Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2022/2004 Esas 2022/2163 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/2004
Karar No: 2022/2163
Karar Tarihi: 15.04.2022

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2022/2004 Esas 2022/2163 Karar Sayılı İlamı

6. Hukuk Dairesi         2022/2004 E.  ,  2022/2163 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi

    KARAR

    Dava, iflas yoluyla başlatılan takipte davalı borçlunun itirazının kaldırılması ve iflasına karar verilmesi istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince, davalının yerleşim yeri mahkemesinin kesin yetkili olduğu gerekçesiyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi'nce davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    HMK'nın 353/1-a/3. maddesinde; mahkemenin görevli ve yetkili olmasına rağmen görevsizlik veya yetkisizlik kararı vermiş olması veya mahkemenin görevli ya da yetkili olmamasına rağmen davaya bakmış bulunması halinde bölge adliye mahkemesinin esası incelemeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye veya kendi yargı çevresinde uygun göreceği başka bir yer mahkemesine ya da görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar vereceği, 362/1-c maddede ise; yargı çevresi içinde bulunan ilk derece mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek için verilen kararlar ile merci tayinine ilişkin kararların temyiz edilemeyeceği düzenlenmiştir.
    Anılan yasal düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde, bölge adliye mahkemesine kendi yargı çevresinde bulunan mahkemeler arasındaki görev ve yetkiye ilişkin uyuşmazlıklarını kesin olarak giderme yetkisi tanındığı, bu uyuşmazlıkların en geç bölge adliye mahkemesi kararıyla çözümlenmesi sisteminin benimsendiği anlaşılmaktadır. Bu itibarla, ilk derece mahkemesinin görev ve yetkiye ilişkin kararını istinaf başvurusu üzerine inceleyen bölge adliye mahkemesi karar kesin nitelikte olup, bu karara karşı temyiz yoluna başvurulmasının mümkün olmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, davalı vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK 373. madde hükümleri gözetilerek dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin ise bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine, 15.04.2022 gününde karar verildi.





    Hemen Ara