Esas No: 2021/3995
Karar No: 2022/1971
Karar Tarihi: 07.04.2022
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/3995 Esas 2022/1971 Karar Sayılı İlamı
6. Hukuk Dairesi 2021/3995 E. , 2022/1971 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen kararın temyizen tetkiki davacı-birleşen davalı ...Ş. vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Asıl ve birleşen dava eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, yüklenici tarafından açılan asıl dava, bakiye iş bedelinin tahsili talebine, iş sahibi tarafından açılan birleşen dava ise sözleşme kapsamında yüklenici tarafından yapılan işlerdeki eksik ve kusurlu işlerin giderim bedelinin tahsili ve fazla ödenen bedelin istirdadı istemlerine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuş, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesince taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı reddine dair verdiği karar, davacı-birleşen dosya davalısı yüklenici vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve HMK 355. maddedeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp karar verilmiş ve verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiş olmasına göre davacı-birleşen dosya davalısı yüklenicinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddine karar verilmiştir.
2-Uyuşmazlık taraflar arsında imzalanan sözleşme uyarınca; asıl dosya davacısı yüklenicinin ne kadar iş yaptığı, işlerin eksik ya da ayıplı olup olmadığı, davalı-birleşen dosya davacısı iş sahibinin eksik ya da fazla ödemesinin bulunup bulunmadığı hususlarından kaynaklanmaktadır.
Taraflar arasında imzalanan 27.02.2014 tarihli sözleşme metnine göre sözleşme bedeli 387.000,00 TL olarak kararlaştırılmıştır. Sözleşme, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı TBK’nın 480. maddesinde ifade edilen götürü bedelli sözleşmedir. Dosya kapsamında iş bedelinin tamamının ödenmediği, sadece 340.000,00 TL’sinin ödendiği anlaşılmaktadır. Götürü bedelli işlerde, yüklenicinin hak ettiği iş bedelinin saptanması ya da iş sahibinin ödemesinin fazla olup olmadığının belirlenmesi için gerçekleştirilen imalatın eksik ve kusurlar da dikkate alınarak tüm işe oranının tespiti, bulunacak bu oranın toplam iş bedeline uygulanarak hak edilen bedelin saptanması ve bulunacak bu rakamdan kanıtlanan ödemeler düşülerek hesaplanması gerekmektedir.
Bu anlatım çerçevesinde somut olay incelendiğinde; mahkemece hükme esas alınan raporda, eksik işlerin tespit ve dava tarihi itibari ile piyasa fiyatına göre bedelinin belirlendiği, bu bedelin sözleşme bedeline oranlandığı, gerçekleştirilen imalatın eksik ve kusurlar da dikkate alınarak tüm işe oranlanmadığı anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenlerle hatalı değerlendirme sonuca giden rapora göre karar verilmesi doğru olmamıştır.
Mahkemece yapılacak iş; HMK’nın 281/3. maddesi uyarınca maddi gerçeğin ortaya çıkması için konusunda uzman ve öncekiler dışında oluşturulacak teknik heyetten gerekirse keşif yapılmak sureti ile rapor alınıp sözleşmenin eksik ve ayıplara göre oranlanması, bulunacak oranın götürü bedel 387.000,00 TL ile çarpılıp kanıtlanan ödemeler de düşüldükten sonra fazla ya da eksik ödeme olup olmadığının tespiti, eksik ödeme var ise asıl davada hüküm altına alınması, fazla ödeme var ise birleşen davada hüküm altına alınması ve ayıplar oranlamada değerlendirildiğinden ayrıca eksik işlere dair giderim bedeli verilemeyeceği dikkate alınarak hüküm kurulmasından ibarettir.
Açıklanan nedenlerle eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olmuş, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacı-birleşen dosya davalısı diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün temyiz eden davacı birleşen dosya davalısı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 6100 sayılı HMK 373. madde hükümleri gözetilerek dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin ise bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine, 07.04.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.