Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/3819 Esas 2022/2074 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/3819
Karar No: 2022/2074
Karar Tarihi: 12.04.2022

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/3819 Esas 2022/2074 Karar Sayılı İlamı

6. Hukuk Dairesi         2021/3819 E.  ,  2022/2074 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki asıl ve birleşen davada alacak davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulüne birleşen davanın reddine yönelik verilen hüküm süresi içinde taraflar vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -
    Asıl davada davacı yüklenici, davalı ile aralarında 01/07/2003 tarihinde sözleşme imzalandıklarını, bu sözleşmeye istinaden 25 Temmuz 2003 tarihinde fiili iş yeri teslimi yapıldığını, 13/01/2004 tarihinde ek sözleşme yaptıklarını, 28/06/2004 tarihinde de geçici kabul yapıldığını, geçici kabulde yapılan imalatların bir kısmının bedelinin ödendiğini, daha sonra da imalatların tümünün tamamlandığı halde geçici kabulde eksik ödenenler ile sonradan tamamlanan işlerin bedelinin ödenmediğini beyan ederek bakiye iş bedeli ve fazla yapılan iş bedelini talep ve dava etmiştir.
    Birleşen davada ise iş sahibi, yapılan işlerin eksik olarak yapıldığını belirterek eksik yapılan işlerin bedelini talep etmiştir.
    Mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.Anılan hüküm, taraflar vekillerince temyiz edilmiştir.
    Yargıtay(Kapatılan)15.Hukuk Dairesi tarafından 13.11.2018 tarih 2018/441 Esas ve 2018/4416 Karar sayılı ilamında; asıl dava yönünden yapılan temyiz itirazlarının reddi, birleşen dava yönünden ise; Mahkemece 30.000,00 TL'nin yüklenici davacı alacağından kesilip kesilmediği araştırılmadan hüküm kurulmuştur. Taraflar arasında 30.000,00 TL'nin iş sahibi kooperatif tarafından dava dışı taşerona ödendiği uyuşmazlık konusu olmayıp bu miktarın yüklenici alacağından kesilip kesilmediği mali müşavir bilirkişi raporu ile saptanıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken bu hususlar üzerinde durulmadan yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı” gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, asıl ve birleşen dava hakkında kısmen kabul kararı verilmiştir.
    Karar, taraflar vekillerince temyiz edilmiştir.
    I-Asıl Dava Yönünden:
    1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşen cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre asıl dava yönünden davalı-birleşen davada davacı işsahibi vekilinin tüm, davacı-birleşen davada davalı yüklenici vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2-Davacı-birleşen davada davalı yüklenici vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
    Mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne ve birleşen davanın reddine dair verilen ilk karar, yukarıda belirtildiği üzere Yargıtay 15.Hukuk Dairesinin 13.11.2018 gün ve 2018/441 E., 2018/4416 K. sayılı bozma ilamı ile bozulmuştur. Bozma ilamına uyulmakla usuli müktesep hak oluştuğundan, asıl dava yönünden karar kesinleşmiştir. Buna göre mahkemenin asıl dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermesi gerekirken, usuli müktesep hakkı ihlal ederek ilk kararında davalı lehine vermiş olduğu vekalet ücretinin bozma sonrası artırılarak yeniden hüküm kurulması doğru olmamıştır.
    II-Birleşen Dava Yönünden;
    1- Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşen cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre, davacı-birleşen dava davalı yüklenici vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2- Davacı-birleşen dava davalı yüklenicinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
    Yargıtay (Kapatılan)15.Hukuk Dairesi bozma ilamında ''30.000,00 TLlik eksik işin işsahibi tarafından dava dışı 3.kişilere yaptırıldığının sabit olduğu, ancak bu ödemenin yüklenici hesabından kesilip kesilmediğinin mali müşavirden alınacak ek raporla belirlenmesi gerektiği'' belirtilmiş olup, mahkemece alınan ek raporla 28.100,00 TL’nin yüklenici hesabından kesildiği belirlenmesine rağmen mahkemece bu bedelin 30.000,00 TL’den mahsup edilmesi gerekirken 28.100,00 TL’ye hükmedilmesi doğru olmamış hükmün açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda I/1. bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davalı-birleşen davada davacı işsahibi vekilinin tüm, I/2. bentte davacı-birleşen davada davalı yüklenici vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, II/1 bent uyarınca davacı-birleşen dava davalı yüklenici vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, I/2 bent uyarınca asıl davada davacı-birleşen davada davalı yüklenici vekilinin diğer temyiz itirazlarının ve II/1 bent uyarınca karşı davadaki davacı-birleşen davada davalı yüklenici vekilinin diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı harcın asıl davada davalıdan alınmasına, varsa fazla alınan temyiz harcının temyiz edenlere geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine, 12.04.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara