AYM 2018/20455 Başvuru Numaralı MUHAMMED AVCI VE DİĞERLERİ Başvurusuna İlişkin Karar

Abaküs Yazılım
İkinci Bölüm
Esas No: 2018/20455
Karar No: 2018/20455
Karar Tarihi: 16/6/2021

AYM 2018/20455 Başvuru Numaralı MUHAMMED AVCI VE DİĞERLERİ Başvurusuna İlişkin Karar

 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

MUHAMMED AVCI VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2018/20455)

 

Karar Tarihi:16/6/2021

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Kadir ÖZKAYA

Üyeler

:

Engin YILDIRIM

 

 

Celal Mümtaz AKINCI

 

 

Rıdvan GÜLEÇ

 

 

Yıldız SEFERİNOĞLU

Raportör

:

Cafiye Ece YALIM

Başvurucular

:

1. Muhammed AVCI

 

 

2. Recep AVCI

 

 

3. Zafer KARAKAYA

Başvurucular Vekili

:

Av. Zahit BANDEOĞLU

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru, ateşli silah yaralanması sonucu meydana gelen ölüm olayına ilişkin olarak etkili ceza soruşturması yürütülmemesi nedeniyle yaşam hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvurular 2/7/2018tarihinde yapılmıştır.

3. Başvurular, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.

4. Komisyonca kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

5. 2018/20571 ve 2018/20456 başvuru numaralı bireysel başvuru dosyalarınınkonu yönünden hukuki irtibatı nedeniyle 2018/20455 başvuru numaralı bireysel başvuru dosyası ile birleştirilmesine, incelemenin 2018/20455 başvuru numaralı bireysel başvuru dosyası üzerinden yürütülmesine karar verilmiştir.

6. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.

7. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına gönderilmiştir.

III. OLAY VE OLGULAR

8. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) aracılığıyla ulaşılan bilgi ve belgelere göre olaylar özetle şöyledir:

9. Başvurucuların yakınları N.K. ve D.A. ile birlikte M.Y. isimli arkadaşları 27/1/2013 tarihinde park hâlindeki otomobilin içinde bulundukları sırada ateşli silahla vurularak yaşamlarını yitirmiştir.

10. Çermik Cumhuriyet Başsavcılığı (Başsavcılık) tarafından aynı gün olay hakkında resen soruşturma açılmış ve olay yeri incelemesi yapılmıştır. Olay yeri incelemesi sırasında olay yerinin fotoğraflarının çekilmesinin yanında diğer bazı işlemler de gerçekleştirilmiştir.

11. 27/1/2013 tarihli olay yeri inceleme tutanağında başvurucuların yakınlarının ve M.Y.nin bulunduğu aracın Çermik köyü gidiş istikametinde yolun sol tarafında park hâlinde olduğu, farlarının ve radyosunun açık olduğu, aracın etrafında başka araca ait izlerin olmadığı ancak kısa namlulu silaha ait olduğu belli olan boş kovan ve dolu fişeklerin bulunduğu, sağ ve sol arka camlarda iki kurşun deliği olduğu, sol ön camın tamamen kırık olduğu, araç içinde kurşun izlerine rastlandığı, aracın vites kolunun yan tarafında 10-12 gram kadar uyuşturucu madde bulunduğu belirtilmiştir.

12. Olay yeri incelemesinin gerçekleştirilmesinden sonra doktor bilirkişisi refakatinde ölü muayenesi yapılmıştır. Ölü muayene tutanağında, kesin ölüm sebebinin belirlenmesi için otopsi yapılması gerektiği belirtilmiştir. Cesetler üzerinde yapılan otopsi sonrası düzenlenen 28/1/2013 tarihli otopsi raporunda başvurucuların yakınlarının ölüm sebeplerinin ateşli silah mermi çekirdeği yaralanmasına bağlı iskelet kemikleri kırığı ve iç organ yaralanmasına bağlı iç kanama olduğu bildirilmiştir.

