AYM 2018/16910 Başvuru Numaralı İLHAMİ YILMAZ Başvurusuna İlişkin Karar

Abaküs Yazılım
Birinci Bölüm
Esas No: 2018/16910
Karar No: 2018/16910
Karar Tarihi: 7/9/2021

AYM 2018/16910 Başvuru Numaralı İLHAMİ YILMAZ Başvurusuna İlişkin Karar

 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

İLHAMİ YILMAZ BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2018/16910)

 

Karar Tarihi: 7/9/2021

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Hasan Tahsin GÖKCAN

Üyeler

:

Muammer TOPAL

 

 

Recai AKYEL

 

 

Yusuf Şevki HAKYEMEZ

 

 

Selahaddin MENTEŞ

Raportör

:

Yüksel GÜNARSLAN

Başvurucu

:

İlhami YILMAZ

Vekili

:

Av. Mahmut KÜÇÜK

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru, iftira ve hakaret suçlarının işlendiği iddiasıyla yapılan şikâyet üzerine yürütülen kovuşturma neticesinde beraat kararı verilmesi nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru 4/6/2018 tarihinde yapılmıştır.

3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.

4. Komisyonunca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

5. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık görüşünü bildirmiştir.

6. Başvurucu, Bakanlığın görüşüne karşı beyanda bulunmamıştır.

III. OLAY VE OLGULAR

7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir:

8. Başvurucu, başvuru tarihi itibarıyla Bakırköy Adliyesinde ağır ceza mahkemesi başkanı olarak görev yapmaktadır.

9. Başvurucu vekilinin bireysel başvuru formundaki beyanına göre başvurucunun başkanlığını yaptığı mahkemede görülen bir davada kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan yargılanan F.A., Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, Türkiye Büyük Millet Meclisi Darbeleri Araştırma Komisyonu ve Bakanlığa hitaben yazdığı dilekçeler ile başvurucunun "iyi bir ergenekon militanı olduğunu ve bu örgüt faaliyetleri kapsamında çalışmalarının bulunduğunu" ileri sürmüştür.

10. Başvurucunun şikâyeti üzerine İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı (Başsavcılık) tarafından başlatılan soruşturma kapsamında 27/1/2015 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiştir.

11. Başvurucu vekilinin itirazı üzerine İstanbul Anadolu 6. Sulh Ceza Hâkimliği (Hâkimlik) Başsavcılığın kovuşturmaya yer olmadığına dair kararını "şüpheli hakkında kamu davası açılması için yeterli delil ve şüphenin varlığı"na istinaden 23/2/2015 tarihinde kaldırmıştır.

12. Hâkimliğin 23/2/2015 tarihli kararı sonrasında Başsavcılık F.A. hakkında başvurucuya yönelik olarak iftira ve hakaret suçlarını işlediği iddiası ile 3/4/2015 tarihli iddianame düzenlemiştir.

13. Başvurucu vekilinin bireysel başvuru formundaki beyanına göre başvurucunun sanık F.A.ya karşı Bakırköy 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı hukuk davasında başvurucu lehine tazminata hükmedilmiş ve bu karar Yargıtay incelemesinden geçerek 30/11/2017 tarihinde kesinleşmiştir.

14. İstanbul Anadolu 63. Asliye Ceza Mahkemesinde (Mahkeme) görülen ceza davasında, sanık F.A.nın isnat edilen iftira ve hakaret suçlarından beraatine 21/12/2017 tarihinde karar verilmiştir.

15. Başvurucu vekili, Mahkemenin beraat kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi 2/5/2018 tarihinde istinaf başvurusunun esastan reddine kesin olarak karar vermiştir.

16. Başvurucu vekili nihai kararın 1/6/2018 tarihinde öğrenildiğini belirtmektedir.

17. Başvurucu 4/6/2018 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

18. Mahkemenin 7/9/2021 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:

A. Başvurucunun İddiaları ve Bakanlık Görüşü

19. Başvurucu; sanık hakkında hakaret ve iftira suçlarından açılan ceza davasında dosya yeterince incelenmeden, usul, yasa ve maddi hakikate aykırı olarak ve dosya kapsamı ile örtüşmeyen gerekçelerle beraat kararı verilerek adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

20. Bakanlık görüşünde; Anayasa Mahkemesinin istikrar kazanmış içtihatlarında suç işlediğini düşündüğü üçüncü kişilerin cezalandırılmasını talep eden mağdur; suçtan zarar gören, şikâyetçi veya katılan sıfatını haiz kişilerin adil yargılanma haklarının ihlal edildiği yönündeki şikâyetlerinin, Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nde (Sözleşme) yer alan temel hak ve özgürlüklerin ortak koruma alanı dışında kaldığına karar verdiği ifade edilmiştir.

B. Değerlendirme

21. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 45. maddesinin (1) numaralı fıkrasına göre bireysel başvurunun incelenebilmesi için kamu gücü tarafından ihlal edildiği iddia edilen hakkın Anayasa’da güvence altına alınmış olmasının yanı sıra Sözleşme ve Türkiye’nin taraf olduğu Sözleşme"ye ek protokoller kapsamına da girmesi gerekir. Anayasa ve Sözleşme’nin ortak koruma alanı dışında kalan hak ihlali iddiasını içeren başvurular bireysel başvurunun kapsamında değildir (Onurhan Solmaz, B. No: 2012/1049, 26/3/2013, § 18).

22. Sözleşme’nin 6. maddesinde adil yargılanmaya ilişkin hak ve ilkelerin medeni hak ve yükümlülükler ile ilgili uyuşmazlıkların ve bir suç isnadının esasının karara bağlanması esnasında geçerli olduğu belirtilerek hakkın kapsamı bu konularla sınırlandırılmıştır. Dolayısıyla bahsedilen hâller dışında kalan adil yargılanma hakkının ihlali iddiasına dayanan başvurular, Anayasa ve Sözleşme kapsamı dışında kalacağından bireysel başvuruya konu olamaz. Bir ceza davasında üçüncü kişilerin cezalandırılmasını talep eden mağdur, suçtan zarar gören, şikâyetçi veya katılan sıfatını haiz kişiler Sözleşme’nin 6. maddesinin koruma alanı dışında kalmaktadır (Onurhan Solmaz, §§ 23, 24).

23. Somut olayda, suç isnadına ilişkin olmayan ve üçüncü kişinin cezalandırılmasına yönelik ihlal iddialarının adil yargılanma hakkının kapsamına girmediği anlaşılmıştır.

24. Açıklanan gerekçelerle başvurunun diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin konu bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

V. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın konu bakımından yetkisizlik nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 7/9/2021 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

Hemen Ara