Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2022/497 Esas 2022/1945 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/497
Karar No: 2022/1945
Karar Tarihi: 06.04.2022

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2022/497 Esas 2022/1945 Karar Sayılı İlamı

6. Hukuk Dairesi         2022/497 E.  ,  2022/1945 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki asıl davada tazminat, birleşen davada alacak davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın kabulüne yönelik verilen hüküm süresi içinde taraflar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olup, mahkemece Dairemizin bozma ilamına uyularak asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın kabulüne dair verilen karar, taraflarca temyiz edilmiştir.
    Davacı asıl ve birleşen davasında davalı Üniversiteye ait Fen Edebiyat Fakültesinin A Blok inşaat işi yapımını 4.999.000,00 TL götürü bedelle üstlendiklerini, sözleşmenin 3. maddesine göre işin niteliği ve türü 8.000 m2 betonarme eğitim binası imalâtı olduğunu, 450 gün içinde tamamlanarak teslim edileceğinin kararlaştırıldığını, söz konusu inşaat işi için 15.10.2008 tarihinde yer tesliminin yapıldığını, aralıksız 12.05.2009 tarihine kadar çalıştıklarını ve 1.883.256,57 TL tutarında hakediş düzenlendiğini, davalı idarece, işin %28 oranında geri kalındığı gerekçesiyle sözleşmenin 26. maddesi uyarınca ihtar çekilip haksız yere feshedildiğini, kalan iş miktarının 3.115.744,00 TL olduğunu, bu nedenle kâr kaybına uğradıklarını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla uğranılan menfi zararlar sebebiyle 279.700,00 TL, hakediş bedelinden kaynaklanan 10.000,00 TL ve müspet zarara ilişkin olarak 20.000,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı savunmasında, davacı yanca açılan davanın haksız ve hukuki mesnetten yoksun olduğunu, davacının feshe konu ihbarının kendisine tebliğ edildiği 07/07/2009 tarihinden 27/07/2009 tarihine kadar şantiyede hiçbir imalat yapmadığını, bu anlamda ortada haksız fesihten bahsedilemeyeceğini, davacının tamamlamış olduğu imalatlar yönünden hak edişlerini aldığını ve müvekkilinden hak ediş alacağının bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece 25.03.2013 tarihli karar ile davanın reddine karar verilmiş, bu kararın davacı tarafından temyizi üzerine (Kapatılan) 15.Hukuk Dairesince onanmasına karar verilmiş, bu karara karşı davacı tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmasından sonra (Kapatılan) 15.Hukuk Dairesinin 21.01.2016 tarihli ilamı ile mahkemece bilirkişilerce çıkarılacak kesin hesaba göre değerlendirme yapılması hususunda bozulmasına karar verilmiş, mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı taraflarca temyiz isteminde bulunulmuş, (Kapatılan) 15. Hukuk Dairesinin 10.12.2018 tarih ve 2018/2353 Esas, 2018/4949 Karar sayılı ilamıyla, bozma ilamına uyulmasına rağmen bilirkişilerden ek rapor alınmadan yeni heyet oluşturularak alınan rapora göre karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiş, mahkemece bozmaya uyularak tekrar asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın kabulüne karar verilmiş, verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma ilamı gereğince inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Hükmüne uyulan Kapatılan 15.Hukuk Dairesinin 01.04.2015 gün ve 2015/601 Esas, 2016/1665 Karar sayılı bozma ilamında idarece düzenlenen kesin hak edişin davadan sonra düzenlenildiği gözetilmeden ve yüklenici bakımından kesin hakedişe dava açmak suretiyle mahkemece hakediş hesabının çıkartılması gerektiği düşünülmeden karar verilmesi doğru olmadığından, tasfiye kesin hesabı çıkartılıp hakedişten ödenmeyen bedel ve ferilerinin hüküm altına alınması gereğine işaret edilmiştir.
    Taraflar arasında imzalanıp davacı yüklenicinin kusuru nedeniyle davalı iş sahibince haklı nedenle feshedilen 10.10.2008 tarihli sözleşmenin 6.1. maddesine göre T.C. anahtar teslimi götürü bedelli olup 4.999.000,00 TL'dir. Sözleşmenin 7.1. maddesinin son cümlesi gereğince KDV sözleşme bedeline dahil olmayıp, iş sahibi idare tarafından yükleniciye ödenecektir. Sözleşme götürü bedelli olduğundan sözleşme tarihi ile dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK'nın 365. maddesi hükümleri gereğince yüklenici eseri götürü bedelle meydana getirmekle yükümlü olup, öngörülenden fazla emek ve masrafı gerektirmiş olsa bile belirlenen bedelin artırılmasını isteyemeyecek, iş sahibi de indirilmesini talep edemeyecek ve belirlenen bedelin tamamını ödemekle yükümlü olacaktır.
    Dairemizin içtihatları ve yerleşik uygulamalarında götürü bedelli işlerde işin tamamının yapılmamış olması halinde hakedilen bedelin, gerçekleştirilen imalâtın işin tamamına göre fiziki oranının tespit ve bu oranın götürü bedele uygulanarak hesaplanacağı kabul edilmektedir. Bilirkişi kurulunca düzenlenen 24.10.2011 tarihli rapor ve ek raporda fesih tarihi itibariyle davacı yüklenicinin feshedilen sözleşmede gerçekleştirdiği imalâtın fiziki oranının %39,76 olduğu kabul edilerek menfi zarar hesabı yapılmış, davalı iş sahibi 07.12.2011 havale tarihli beyan dilekçesinde işin %39,76 seviyesinde yapıldığına ilişkin tespite itirazlarının olmadığını belirtmiş, yine davacı yüklenici 12.12.2011 havale tarihli beyan dilekçesi ile raporda işin %39,76 oranında yapıldığı tespitine göre işin bitimine yetecek kadar süre olmasına rağmen sözleşmenin feshedildiğini belirtmiş, bu rapora göre yapılan hesaplama ve kurulan hükme davalı iş sahibince de itiraz edilmemek ve temyiz yoluna başvurulmamak suretiyle fesih tarihi itibarıyla işin fiziki gerçekleşme oranının %39,76 olduğu kesinleşmiştir.
    Bu durumda mahkemece, tasfiye kesin hakediş alacağının tespiti yönünden diğer bozmamızda belirtilen şekilde 24.10.2011 tarihli raporu düzenleyen heyetten feshedilen sözleşmenin KDV'de eklenerek bulunacak götürü bedel toplamına %39,76 fiziki gerçekleşme oranını uygulayıp fesih tarihi itibariyle gerçekleştirilen imalât bedeli ve bu bedelden fesih tarihine kadar yapılan ödeme, damga vergisi, KDV tevkifatı, SGK kesintileri, nefaset kesintisi ile teknik personel bulundurmama cezaları da mahsup etmek suretiyle yüklenicinin isteyebileceği tasfiye hakedişi alacağı miktarı konusunda gerekçeli ve denetime elverişli ek rapor alınıp değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi yerine eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde davacıya iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine, 06.04.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara