Esas No: 2018/11825
Karar No: 2018/11825
Karar Tarihi: 6/10/2021
AYM 2018/11825 Başvuru Numaralı A.S.I.A. VE DİĞERLERİ Başvurusuna İlişkin Karar
TÜRKİYE CUMHURİYETİ |
ANAYASA MAHKEMESİ |
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
A.S.I.A. VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU |
(Başvuru Numarası: 2018/11825) |
|
Karar Tarihi: 6/10/2021 |
|
BİRİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
GİZLİLİK TALEBİ KABUL
Başkan |
: |
Hasan Tahsin GÖKCAN |
Üyeler |
: |
Muammer TOPAL |
|
|
Recai AKYEL |
|
|
Selahaddin MENTEŞ |
|
|
İrfan FİDAN |
Raportör |
: |
Gizem Ceren DEMİR KOŞAR |
Başvurucular |
: |
1.A.S.I.A.A. |
|
|
2.F.L.A.A.Z. |
|
|
3.L.A.A.A. |
Başvurucular Vekili |
: |
Av. İbrahim ERGİN |
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru; kötü muameleye maruz kalma riski bulunan ülkeye sınır dışı etme kararı verilmesi nedeniyle kötü muamele yasağının, idari gözetim altında tutmanın hukuki olmaması nedeniyle de kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 4/5/2018 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına gönderilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:
8. Irak vatandaşı olan başvurucular beyanlarına göre 2015 yılında Türkiye"ye giriş yapmıştır.
9. Başvurucular 11/4/2018 tarihinde ikametlerinde gözaltına alınmıştır. 20/4/2018 tarihinde başvurucular hakkında sınır dışı etme ve idari gözetim kararı verilmiştir.
10. Başvurucular sınır dışı etme kararlarına karşı İstanbul 1. İdare Mahkemesine başvurmuştur.
11. 4/5/2018 tarihinde yapılan bireysel başvuruda tedbir talep edilmesi üzerine Anayasa Mahkemesince 8/5/2018 tarihinde, başvurucuların ülkelerine sınır dışı edilmesine dair işlemin geçici olarak durdurulmasına karar verilmiştir.
12. 7/6/2018 tarihinde Kırklareli Sulh Ceza Hâkimliği tarafından başvurucular hakkındaki idari gözetim kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
13. Birinci ve ikinci başvurucu hakkındaki sınır dışı etme kararlarının İstanbul 1. İdare Mahkemesince 21/9/2018 tarihinde iptaline karar verilmiştir.
14. Üçüncü başvurucu hakkındaki sınır dışı etme kararının iptali istemi ise İstanbul 1. İdare Mahkemesi tarafından 4/7/2018 tarihinde reddedilmiştir. Karar gerekçesi şöyledir:
"...Irak uyruklu davacı hakkında terör örgütü üyeliğinden dolayı... no.lu dosya üzerinden soruşturma açıldığı ve soruşturmanın halen devam ettiği, davacı hakkında terör örgütü üyeliğinden soruşturma bulunmasının kamu düzeni ve güvenliği açısından tehdit oluşturduğunun kanıtı olduğundan, davacının 6458 sayılı Yasa"nın 54/d bendi uyarınca sınır dışı edilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır."
15. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca üçüncü başvurucu hakkında terör örgütü üyesi olduğu şüphesiyle açılan soruşturmada 17/6/2021 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiştir.
IV. İLGİLİ HUKUK
16. İlgili hukuk için bkz. A.A. ve A.A. [GK], B. No: 2015/3941, 1/3/2017, §§ 28-38; T.T., B. No: 2013/8810, 18/2/2016, §§ 22-25; B.T. [GK], B. No: 2014/15769, 30/11/2017, §§ 19-38.
V. İNCELEME VE GEREKÇE
17. Anayasa Mahkemesinin 6/10/2021 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Adli Yardım Talebi Yönünden
18. Başvurucuların başvuru giderlerini karşılayabilecek ölçüde mal varlıklarının bulunmadığı ve taleplerinin dayanaktan yoksun olmadığı anlaşılmış olup 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 334. maddesinin (1) numaralı fıkrası uyarınca adli yardım taleplerinin kabulü ile yargılama giderlerini ödemekten geçici olarak muaf tutulmalarına karar verilmesi gerekir.
