Esas No: 2021/2615
Karar No: 2022/2029
Karar Tarihi: 11.04.2022
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/2615 Esas 2022/2029 Karar Sayılı İlamı
6. Hukuk Dairesi 2021/2615 E. , 2022/2029 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Denizli 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen kararın temyizen tetkiki davalılardan M. Ali Çiftçi vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı vekili, davalılardan borçlu ... ile aralarında kredi kartı üyelik sözleşmesi imzalandığını, davalının edimini yerine getirmemesi üzerine aleyhine icra takibi başlatıldığını, Denizli 4. İcra Müdürlüğünün 2015/2718 E. sayılı takip dosyasında düzenlenen 31.01.2017 tarihli sıra cetvelinde ikinci sırada pay ayrılan diğer davalı alacaklı ...’nin davalı borçlu ...’nın yakın arkadaşı olduğunu, borçlu aleyhine muvazaalı olarak takip başlattığı, davalı takibinin bonoya dayandığını ileri sürerek, davalı alacaklı ...'ye ayrılan payın müvekkiline tahsisini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan ... vekili, müvekkilinin icra takip dosyası borçlusu olup, taraf sıfatı bulunmadığını savunarak, müvekkili yönünden davanın reddini istemiştir.
Davalılardan ... vekili, müvekkilinin takibinin muvazaalı olmadığını, davacı dışında başka alacaklının sıra cetveline itiraz etmediğini, davalı borçlu ... ile aynı sektörde çalıştıklarından birbirlerine mal alıp verdiklerini, borçlunun çeklerinin karşılıksız çıkması ve bankaların ihtar göndermesi üzerine takibe konu senedi kendisine getirdiğini ve borçlu aleyhine icra takibi yapıldığını, müvekkilinin alacağının muvazaalı olmadığını ve davacının alacağından önce doğduğunu, borçlunun sürelerden feragat etmesinin muvazaayı göstermediğini, ayrıca sıra cetvelinde 20. sırada olan davacının eldeki davayı açamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, ispat yükü kendisine düşen davalı alacaklı ...'nin alacağının varlığını ve miktarını usulüne uygun ve birbirini doğrulayan takip öncesine ait sonradan düzenlenmesi mümkün olmayan delillerle ispatlayamadığı, davalıların aynı sektörde faaliyet gösterdikleri ve dosyaya sunulan sosyal medya sayfalarının incelenmesinde aralarında arkadaşlık ilişkisi bulunduğu, sıra cetveline itiraz davalarında husumetin alacağına veya sırasına itiraz edilen alacaklıya yöneltilmesi gerektiği gerekçesiyle, davalı borçlu ... aleyhine açılan davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine, davalı ... aleyhinde açılan davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalı ... vekilinin yaptığı istinaf başvurusunu inceleyen bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince, diğer istinaf nedenlerinin reddi ile, sıra cetveline itiraz davalarında husumetin sıra cetvelinde pay ayrılan alacaklılara yöneltilmesi gerektiği, borçlunun husumeti bulunmadığı, borçlu ... aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, ilk derece mahkemesi kaldırılarak yeninde esas hakkında karar verilmiştir.
Kararı, davalılardan ... vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve HMK 355. maddedeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp karar verilmiş ve verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiş olmasına göre davalılardan ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2- Dava, muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz istemine ilişkindir. Haciz yolu ile takiplerde kıyasen uygulanması gereken İİK'nın 235/3. maddesi uyarınca, sıra cetveline itiraz davalarında sıra cetvelinin iptaline veya davalının sıra cetvelinden çıkarılmasına değil, davalıya ayrılan payın, yargılama giderleri de dahil olmak üzere öncelikle davacı alacağının karşılanmasına tahsisine, artan kısım bulunması halinde davalıya bırakılmasına karar verilmesi gerekir. Sıra cetveline itiraz davaları sonunda verilen hüküm, sadece davanın tarafları bakımından sonuç doğurur ve verilen kabul kararı ile durumun tespiti ile yetinilmeyip, eda hükmü kurulmalıdır.
Somut olayda sıra cetvelinde davalılardan ...’nin takip dosyası ikinci sırada yer aldığından, sıra cetvelinde ikinci bendin iptali şeklinde hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de; hüküm fıkrasında yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün HMK'nın 370/2. maddesi uyarınca aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin 16.11.2020 tarih, 2019/1836 Esas ve 2020/1464 Karar sayılı kararının hüküm fıkrasının 3. bendinin ‘b’ alt bendinde yer alan “ sıra cetvelindeki 2. bendin iptali ile” ibaresinin karardan çıkarılarak, kararın değiştirilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, temyiz peşin harcın talep halinde davalı ... iadesine, Dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, karardan bir örneğin Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi'ne gönderilmesine, 11.04.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.