Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/3987 Esas 2022/2290 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/3987
Karar No: 2022/2290
Karar Tarihi: 20.04.2022

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/3987 Esas 2022/2290 Karar Sayılı İlamı

6. Hukuk Dairesi         2021/3987 E.  ,  2022/2290 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat (Sözleşmeden kaynaklanan) davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hüküm süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    K A R A R

    Davacı arsa sahibi vekili, müvekkilinin kendisine ait Görele İlçesi .... Mahallesinde bulunan 75 ada 13 parsel ve 75 ada 24 parsel sayılı taşınmazları üzerine bina yapılması için davalı şirket temsilcisi olan ... ile ... Noterliğinin 23.09.2004 tarih ve 4298 yevmiye nolu düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaptığını, sözleşmenin yapılmasından itibaren 11 aydan fazla bir süre geçmesine rağmen davalı tarafın inşaatla ilgili hiç bir girişimde bulunmadığını, ayrıca sözleşmede müvekkilinin lehine hiç bir şart bulunmadığını, inşaatın bitirilmemesi halinde müteahhite yüklenecek yaptırımların dahi sözleşmede belirtilmediği, bu nedenle tazminat hakları saklı kalmak üzere taraflar arasında yapılan bahse konu sözleşmenin feshine karar verilmesini talep etmiş, davalı davetiye tebliğine rağmen duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi ibraz etmemiş, Mahkemece davalı vekili tarafından davacı aleyhine açılan aynı sözleşmeye dayalı tazminat istemli dosyanın işbu dosya ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
    Davalı- birleşen dava davacı yüklenici vekili dava dilekçesinde, taraflar arasında yapılan gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin üzerinden uzunca bir süre geçmiş olmasına rağmen davalı-karşı davacı taşınmaz sahibinin gerekli inşaat ruhsatını almadığını, ayrıca taşınmazları müvekkiline tapuda devretmediğini, bu nedenle sözleşmenin aynen ifasına, inşaat ruhsatının alınması için kendisine yetki verilmesine, davalı adına tapu kayıtlarının iptali ile müvekkili şirket adına tesciline, ayrıca kâr mahrumiyeti olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 10.000,00 YTL tazminatın davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Asıl ve birleşen dava arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanmış olup, asıl dava sözleşmenin feshi, yüklenici tarafından arsa sahibi aleyhine açılıp birleşen dava sözleşmenin aynen ifası, yapı ruhsatı alınması için yetki verilmesi, tapu iptali ve tescil ile gecikme tazminatı ve dairelerin zamanında satılamaması nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
    Yargıtay bozmasından sonra, sözleşmenin feshine ilişkin asıl davanın tefrik edilerek mahkemenin ayrı bir esasına kaydedilip yargılamanın yürütülmesi nedeniyle birleşen dava, asıl dava haline gelmiştir.
    Yüklenicinin arsa sahibi aleyhine açıp birleştirilip bilahere fesih davasının tefriki nedeniyle asıl dava haline gelen davanın bozmadan sonra yapılan yargılaması sonucunda; yapı ruhsat almak üzere izin verilmesi isteminin kabulüne, tazminat ve tapu iptali ve tescil istemlerinin reddine dair verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşen cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre yerinde bulunmayan davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
    2- Davacının inşaat ruhsatı alması için izin verilmesi yönündeki isteminin kabulüne diğer istemlerinin ise reddine karar verilmiş ancak davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmemiştir. Davacının kabul edilen inşaat ruhsatı için izin verilmesi istemi belirli bir miktarın tahsiline yönelik olmadığından bu talep hakkında haklı çıkan yararına maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmektedir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş iken davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru olmamıştır. Kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de; bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi yollaması ile mülga 1086 HUMK'nın 438/VII. maddesi gereği düzeltilerek onanması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davalının tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca davacının diğer temyiz itirazlarının kabulü ile kararın hüküm bölümüne 6 numaralı bentten sonra “7- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine” fıkrası eklenmesine ve sonraki bent numaralarının buna göre teselsül ettirilmesine, kararın değiştirilen bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz eden davalı ...'dan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine, 20.04.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara