Esas No: 2018/19965
Karar No: 2018/19965
Karar Tarihi: 15/6/2021
AYM 2018/19965 Başvuru Numaralı S.K. Başvurusuna İlişkin Karar
TÜRKİYE CUMHURİYETİ |
ANAYASA MAHKEMESİ |
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
S.K. BAŞVURUSU |
(Başvuru Numarası: 2018/19965) |
|
Karar Tarihi:15/6/2021 |
|
BİRİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
GİZLİLİK TALEBİ KABUL
Başkan |
: |
Hasan Tahsin GÖKCAN |
Üyeler |
: |
Hicabi DURSUN |
|
|
Muammer TOPAL |
|
|
Yusuf Şevki HAKYEMEZ |
|
|
İrfan FİDAN |
Raportör |
: |
Fatma Burcu NACAR YÜCE |
Başvurucu |
: |
S.K. |
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, infaz hâkimliğine yapılan şikâyetin esasa girilmeden reddedilmesi nedeniyle haberleşme hürriyetinin ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 21/6/2018 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık görüşünü bildirmiştir.
6. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı beyanda bulunmamıştır.
III. OLAY VE OLGULAR
7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği ve Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) aracılığıyla erişilen bilgi ve belgeler çerçevesinde olaylar özetle şöyledir:
8. Başvurucu, Hava Kuvvetleri Komutanlığında subay olarak görev yapmaktayken Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) üyesi olduğu isnadıyla Konya 1. Sulh Ceza Hâkimliği tarafından 27/1/2017 tarihinde tutuklanmış ve Konya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna yerleştirilmiştir. 19/4/2017 tarihinde de Akşehir T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna (Ceza İnfaz Kurumu) nakledilmiş ve burada bulunduğu sırada İzmir 15. Ağır Ceza Mahkemesinin 13/2/2019 tarihli mahkûmiyet kararıyla tahliye edilmiştir.
A. Başvuru Konusu Dava Süreci
9. Başvurucu, Ceza İnfaz Kurumunda bulunmaktayken 10/5/2018 tarihli dilekçesiyle Akşehir İnfaz Hâkimliğine (İnfaz Hâkimliği) başvuruda bulunmuştur. Dilekçesinde özetle başvurucu, Ceza İnfaz Kurumu kantininden ücreti karşılığında radyo talebinde bulunduğunu ancak talebinin sözlü olarak reddedildiğini beyan ederek kendisine radyo temin edilmesine yönelik karar verilmesini istemiştir.
10. İnfaz Hâkimliği 14/5/2018 tarihli yazısıyla söz konusu ceza infaz kurumuna başvurucunun talebine ilişkin alınmış herhangi bir karar olup olmadığını sormuştur.
11. Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü 14/5/2018 tarihli yazısında; İdare ve Gözlem Kurulu tarafından 7/4/2017 tarihinde, başvurucunun şikâyetinden bağımsız olarak genel anlamda "Kurumda FETÖ/PDY Terör örgütü suçundan tutuklu olanların kalmakta olduğu odalarda bulunan Analog radyoların (Genlik Modülasyonu) bandı üzerinden uluslararası yayın yapan radyo frekanslarını ayarlamak suretiyle haberleşebildikleri düşüncesiyle terör örgütlerin haberleşmesini önlemek, asayiş ve güvenliği sağlamak ve ayrıca kurumda merkezi yayın yapan radyo sistemi olmasından dolayı dışarıya ses vermeyen kulaklıklı radyoların hükümlü ve tutukluların isimleri üzerlerine yazılarak incelenmek ve araştırılmak amacıyla koğuşlardan alınarak kurum deposuna kaldırılmasına oy birliğiyle karar verilmiştir." şeklinde karar alındığı ve bu kararın ceza infaz kurumunda barındırılan tutuklulara/hükümlülere duyurulduğunu bildirmiş, bu yönüyle başvuran özelinde alınmış bir karar bulunmadığı anlaşılmıştır.
12. İnfaz Hâkimliğinin 24/5/2018 tarihli kararında; 17/6/2005 tarihli Ceza İnfaz Kurumlarında Bulundurabilecek Eşya ve Maddeler Hakkında Yönetmelik ile düzenlendiği, Yönetmelik"in ""Elektrikli Eşyalar"" başlıklı 9. maddesinde ""Koğuş, oda ve eklentilerinde, kantinden temin edilmek koşuluyla, bir adet otuz yedi ekran televizyon ile elektrikli su ısıtıcısı, saç kurutma makinesi ve büro tipi buzdolabı ile kurumun bulunduğu coğrafi bölgenin iklim koşulları dikkate alınarak, her koğuş veya odada bir adet vantilatör bulundurulmasına izin verilebilir. Ayrıca her hükümlü, kurum kantininden satın almak kaydıyla bir adet kulaklıklı küçük el radyosu bulundurabilir."" hükmüne yer verildiği ancak kurum kantininden temin edilmiş olsa bile FM dışındaki kanalları çeken radyonun örgütsel haberleşmede kullanılabileceği ve kurum güvenliğini tehlikeye düşürebileceği vurgulanarak başvurucunun hakkında verilmiş herhangi bir karara yönelik itirazı olmadığı, başvurucunun öncelikle barındırıldığı ceza infaz kurumuna başvuruda bulunması gerektiği, kurumun kendisine yönelik vereceği karara karşı İnfaz Hâkimliğine itirazda bulunabileceği belirtilerek görev yönünden talebinin reddine karar verilmiştir.
13. Başvurucu, ret kararına karşı 28/5/2018 tarihli dilekçesiyle itiraz etmiştir. Dilekçesinde özetle başvurucu, daha önceki iddialarını yineleyerek İnfaz Hâkimliğinin görevini yerine getirmediğini, Savcılık görüşünün bildirilmediğini ve itirazının süresinde incelenmediğini ileri sürerek itirazının kabulüne karar verilmesini istemiştir.
14. Akşehir Ağır Ceza Mahkemesinin 1/6/2018 tarihli kararı ile İnfaz Hâkimliği kararının usul ve yasaya uygun olduğundan bahisle başvurucunun itirazı reddedilmiştir.
15. Anılan karar başvurucuya 4/6/2018 tarihinde tebliğ edilmiş, başvurucu 21/6/2018 tarihinde süresi içinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
B. Akşehir İnfaz Hâkimliğinin E.2018/461 Sayılı Dosyasındaki Dava Süreci
16. Başvurucu 5/6/2018 tarihli dilekçesiyle Ceza İnfaz Kurumu idaresine başvurarak kendisine ücreti karşılığında bir adet radyo temin edilmesini talep etmiştir.
17. Ceza İnfaz Kurumu İdare ve Gözlem Kurulu tarafından ""Kurumda FETÖ/PDY Terör örgütü suçundan tutuklu olanların kalmakta olduğu odalarda bulunan Analog radyoların (Genlik Modülasyonu) bandı üzerinden uluslararası yayın yapan radyo frekanslarını ayarlamak suretiyle haberleşebildikleri düşüncesiyle terör örgütlerinin haberleşmesini önlemek, asayiş ve güvenliği sağlamak amacıyla ve ayrıca kurumda koğuşlarda merkezi yayın yapan radyo sisteminin olmasından dolayı" 5/6/2018 tarihli kararla başvurucun talebi reddedilmiştir.
18. Başvurucu bu karara karşı 7/6/2018 tarihinde İnfaz Hâkimliği nezdinde itirazda bulunmuştur. İnfaz Hâkimliği 11/6/2018 tarihli kararıyla itirazın kabulü ile söz konusu ret kararının kaldırılmasına karar vermiştir. Karar 12/6/2018 tarihinde başvurucuya tebliğ edilmiştir.
19. Ceza İnfaz Kurumu ile yapılan yazışma sonucu 25/6/2018 tarihinde, konuya ilişkin ikinci olarak belirtilen İnfaz Hâkimliği kararı doğrultusunda, bir adet FM radyo ile bir adet kulaklığın Ceza İnfaz Kurumu kantini aracılığıyla temin edilerek başvurucuya teslim edildiği bildirilmiştir.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
20. Mahkemenin 15/6/2021 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Adli Yardım Talebi Yönünden
21. Başvurucu, tutuklu olması nedeniyle yargılama giderlerini karşılayacak gelirinin olmadığını belirterek adli yardım talebinde bulunmuştur.
22. Anayasa Mahkemesinin Mehmet Şerif Ay (B. No: 2012/1181, 17/9/2013, §§ 22-27) kararında belirtilen ilkeler dikkate alınarak geçimini önemli ölçüde güçleştirmeksizin yargılama giderlerini ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşılan başvurucunun açıkça dayanaktan yoksun olmayan adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir.
B. Başvurucunun İddiaları ve Bakanlık Görüşü
23. Başvurucu; tutuklu olarak bulunduğu Ceza İnfaz Kurumuna radyo alma için defaten dilekçe ile başvurduğunu, dilekçelerinin işleme konulmadan taleplerinin sözlü olarak reddedildiğini, İnfaz Hâkimliğine yaptığı şikâyet yönünden de ilk önce ceza infaz kurumuna başvuru yapılması gerektiği gerekçesiyle görev yönünden ret kararı verildiğini belirterek haberleşme hürriyetinin ve eşitlik ilkesinin ihlal edildiğini ileri sürmüştür. Başvurucu ayrıca kamuya açık belgelerde kimlik bilgilerinin gizli tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
24. Bakanlık görüşünde; başvurucunun iddiasına göre Ceza İnfaz Kurumu idaresine başvurusu üzerine aldığı sözlü ret cevabı üzerine ilk önce İnfaz Hâkimliğine başvurduğu ve başvurusunun 23/5/2001 tarihli ve 4675 sayılı İnfaz Hakimliği Kanunu"nda belirtilen şartları taşımadığı için usul yönünden reddedildiği belirtilmiştir. Bunun üzerine başvurucunun idareye başvuru yolunu tüketilerek ikinci kez İnfaz Hâkimliğine başvurduğu ve talebi doğrultusunda karar verildiği, bu noktada ileri sürülen mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiği iddiasına konu ihtilafın başvurucudan kaynaklı usule ilişkin eksiklik dolayısıyla ortaya çıktığı, sonrasında da bu usule ilişkin eksikliğin giderilmesi neticesinde başvurucunun talebinin tamamıyla karşılanması nedeniyle ihtilafın ortadan kalktığı, bu yönleriyle mevcut başvurunun açıkça dayanaktan yoksun olduğu ifade edilmiştir. Ayrıca Bakanlık görüşünde, başvurucu tarafından radyo talebine ilişkin olarak 11/6/2018 tarihinde verilen ve kendisine 12/6/2018 tarihinde tebliğ edilen İnfaz Hakimliği kararına dair bilgi ile söz konusu radyonun 25/6/2018 tarihinde başvurucuya temin edildiği bilgisinin Anayasa Mahkemesine bildirilmediği vurgulanmıştır.
25. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı beyanda bulunmamıştır.
C. Değerlendirme
26. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un “Bireysel başvuruların kabul edilebilirlik incelemesi ve şartları” kenar başlıklı 48. maddesinin (5) numaralı fıkrası şöyledir:
“(5) Kabul edilebilirlik şartları ve incelemesinin usul ve esasları ile ilgili diğer hususlar İçtüzükle düzenlenir.”
27. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü"nün (İçtüzük) “Düşme kararı” başlıklı 80. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (c) bendi şöyledir:
"(1) Bölümler ya da Komisyonlarca yargılamanın her aşamasında aşağıdaki hâllerde düşme kararı verilebilir:
...
(c) İhlalin ve sonuçlarının ortadan kalkmış olması."
28. İçtüzük"ün 80. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (c) bendi gereği Anayasa Mahkemesi, ihlalin ve sonuçlarının ortadan kalkmış olması hâlinde başvurunun düşmesine karar verebilir (S.Ö., B. No: 2013/7087, 18/9/2014, § 23; Mehmet Emin Bülbül, B. No: 2014/4463, 16/6/2016, §§ 46-48).
29. Başvuru konusu olayda başvurucu ilk olarak belirtilen 24/5/2018 tarihli İnfaz Hâkimliği kararı ile bu karara yönelik yaptığı itirazın reddedilmesini esas alarak 21/6/2018 tarihli dilekçesiyle Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunmuştur. Ayrıca başvurucu 5/6/2018 tarihli dilekçesiyle Ceza İnfaz Kurumundan kendisine radyo temin edilmesini talep ettiği ve talebinin Ceza İnfaz Kurumu İdare ve Gözlem Kurulu tarafından reddedildiği, başvurucunun anılan karara itirazının İnfaz Hâkimliğince 11/6/2018 tarihinde itiraz kabul edilerek Ceza İnfaz Kurumu idaresi tarafından söz konusu talebin yerine getirildiği Bakanlık görüşü ve Ceza İnfaz Kurumuna yazılan müzekkerenin cevabından anlaşılmıştır.
30. Başvurunun konusu, Ceza İnfaz Kurumu idaresi tarafından başvurucunun talebinin reddine ilişkin kararın Mahkeme tarafından incelenmemesine yöneliktir.Başvurucunun talebinin esasını oluşturan radyo temini ile ilgili olarak 5/6/2018 tarihli talebin reddine ilişkin karar İnfaz Hâkimliğinin 11/6/2018 tarihli kararı ile kaldırılmış ve başvurucunun söz konusu talebi 25/6/2018 tarihinde yerine getirilmiştir. Dolayısıyla bireysel başvuru tarihinden sonra talebinin yerine getirilmesi suretiyle ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılmış olması dolayısıyla İçtüzük’ün 80. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (c) bendi uyarınca başvurunun düşmesine karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Adli yardım talebinin KABULÜNE,
B. Kamuya açık belgelerde başvurucunun kimlik bilgilerinin gizli tutulması talebinin KABULÜNE,
C. Başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir sebep kalmaması nedeniyle DÜŞMESİNE,
D. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca tahsil edilmesi mağduriyetine neden olacağından adli yardım talebi kabul edilen başvurucunun yargılama giderlerini ödemekten TAMAMEN MUAF TUTULMASINA 15/6/2021 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.