Esas No: 2021/4444
Karar No: 2022/2127
Karar Tarihi: 14.04.2022
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/4444 Esas 2022/2127 Karar Sayılı İlamı
6. Hukuk Dairesi 2021/4444 E. , 2022/2127 K.Özet:
Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi, 2021/4444 E. ve 2022/2127 K. sayılı kararında, temyiz edilemeyecek kararlar hakkında bilgilendirme yapmıştır. Buna göre, HMK 362/1-a maddesi ve 6763 sayılı Kanun'un 42. maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesinin miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararları verildiği anda kesin olup, temyiz edilemez. Ayrıca, bu miktar 2017 ve sonrası yıllarda her yıl yeniden değerlendirme oranında artırılacaktır. Kararda, asıl dava bakımından temyiz başvurusunun reddine karar verilmiştir. Birleşen dava dosyası bakımından ise, istinaf incelemesi yapılmış ve verilen kararın isabetsizlik görülmemiş olduğu belirtilmiştir. Kararın sonunda, 6100 sayılı HMK 373. madde hükümleri gözetilerek dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesi ve onay harcının alınması gerektiği belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen kararın temyizen tetkiki taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
1- HMK 362/1-a maddesi ve 6763 sayılı Kanun’un 42. maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesinin miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararları verildiği anda kesin olup, temyiz edilemez. HMK’nın ek 1. madde gereğince bu miktar 2017 ve sonrası yıllarda her yıl yeniden değerlendirme oranında artırılacaktır. Bu hükümlere göre hesaplama yapıldığında Bölge Adliye Mahkemesi kararları yönünden 01.01.2021 yılı için temyiz kesinlik sınırı 78.630,00 TL’dir.
Yukarıda sözü edilen kurallar ve yapılan açıklamalarla birlikte değerlendirildiğinde; somut olayda asıl davada 15.000,00 TL kira bedelinin tahsili talep edilmiş, 22.06.2020 tarihli ıslah dilekçesi ile talep 30.308,33 TL’ye yükseltilmiş, birleşen davada kat karşılığı inşaat sözleşmesinin geçersiz ve yok hükmünde olduğunun tespitine karar verilmesi istenmiş, ilk derece mahkemesince davanın reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmiş, taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuş, Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiş ve bu hükme karşı taraf vekillerince temyiz başvurusunda bulunulmuştur. Bu durumda asıl dava bakımından temyiz başvurusu Bölge Adliye Mahkemesi kararı ile reddine karar verilen 30.308,33 TL için yapılmış olduğundan Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihine göre temyiz eden yönünden kesinlik sınırı altında kalmaktadır.
Temyiz dilekçesi, kanuni süre geçtikten sonra verilir veya kesin olan bir karara ilişkin olursa, kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi temyiz dilekçesinin reddine karar verir ve 344'üncü maddeye göre yatırılan giderden karşılanmak suretiyle ret kararını kendiliğinden ilgiliye tebliğ eder (HMK 346/1 ve 366). Temyiz edilen karar kesin olduğu halde bu konuda inceleme yapılıp karar verilmeksizin dosya Yargıtay’a gönderilmiş ise 01.06.1990 tarih 1989/3 Esas, 1990/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince dosyanın mahalline çevrilmesine gerek olmaksızın Yargıtay tarafından da temyiz talebinin reddine karar verilebilir. Bu İçtihadı Birleştirme Kararı HUMK hükümleri nedeniyle verilmiş olsa da HMK’daki benzer düzenlemeler de aynı yorum ve sonucu doğurduğu için HMK hükümlerine göre temyiz yönünden de uygulanması gerektiğinden davacı-birleşen dosyada davalı vekilinin asıl dava bakımından temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
2-Birleşen dava dosyası bakımından ise; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve HMK 355. maddedeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp karar verilmiş ve verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiş olmasına göre taraf vekillerinin yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacı-birleşen dosyada davalının temyiz isteminin Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi kararının miktar itibarıyla kesin olması nedeniyle REDDİNE, 2. bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden taraflardan alınmasına, 6100 sayılı HMK 373. madde hükümleri gözetilerek dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin ise Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 14.04.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.