Esas No: 2020/4169
Karar No: 2021/5250
Karar Tarihi: 28.06.2021
Taksirle öldürme - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/4169 Esas 2021/5250 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ağır Ceza Mahkemesi tarafından gerçekleştirilen bir dava sonucunda, katılan sanıkın tam kusurlu, sanık olan kişinin ise kusursuz olduğu tespit edilerek, katılan sanık hakkında Taksirle Öldürme suçundan ceza verildiği ancak sanık olan kişi hakkında beraat kararı verildiği anlaşıldı. Mahkemenin verdiği kararın incelenmesinde ise, temel cezanın belirlenmesinde TCK'nın ilgili maddelerinin göz önünde bulundurulması gerektiği belirtildi. Katılan sanık hakkında verilen cezanın üst sınırdan tayin edilmesi, sanık olan kişi hakkında ise beraat kararı verilmesi yönünde karar verildi. CMK'nın 223/2-a maddesi uyarınca beraat ve TCK'nın 85/1, 22/3, 62/1, 53/6. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararı verildiği belirtildi.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : Sanık ... hakkında; CMK"nın 223/2-a maddesi uyarınca beraat
Katılan sanık ... hakkında; TCK"nın 85/1, 22/3, 62/1, 53/6. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Taksirle öldürme suçundan sanık ..."in beraatine, katılan sanık ..."ın mahkumiyetine ilişkin hüküm; katılan sanık ... müdafii, katılan ... vekili, katılanlar ..., ..., ..., ... vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Ambulans şoförü olan sanık ... idaresindeki ambulans ile tepe lambası ve sireni açık vaziyette, ambulans içinde bulunan ağır yaralı hastanın hastaneye sevkini yapmak üzere; yerleşim yeri içinde, üç şeritli, bölünmüş, asfalt kaplama, hız limitinin 60 km/s olduğu, düz, eğimsiz, aydınlatmalı yolda, gece vakti seyir halindeyken, dönel kavşağa geldiğinde; tepe lambası ve sireni açık vaziyette seyreden ambulansa geçiş önceliği vermeyerek kırmızı ışık ihlali yapan ve 148 promil alkollü olduğu tespit edilen katılan sanık ..."ın idaresindeki araçla, sanık ..."in idaresindeki ambulansın çarpışması şeklinde meydana gelen, ambulanstaki ağır yaralı hasta ile katılan sanık ..."ın aracında bulunan bir kişinin ölmesi ve katılan sanık ..."ın da hayati tehlike geçirecek ve 4. derece kemik kırığı olacak şekilde yaralanması ile neticelenen, ancak ambulanstaki ağır yaralı hastanın ölümü ile trafik kazası arasında illiyet bağı tespit edilmeyen olayda, katılan sanık ..."ın tam kusurlu, sanık ..."in ise kusursuz olduğunun anlaşılması ile;
A)Katılan ... vekilinin temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede;
Katılan vekilinin yüzüne karşı 05/11/2015 tarihinde verilen hükmü, katılan vekilinin CMUK’un 310/1. maddesinde öngörülen yasal bir haftalık süre geçtikten sonra 28/01/2016 tarihinde temyiz ettiğinin anlaşılması karşısında; 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi gereğince temyiz isteminin isteme uygun olarak REDDİNE;
B)Katılan sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik yapılan incelemede;
Taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle aynı Kanunun 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, tam kusurlu olarak meydana getirdiği kaza sonucu bir kişinin ölmesine neden olan katılan sanık hakkında, adalet ve hakkaniyet kuralları uyarınca cezada orantılılık ilkesi gözetilerek üst sınırdan ceza tayini gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurularak; 148 promil alkollü olduğu tespit edilen ve kırmızı ışık ihlali yapan katılan sanık hakkında bilinçli taksir oluşturan birden fazla ihlalinin bulunması sebebiyle, TCK"nın 22/3. maddesi uyarınca temel cezanın artırım oranının alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle tayini gerekirken, yazılı şekilde katılan sanık hakkında eksik cezaya hükmolunması; aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Katılan sanık hakkında TCK"nın 53/6. maddesinin uygulanmasına ilişkin hükmün (3) numaralı fıkrasında katılan sanığın adının sehven "..." olarak yazıldığı anlaşılmakla; bu husus mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak kabul edilerek bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan sanık ..."ın sanık ..."in hızlı olduğu için kazaya sebebiyet verdiğine, yeşil ışıkta geçiş yaptığı sabit olmamasına rağmen mahkemenin sanığın yeşil ışıkta geçtiğini kabul etmesine ve sair nedenlere; katılanlar ..., ..., ..., ... vekilinin trafik kazasının ölüme etkisinin olduğuna, vekalet ücretine ve sair nedenlere ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA;
C)Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik yapılan incelemede;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre;
Olayda kusurunun bulunmadığı kabul edilen sanık hakkında CMK"nın 223/2-c maddesi uyarınca beraat kararı verilmesi gerekirken, sanığa yüklenen suçun yasal unsurları oluşmadığından nedeni ile beraat kararı verilmesi;
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hüküm fıkrasının (1.) paragrafında yer alan "sanığa yüklenen suçun yasal unsurları oluşmadığından CMK"nın 223/2- a maddesi uyarınca" ibaresi kaldırılarak, yerine "yüklenen suç açısından failin kast veya taksirinin bulunmadığı anlaşıldığından CMK"nın 223/2-c maddesi gereğince" ibaresinin eklenmesi ve hükümdeki diğer hususların aynen bırakılması suretiyle, sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.