6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan sanık S. T.."un anılan Yasanın 13/1 ve 5237 sayılı TCY"nın 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis ve 375 Lira adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin, Bozüyük Asliye Ceza Mahkemesince verilen 20.03.2008 gün ve 305-73 sayılı hükmün sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 8. Ceza Dairesince 11.06.2009 gün ve 6998-8853 sayı ile;
"Hükümden sonra yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanunun 562. maddesiyle değişik 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231. maddesindeki koşulların varlığı halinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılması yönünde mahkemesince değerlendirme yapılması zorunluluğu" nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
Bozüyük Asliye Ceza Mahkemesince 25.02.2010 gün ve 346-51 sayı ile;
"...Mahkememizin 20.03.2008 tarih, 2006/305 Esas ve 2008/73 Karar sayılı gerekçeli kararında, "Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe" başlığı altındaki ikinci paragrafında sanığın geçmişteki hali ve kişilik özellikleri değerlendirilerek "sanığın daha önce kasıtlı suçlardan mahkum olmuş olması ve gözlenen kişilik özellikleri göz önünde bulundurulduğunda yeniden suç işlemeyeceği hususunda mahkememizde olumlu bir kanaatin oluşmamış olması" gerekçesi ile sanık hakkında kurulan hükmün açıklanmasına karar verildiği" gerekçesiyle direnilerek, önceki hüküm gibi karar verilmiştir.
Bu hükmün de sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay C.Başsavcılığının “onama” istekli 05.05.2010 gün ve 106591 sayılı tebliğnamesi ile Yargıtay 8. Ceza Dairesine, Özel Dairece de 26.04.2012 gün ve 7385-14150 sayılı tevdi kararıyla Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Yargıtay Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığın 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan cezalandırılmasına ilişkin hükmün, Özel Dairece sanık hakkında 5271 sayılı CYY’nın 231. maddesinin uygulanma koşullarının tartışılması gerektiğinden bahisle bozulmasının isabetli olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya içeriğinden; yerel mahkemece 20.03.2008 tarihinde verilen ilk kararın gerekçe bölümünde; “Her ne kadar sanık hakkında belirlenen sonuç cezanın miktarı ve niteliği itibariyle CMK"nın 231. maddesi kapsamında kalmakta ise de; sanığın daha önce kasıtlı suçlardan mahkum olmuş olması ve gözlenen kişilik özellikleri göz önünde bulundurulduğunda yeniden suç işlemeyeceği hususunda mahkememizde olumlu bir kanaatin oluşmaması nedeniyle tayin olunan hükmün aşağıdaki gibi açıklanmasına” şeklinde gerekçeye yer verilmek suretiyle sanığın 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan mahkumiyetine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
Yerel mahkemece 5728 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği 08.02.2008 tarihinden sonra sürdürülen yargılama sonucunda, 20.03.2008 tarihinde kurulan kararın gerekçe bölümünde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumuna ilişkin değerlendirme yapılıp, yeniden suç işlemiyeceğine ilişkin olumlu kanaat oluşmadığı gerekçesiyle sanık hakkında 5271 sayılı CYY"nın 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun uygulanamayacağı belirlemesi yapılarak hükmün açıklanmasına karar verilmiş olması karşısında, anılan kurumun uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesine yönelik Özel Daire bozma kararında isabet bulunmamaktadır.
Bu itibarla, yerel mahkeme direnme hükmünün isabetli olduğuna ve hükkmün esasının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Bozüyük Asliye Ceza Mahkemesinin 25.02.2010 gün ve 346-51 sayılı kararındaki direnme gerekçelerinin İSABETLİ OLDUĞUNA,
2- Dosyanın, hükmün esasının incelemesi için Yargıtay 8. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 18.09.2012 günü yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.