13. 28/5/2013 tarihli Çermik İlçe Emniyet Müdürlüğünce düzenlenen tutanakta izinli olan personeller de dahil olmak üzere tüm personelin görev başına çağrılarak ilçe giriş ve çıkışlarının kapatılarak kontrol noktaları oluşturulduğu belirtilmiştir.

14. Çermik İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından13/11/2014 tarihinde düzenlenen tutanakta ise ölenlerden D.A.nın bilincinin kapalı şekilde bulunduğu ancak M.Y.nin bilincinin açık olduğu, yaralı halde hastaneye kaldırıldığı sırada kendisine olayla ilgili sorular sorulduğu, cevap olarak bilmediğini söylediği belirtilmiştir.

15. Başsavcılıkça, ölenlerin giysileri üzerinde atış mesafesinin tespiti amacıyla inceleme yapılmasına karar verilmiş; inceleme sonucu alınan uzmanlık raporunda atışın uzak atış mesafesinden yapıldığı tespit edilmiştir.

16. Olay yerinde bulunan boş kovan ve mermi çekirdekleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda düzenlenen uzmanlık raporunda, kullanılan silahın tespit edilemediği bildirilmiştir.

17. Başsavcılıkça Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Kimya İhtisas Dairesinden alınan1/3/2013 tarihli raporda ölenlerin kanında alkol (etanol ve metanol) bulunmadığı, kanında ve idrarında esrar bulunduğu belirtilmiştir.

18. Yürütülen soruşturma kapsamında, 54 şüphelinin ölüm olayından önceki tarihlerde ölenlerle telefon görüşmeleri yaptıkları dikkate alınarak ifadeleri ve tanık beyanları alınmıştır.

19. Başsavcılığın talimatı üzerine uzun süren araştırmalar sonucunda adresi tespit edilen Tanık C.A.nın ise 18/2/2016 tarihinde talimat yoluyla beyanı alınmıştır.

20. Başsavcılık 2/5/2018 tarihinde daimî arama kararı verilmesine karar vermiştir. Başsavcılık aynı tarihte 54 şüpheli hakkında ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar vermiştir. Başsavcılık ek kovuşturmaya yer olmadığına dair kararında; ölen kişilerin telefon numaralarına ait HTS kayıtlarının incelendiğini, telefon görüşmeleri gerçekleştirdikleri kişilerin şüpheli olması nedeniyle adlarına kayıtlı telefon numaraları hakkında alınan iletişimin tespiti kararı gereği telefon görüşmelerinin dinlendiği ancak herhangi bir delil elde edilemediğini, olay tarihinde bölgede yeterli sayıda güvenlik kamerası olmadığını, elde edilen güvenlik kamera görüntülerinin de net olmadığını, olay yerinin yerleşim yerine uzak olması nedeniyle görgü tanığı bulunamadığını, olay yerinde elde edilen kovanlarda yapılan inceleme sonucu kullanılan silahın herhangi bir kaydına rastlanmadığını, otomobil içine uzak mesafeden atış yapılması nedeniyle olay yerinde herhangi bir parmak izine ulaşılamadığını, olayın aydınlatılmasının mümkün olmadığını, bu hâliyle şüpheliler hakkında soruşturmaya devam etmeye yeter delil bulunmadığını belirtmiştir.

21. Başvurucular eksik incelemeyle ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini belirterek anılan karara itiraz etmişlerdir.

22. Başvurucu Zafer Karakaya"nın itirazını inceleyen Diyarbakır 3. Sulh Ceza Hâkimliği 5/6/2018 tarihinde, başvurucu Muhammed Avcı ve Recep Avcı"nın itirazlarını inceleyen Diyarbakır 2. Sulh Ceza Hâkimliği ise 17/5/2018 tarihinde itirazların kesin olarak reddine karar vermiştir.

23. Bu karar 2/7/2018 ve 7/6/2018 tarihlerinde başvurucular vekiline tebliğ edilmiştir.

24. Başvurucular 2/7/2018tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

25. Mahkemenin 16/6/2021 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:

A. Adli Yardım Talebi Yönünden

26. Başvurucu Zafer Karakaya bireysel başvuru harç ve masraflarını karşılama imkânının bulunmadığını belirterek adli yardım talebinde bulunmuştur.

27. Anayasa Mahkemesinin Mehmet Şerif Ay (B. No: 2012/1181, 17/9/2013) kararında belirtilen ilkeler dikkate alınarak geçimini önemli ölçüde güçleştirmeksizin yargılama giderlerini ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşılan başvurucu Zafer Karakaya"nın açıkça dayanaktan yoksun olmayan adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir.

B. Başvurucuların İddiaları

28. Başvurucular, soruşturmada olayın aydınlatılması ve faillerin belirlenip yakalanabilmesi bakımından kritik önemi olan delillerin toplanmadığını, soruşturmanın uzmanlıkları bulunmayan kolluk görevlilerince yürütüldüğünü, faillerin tespit edilemeyerek makul sürede soruşturmanın sonuçlandırılmadığını, soruşturmanın etkili yürütülmediğini belirterek Anayasa"nın 17. ve 40. maddelerinin ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

C. Değerlendirme

29. Anayasa’nın “Kişinin dokunulmazlığı, maddi ve manevi varlığı” başlıklı 17. maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

"Herkes, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir."

30. Anayasa"nın "Devletin temel amaç ve görevleri" kenar başlıklı 5. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:

Devletin temel amaç ve görevleri... kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddî ve manevî varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır.”

31. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Bu nedenle başvurucuların iddialarının yaşam hakkının etkili soruşturma yükümlülüğü kapsamında incelenmesi gerektiği değerlendirilmiştir.

32. Başvurucu Zafer Karakaya başvuruya konu olayda yaşamını yitiren N.K.nın oğlu, başvurucu Recep Avcı başvuruya konu olayda yaşamını yitiren D.A.nın babası, başvurucu Muhammed Avcı ise D.A.nın oğludur. Bu nedenle başvuru ehliyeti açısından bir eksiklik bulunmamaktadır. Öte yandan başvurunun kabul edilebilirlik bakımından da incelenmesi gerekir.

33. Devletin yaşam hakkı kapsamındaki pozitif yükümlülüklerinin usule ilişkin yönü, doğal olmayan her ölüm olayının sorumlularının belirlenmesini ve gerekiyorsa cezalandırılmasını sağlayabilecek etkili bir soruşturma yürütülmesini gerektirir. Yürütülecek bu soruşturmanın temel amacı yaşam hakkını koruyan hukukun etkili bir şekilde uygulanmasını, kamu görevlilerinin müdahalesiyle veya onların sorumlulukları altında meydana gelen ya da diğer bireylerin fiilleriyle gerçekleşen ölümler nedeniyle ilgililerin hesap vermelerini sağlamaktır (Serpil Kerimoğlu ve diğerleri, B. No: 2012/752, 17/9/2013, § 54).

34. Bununla birlikte etkili soruşturma yükümlülüğü bir sonuç yükümlülüğü değil uygun araçların kullanılması yükümlülüğüdür. Anayasa"nın 17. maddesi başvuruculara üçüncü kişileri bir suç nedeniyle yargılatma ya da cezalandırma hakkı vermediği gibi devlete tüm yargılamaları mahkûmiyetle sonuçlandırma ödevi de yüklemez (Serpil Kerimoğlu ve diğerleri, § 56).

35. Şüpheli bir ölüm olayı hakkında yürütülen ceza soruşturmasının Anayasa’nın 17. maddesinin gerektirdiği etkinlikte olduğunun kabul edilebilmesi için soruşturma makamlarının olaydan haberdar olur olmaz resen harekete geçerek ölüm olayını aydınlatabilecek ve sorumluların belirlenmesini sağlayabilecek bütün delilleri tespit etmeleri (Serpil Kerimoğlu ve diğerleri, § 57), soruşturmanın makul bir özen ve süratle yürütülmesi (Salih Akkuş, B. No: 2012/1017, 18/9/2013, § 30) gerekmektedir.

36. Başvurucular; yakınlarının yaşamlarını yitirmesiyle sonuçlanan olaya ilişkin soruşturmada önemli delillerin toplanmadığını, faillerin yakalanması için ilçe giriş veçıkışların kapatılması suretiyle gereken kontrollerin yapılmadığını, yaralı olarak hastaneye kaldırılan D.A.ya ölmeden önce olayın faillerinin kim olduğunun sorulmadığını, tanık C.A.nın olayla doğrudan ilgisi olduğu hâlde dinlenmediğini, soruşturmanın uzman olmayan polisler tarafından yapıldığını, faillerin tespit edilemeyerek makul sürede soruşturmanın sonuçlandırılmadığını ileri sürmüştür.

37. Somut başvuruda Başsavcılıkça olay hakkında resen ve derhâl bir soruşturma açılmıştır. Başsavcılığın -başvurucuların iddialarının tersine- ölüm olayını aydınlatabilecek,varsa sorumlulukların belirlenmesini sağlayabilecek bütün delilleri tespit ettiği, bu konuda soruşturmanın derinliği ve ciddiyeti üzerinde etki gösterecek bir eksikliğin bulunmadığı değerlendirilmiştir.

38. Bununla birlikte soruşturmaların makul bir sürat ve özenle yürütülmesi de gerekir. Bazı durumlarda soruşturmanın ilerlemesine engel olan güçlükler bulunabilir ancak böyle bir durumda dahi yetkililerin süratle hareket etmeleri; olayın aydınlatılabilmesi, hukukun üstünlüğüne olan inancın korunması ve hukuka aykırı eylemlere müsamaha gösterildiği veya kayıtsız kalındığı görünümü verilmemesi açısından kritik bir öneme sahiptir (Deniz Yazıcı, B. No: 2013/6359, 10/12/2014,§ 96).

39. Başvuruya konu soruşturmada bir kısım şüpheli hakkında olayın meydana geldiği 27/1/2013 tarihinden yaklaşık 5 yıl 3 ay 5 gün gibi bir süre sonra kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiştir. Bir soruşturmanın makul süratle yapılıp yapılmadığına ilişkin tespit; başvuruya konu olayın kendine özgü koşullarına, soruşturmadaki şüpheli veya sanık sayısına, suçlamaların niteliğine, olayın karmaşıklık derecesine ve soruşturmanın ilerlemesine engel olan unsurlar ya da güçlüklerin bulunup bulunmadığına göre farklılık gösterebilir. Başvuruya konu olayda 54 şüphelinin, üç müşteki ile üç ölenin bulunduğu soruşturmanın ölü muayenesi, olay yeri incelemesi, bilirkişi incelemeleri ve iletişim kayıtlarının çıkarılması gibi teknik ve zaman gerektiren bazı araştırmalar yapılmasını gerektirdiği nazara alındığında bu sürenin makul olduğu sonucuna varılacaktır.

40. Sorumluların tespit edilmesi için yapılması gereken tüm işlemlerin yapılıp araştırmaya devam edildiği, başvurucuların ek kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın verilmesinden sonraki soruşturma işlemlerinde herhangi bir özensizliğin bulunduğuna dair şikâyetin olmadığı dikkate alındığında soruşturmanın başvurucuların menfaatlerinin korunması için gerekli dikkat ve özen içinde, etkili soruşturma yürütülmesi yükümlülüğüne ilişkin belirlenen ilkelere uygunolarak yürütüldüğü sonucuna varılmıştır.

41. Açıklanan gerekçelerle başvuruda bir ihlalin bulunmadığının açık olduğu anlaşıldığından başvurunun açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

V. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Başvurucu Zafer Karakaya"nın yargılama giderlerini ödeme gücünden yoksun olmasınedeniyle adli yardım talebinin KABULÜNE,

B. Yaşam hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

C. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca tahsil edilmesi mağduriyetine neden olacağından adli yardım talebi kabul edilen başvurucu Zafer Karakaya"nın yargılama giderlerini ödemekten TAMAMEN MUAF TUTULMASINA,

D. Yargılama giderlerinin başvurucular Muhammed Avcı ve Recep Avcı üzerinde BIRAKILMASINA 16/6/2021 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

 

Hemen Ara