B. Sınır Dışı Etme Kararı Nedeniyle Kötü Muamele Yasağının İhlal Edildiğine İlişkin İddia
1. Birinci ve İkinci Başvurucu Yönünden
19. Başvurucular, ülkelerine geri gönderildikleri takdirde kötü muamele görme riskiyle karşı karşıya kalacaklarını belirterek kötü muamele yasağının ihlal edildiğini iddia etmiştir.
20. Anayasa İçtüzüğü"nün 80. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (ç) bendi şöyledir:
“(1) Bölümler ya da Komisyonlarca yargılamanın her aşamasında aşağıdaki hâllerde düşme kararı verilebilir:
…
c) İhlalin ve sonuçlarının ortadan kalkmış olması.”
21. Başvurucular hakkında alınan sınır dışı etme kararlarının idare mahkemesi tarafından iptal edildiği anlaşılmıştır. Başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir neden de bulunmamaktadır.
22. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının ihlalin ve sonuçlarının ortadan kalkmış olması nedeniyle düşmesine karar verilmesi gerekir.
2. Üçüncü Başvurucu Yönünden
a. Başvurucunun İddiaları
23. Başvurucu, Irak"ta yaşayan Sünni Müslümanların kanaat önderlerinden biri olduğunu, imam olarak görev yapmakta iken görevden alındığını ve beş yıl haksız yere hapis yattığını, Irak Muhalefet Koordinasyon Heyeti üyesi olduğunu, Irak Şii yönetiminin hedeflerinden biri hâline geldiğini, ağır hapis cezalarına çarptırılma korkusu ile Irak"tan ayrılarak Türkiye"ye sığındığını, sosyal medya hesapları üzerinden DAEŞ aleyhine paylaşımlar yaptığını, bu nedenle terör örgütünün de hedefi hâline geldiğini belirterek ülkesine geri gönderilmesi durumunda kötü muameleye maruz kalacağını ileri sürmüştür.
b. Değerlendirme
i. Kabul Edilebilirlik Yönünden
24. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan kötü muamele yasağının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.
ii. Esas Yönünden
(1) Genel İlkeler
25. Genel ilkeler için bkz. A.A. ve A.A., §§ 54-72.
(2) İlkelerin Olaya Uygulanması
26. Başvurucunun geri gönderileceği ülkede var olduğunu iddia ettiği riske ilişkin somut ve kişisel açıklamalar yaptığı, bu iddiaların belli bir ciddiyette olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda kötü muameleye maruz kalabileceğine ilişkin iddialarının savunulabilir (araştırmaya değer) nitelikte olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
27. Başvuru konusu olayda ilk derece mahkemesi, sınır dışı etme kararının mevzuata uygun olduğunu değerlendirerek sınır dışı kararının iptali istemini reddetmiştir. Bununla birlikte başvurucunun ileri sürdüğü risklere ilişkin yargılama aşamasında herhangi bir araştırma yapılmamış, başvurucunun iddialarına neden itibar edilmediği konusunda da bir açıklama yapılmamıştır. Bunun yanı sıra sınır dışı etme kararını alan idari makamın kötü muamele riskine ilişkin iddiaları araştırıp araştırmadığı da idare mahkemesi tarafından değerlendirme konusu yapılmamıştır (derece mahkemelerinin bu hususta yapmaları gereken incelemenin niteliğine ilişkin olarak daha geniş açıklama için bkz. Azizjon Hikmatov, B. No: 2015/18582, 31/3/2017).
28. Sonuç olarak İdare Mahkemesinin başvurucunun menşe ülkesinde var olduğunu iddia ettiği riske ilişkin araştırma ve değerlendirme yapmadan karar verdiği anlaşılmıştır.
29. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 17. maddesinde güvence altına alınan kötü muamele yasağının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.
