairece incelenmesi gerekmektedir.
     Bu itibarla, yerel mahkemenin son uygulaması direnme kararı olmayıp, gerekçenin genişletilmesi suretiyle verilen yeni hüküm niteliğinde olduğundan, dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay 8. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmelidir.
    SONUÇ:
    Açıklanan nedenlerle;
    Üsküdar 3. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 14.06.2011 gün ve 185-242 sayılı karar, gerekçenin genişletilmesi suretiyle verilen yeni hüküm niteliğinde olduğundan, dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay 8. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 16.10.2012 günü yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.


     

    Hemen Ara