Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2022/1044 Esas 2022/1890 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/1044
Karar No: 2022/1890
Karar Tarihi: 05.04.2022

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2022/1044 Esas 2022/1890 Karar Sayılı İlamı

6. Hukuk Dairesi         2022/1044 E.  ,  2022/1890 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi

    Taraflar arasındaki kooperatif ortaklığından çıkarma kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hüküm süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi iken hukuka aykırı bir şekilde üyelikten çıkarıldığını, üyelikten çıkarma işleminin hukuka aykırı olduğunu, 1. ve 2. ihtarnameler ile çıkarma işleminin yasanın aradığı şekil şartlarına uygun olmadığını, müvekkilinin borcunun hatalı hesaplandığını, 1. ve 2. İhtarnamelerdeki borç miktarının birbirinden farklı olduğunu, 1. İhtarname müvekkiline tebliğ edilmeden 2. İhtarnamenin gönderildiğini, 2. İhtarname tebliğ edilmeden de kooperatif üyeliğinden çıkarma kararının tebliğe çıkarıldığını, müvekkilinin gerçek adresini bildirmesine rağmen bu adrese tebligat yapılmadığını, ihtarnamelerin müvekkili ile ilgili olmayan adreslere gönderildiğini, davalı Kooperatifin merkezini Antalya'dan Ankara'ya taşıdığını, müvekkilinin Kooperatifin adresini tesadüfen karşılaştığı bir üyeden 22/01/2014 tarihinde öğrenmesi üzerine Kooperatif merkezine gittiğinde Kooperatif üyeliğinden ihraç edildiğini öğrendiğini, müvekkilinin Sait ÇORAPÇI olan ismini ... olarak değiştirdiğini de belirterek, davalı Kooperatifin müvekkiline gönderdiği ihtarnamelerin ve ihraç kararının hukuka aykırı olduğunun tespitine, davalı Kooperatifin 11/06/2010 tarih ve 24 sayılı müvekkilinin Kooperatif üyeliğinden ihracına ilişkin kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı kooperatif tarafından davacıya gönderilen 19/02/2010 tarihli birinci ihtarnamede 3.440,00 TL'nin, 05/04/2010 tarihli ikinci ihtarname 4.440,00 TL' nin ödenmesinin talep edildiği, birinci ve ikinci ihtarnamedeki borç miktarlarının aynı olmadığı, farklı olmasının sebebinin de açıklanmadığı, ihtarnamelerin usulüne uygun olmadığı gibi davacıya da tebliğ edilemediği, üyelikten ihraca ilişkin 14/06/2010 tarihli ihtarnamenin de davacıya tebliğ edilemediği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Davalının İstinaf Kanun Yoluna başvurması üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesince, davacının isim ve adres değişikliğini davalı Kooperatife bildirdiğine dair dosyaya bir delil ibraz edilmediği, davacının 2006 yılındaki isim değişikliğini dahi aradan geçen yaklaşık 9 seneye rağmen bildirmediği, aidat yükümlülüğü bulunan bir Kooperatifte ortağın uzun süre Kooperatife uğramamasının, aidat borcu bulunup bulunmadığını takip etmemesinin; üyeliğinin sona erdiğini zımnen kabul ettiği, üyelik haklarından zımnen vazgeçtiği, eylemli olarak ortaklıktan çıkma iradesini yansıttığı anlamına geldiği gerekçesi ile davalının İstinaf Kanun Yolu başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, kooperatif ortaklığından ihraç kararının iptali istemine ilişkindir.
    Parasal yükümlülüklerini yerine getirmeyen ortakların ihraç prosedürü, 1163 sayılı Kanun’un 27. Ve Kooperatif Anasözleşmesinin 14. maddesinde etraflıca hükme bağlanmış bulunmaktadır. Anılan düzenlemelere göre ortağın ihraç edilebilmesi için, yasa ve sözleşmeye uygun şekilde ihtar edilmesi ve ayrıca ihtara konu edilen borcun, gerçeği yansıtması gerekmektedir. Ortağa tebliğ edilen her iki ihtarnamede bildirilen borç miktarlarının aynı olması, farklı ise bunun nedeninin ihtarnamelerde açıklanması, dolayısıyla ortağın borç miktarlarında tereddüde düşmemesi, uyulmaması halinde ne gibi bir yaptırım uygulanacağının ihtarnamede açıkça gösterilmesi zorunludur. Aksi halde üyenin 1163 sayılı Kanun’un 16. ve 27. maddelerine uygun olarak temerrüde düştüğü kabul edilemeyeceğinden, ihracı da yasaya uygun sayılamayacaktır.
    Aidat toplayan bir kooperatifte uzun süre ilişki kurmayan ortağın zımni olarak ortaklıktan çıkma iradesi taşıdığı dairemizin yerleşmiş içtihatlarından olmasına rağmen bu sürenin somut olayda aşılmadığı görülmektedir. Bölge Adliye Mahkemesince isim değişikliği tarihi başlangıç olarak alınmış ise de ihraç tarihinde davacıyı üye kabul ederek ihraç eden kooperatif iradesini yok sayan bu yorum kabul edilebilir nitelikte değildir. İhraç kararı 14.06.2010 dava tarihi ise 22.01.2015 tarihlidir. Anılan tarihler nazara alındığında B.A.M. kararının isabetli olmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle gerek ihraç kararına dayanarak yapılan ihtarların isabetli olmaması ve gerekse ihraç kararı ile iptal davası arasında dairemizin yerleşmiş içtihatlarına göre uzun süre geçmemiş olması nazara alınarak davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle ret kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, Bölge Adliye Mahkemesi 23 Hukuk Dairesine dosyanını gönderilmesine, karardan bir örneğin ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 05.04.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara