Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/2433 Esas 2022/2036 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/2433
Karar No: 2022/2036
Karar Tarihi: 11.04.2022

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/2433 Esas 2022/2036 Karar Sayılı İlamı

6. Hukuk Dairesi         2021/2433 E.  ,  2022/2036 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hüküm süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, müvekkili kurum ile davalı şirket arasında 29.12.2009, 16.06.2010 ve 28.07.2010 tarihlerinde Kahramanmaraş ili çevresindeki değişik iletim tesisleri ile ilgili Bağlantı Anlaşmaları ve Sistem Kullanım Anlaşmalarının imzalandığını, davalı kullanıcının bağlı olduğu fidere 00:00-24:00 saatleri arasında 3 ve daha fazla arıza meydana geldiğini ve kesicinin açması ihlali nedeniyle müvekkili şirket tarafından ceza kesildiğini, fiderde meydana gelen arızalar sonucu kesici açmanın meydana gelmesi ile elektrik kesintisi oluştuğunu, trafoların arıza akımına maruz kaldığını, davalı şirketin bağlı olduğu fidere arıza intikal ederek kesicinin açtığının tespit edildiğini ve toplam 203.746,04 TL bedelli ceza faturalarının davalı şirkete tebliğ edildiğini, ancak davalı şirket tarafından faturaların ödenmediğini, iade edildiğini ileri sürerek, 203.746,04 TL sistem kullanım ceza fatura bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilinin temyizi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 23. Hukuk Dairesinin 16.01.2020 tarih ve 2016/8363 E., 2020/171 K. sayılı ilamıyla, taraflar arasında düzenlenen sözleşmelerin 10. maddesi uyarınca ihlâl halinde ceza uygulanabilmesi için davacı tarafça uyarı yapılması gerektiği, kullanıcı davalı tarafından yapılan ihlâlin ortadan kaldırılmasına ilişkin davacı idarece uyarı koşulu yerine getirilmeden ceza faturası tanziminin usulsüz olduğu gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    1-Dava, taraflar arasındaki sistem kullanım anlaşması uyarınca davacı tarafından düzenlenen ve davalı tarafça ödenmeyen ceza faturalarının bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
    02/12/2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan, 25/11/2020 tarihli 7257 sayılı Kanun'un 33. maddesi ile, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 8 inci maddesinin ikinci fıkrasına (ç) bendinden sonra gelmek üzere (d) bendi eklenmiş, buna göre “İletim sisteminin normal işletme koşulları içerisinde işletilmesi ile işletme güvenliği ve bütünlüğü üzerinde risk oluşturan durumlara ilişkin olarak bağlantı ve sistem kullanım anlaşmalarında düzenlenen sistem kullanım ihlallerinin takibini yapmak, ihlal durumu tespit edilen tüzel kişilere sistem kullanım anlaşmasında düzenlenen ceza-i şartları ve diğer yaptırımları uygulamak” ...’ın görev ve yükümlülükleri arasında gösterildikten sonra 6446 sayılı Kanun'a Ek madde 3 ile “8 inci maddenin ikinci fıkrasının (d) bendinin uygulamasından kaynaklanan uyuşmazlıklar idari yargıda görülür.” hükmü eklenmiş, 46. madde ile de Kanun'un yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği düzenlenmiştir.
    Bu bağlamda, 7257 sayılı Kanun ile bağlantı ve sistem kullanım anlaşmalarında düzenlenen sistem kullanım ihlallerine ilişkin ceza-i şartlara ilişkin uyuşmazlıkların idari yargı yolunda görüleceği hükme bağlandığından yargı yoluna ilişkin bu değişikliğin usul hükmü niteliğinde olduğu, derhal ve kesinleşmemiş tüm uyuşmazlıkları da kapsar şekilde uygulanması gerektiği anlaşıldığından 6100 sayılı HMK'nın 114/1-b maddesine göre dava şartı olan "yargı yolunun caiz olmaması" nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğinden mahkeme kararının bozulması uygun görülmüştür.
    2-Bozma nedenine göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün re’sen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine, 11.04.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.











    Hemen Ara