Esas No: 2021/2129
Karar No: 2022/1932
Karar Tarihi: 06.04.2022
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/2129 Esas 2022/1932 Karar Sayılı İlamı
6. Hukuk Dairesi 2021/2129 E. , 2022/1932 K.Özet:
Ilgaz Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından davacı vekili tarafından açılan davada S.S Kazancı-Yaylacık köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi'nin tasfiyesi ve tasfiye heyetinin atanması talep edilmiştir. Ancak mahkeme, davacı Bakanlığın aktif husumet ehliyeti bulunmadığı ve kooperatifin de tasfiye aşamasında olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Davacı vekili bu kararı temyiz etmiş ve bölge adliye mahkemesi başvuruyu esastan reddetmiştir. Ancak Yargıtay, Kooperatifler Kanunu'nun 86/2 maddesi uyarınca Ticaret Bakanlığı'nın kooperatifleri denetim yetkisi olduğunu ve tasfiye memurunun atanması isteminin kabul edilmesi gerektiğini belirtmiştir. Bu nedenle bölge adliye mahkemesinin kararı usul ve yasaya aykırı bulunmuştur ve karar bozulmuştur.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 81/6 maddesi gereği, üç yıl olağan genel kurulunu yapmayan kooperatifin dağılması bir neden olarak kabul edilir. Kooperatifler Kanunu'nun 86/2 maddesi ise Ticaret Bakanlığı'nın kooperatifleri denetim yetkisini düzenler.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Ilgaz Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen kararın temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili, Çankırı ili, Ilgaz ilçesi, S.S Kazancı-Yaylacık köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifinin, Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı olarak 12/05/1981 tarih ve 217 sayılı onayı ile kurulduğunu ve Çankırı Ticaret Sicili Memurluğu tarafından tescili yapılarak 27/05/1981 tarih ve 258 sayılı Ticaret Sicili Gazetesinde de yayımlandığını, ancak kooperatifin en son genel kurul toplantısının 30/05/2016 tarihinde yapıldığını, yapılan olağan genel kurul toplantısında kooperatifin tasfiyesine karar verildiğini, tasfiye heyetinin oluşturulmasına rağmen tescil işleminin yapılmadığını, en son genel kurul toplantısının 10/06/2015 yaptığı genel kurul toplantısını tescil ettirdiğini, tasfiye heyetini bugüne kadar hiçbir iş ve işlem yapmadığı ayrıca 2017, 2018, 2019 yıllarında da genel kurul toplantısı yapılmadığını, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu 6. maddesi gereğince 3 yılı aşkın bir süredir genel kurul toplantısı yapılmaması nedeniyle kooperatifin hukuki varlığının sona erdiğini, bu sebeple davaya konu kooperatifin tasfiyesine ve tasfiye heyetinin atanmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı kooperatif temsilcisinin davaya cevap vermediği anlaşılmıştır.
Mahkemece, davacı Bakanlığın aktif husumet ehliyeti bulunmadığından ve kooperatifin de tasfiye aşamasında olmasından dolayın davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili kararı istinaf etmiş, bölge adliye mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
Dava, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 81/6 maddesi gereğince davalı kooperatifin üç yıl olağan genel kurulunu yapmaması bir dağılma nedeni olarak kabul edilmiştir. Ancak davalı kooperatif tescil edilmeyen 30.05.2016 tarihli genel kurulda tasfiye kararı almış olup, aynı kararda tayin edilen tasfiye memurlarının tasfiye işlemlerinin hiçbirini yapmaması, kararı tescil ve ilan ettirmemesi nedeniyle, tasfiye tamamlanıp sonuçlandırılamamış, sonraki üç yıl içerisinde de genel kurullar yapılmamıştır. Üç yıl genel kurulunu yapmayan kooperatifin dağılması ile ilgili bakanlığın talebi üzerine karar verileceğine göre, ilgili bakanlığın denetim yetkisi de olduğuna göre tasfiye işlemlerinin tamamlanması için tasfiye memuru tayini talep hakkı bulunduğunun kabulü gerekir. Kooperatifler Kanunu'nun 86/2 maddesi uyarınca Ticaret Bakanlığının kooperatifleri denetim yetkisi de nazara alındığında tasfiye memurunun atanması isteminin kabulü gerekirken istinaf isteminin usulden reddi kararı usul ve yasaya aykırı görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesinin kararı usul ve yasaya aykırı görüldüğünden BOZULMASINA, 6100 sayılı HMK 373. madde hükümleri gözetilerek dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin ise bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine, 06.04.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.