C. Kişi Hürriyeti ve Güvenliği Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia
30. Başvurucular; hukuka aykırı olarak idari gözetim altında tutulmaları nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
31. Anayasa Mahkemesi B.T. başvurusunda idari gözetimi sona erdirilen başvurucuların hukuka aykırı olarak idari bir kararla özgürlüklerinden yoksun bırakılmaları nedeniyle uğradıklarını öne sürdükleri maddi ve manevi zararlarının karşılanması bakımından başarı şansı sunma, yeterli giderim sağlama kapasitesini haiz ve ulaşılabilir olduğu görülen tam yargı davası yolu tüketilmeden yapılan başvuruların incelenmesinin bireysel başvurunun ikincil niteliği ile bağdaşmadığı sonucuna varmıştır (B.T., § 73; A.A., B. No: 2014/18827, 20/12/2017, § 37).
32. Başvurucular hakkındaki idari gözetim kararlarının Sulh Ceza Hâkimliği tarafından kaldırıldığı anlaşılmıştır. Bu durumda başvurucuların geri gönderme merkezlerinde tutulmaları nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği iddiaları bakımından yukarıdaki ilkeden ayrılmayı gerektiren bir husus bulunmamaktadır.
33. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
D. 6216 Sayılı Kanun"un 50. Maddesi Yönünden
34. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 50. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:
“(1) Esas inceleme sonunda, başvurucunun hakkının ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal kararı verilmesi hâlinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenlere hükmedilir…
(2) Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa, ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmak için yeniden yargılama yapmak üzere dosya ilgili mahkemeye gönderilir. Yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hâllerde başvurucu lehine tazminata hükmedilebilir veya genel mahkemelerde dava açılması yolu gösterilebilir. Yeniden yargılama yapmakla yükümlü mahkeme, Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında açıkladığı ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde mümkünse dosya üzerinden karar verir.”
35. Üçüncü başvurucu ihlalin tespiti, yeniden yargılama ile maddi ve manevi tazminat taleplerinde bulunmuştur.
36. Anayasa Mahkemesinin Mehmet Doğan ([GK], B. No: 2014/8875, 7/6/2018) kararında ihlal sonucuna varıldığında ihlalin nasıl ortadan kaldırılacağı hususunda genel ilkeler belirlenmiştir. Anayasa Mahkemesi diğer bir kararında ise bu ilkelerle birlikte ihlal kararının yerine getirilmemesinin sonuçlarına değinmiş ve bu durumun ihlalin devamı anlamına geleceği gibi ilgili hakkın ikinci kez ihlal edilmesiyle sonuçlanacağına işaret etmiştir (Aligül Alkaya ve diğerleri (2), B. No: 2016/12506, 7/11/2019).
37. Somut olayda üçüncü başvurucu yönünden Anayasa"nın 17. maddesinin üçüncü fıkrasında güvence altına alınan kötü muamele yasağının ihlal edildiği sonucuna varılmıştır.İhlalin ilk derece mahkemesi kararından kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
38. İhlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için geri gönderilecek ülkede gerçek bir kötü muamele riskinin bulunup bulunmadığının araştırılması ve değerlendirilmesi amacıyla üçüncü başvurucu yönünden yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunduğu anlaşıldığından kararın bir örneğinin mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekir.
39. Bununla birlikte 4/4/2013 tarihli ve 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu"nun 53. maddesinde 6/12/2019 tarihli ve 7196 sayılı Kanun"un 75. maddesiyle bazı değişiklikler yapılmıştır. Değişiklikle birlikte yabancının sınır dışı etme kararına karşı dava açma süresi içinde veya yargılama sonuçlanıncaya kadar sınır dışı edilemeyeceğine ilişkin istisnalar kaldırılmıştır. Dolayısıyla yeniden yapılacak yargılamada idarenin bu hususu gözönünde bulunduracağı ve yargılama sonuçlanıncaya kadar sınır dışı işlemini icra edemeyeceği açıktır.
40. Yalnızca ihlal tespitiyle giderilemeyecek olan manevi zararları karşılığında üçüncü başvurucuya net 1.000 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi gerekir.
41. Anayasa Mahkemesinin maddi tazminata hükmedebilmesi için başvurucuların uğradıklarını iddia ettikleri maddi zarar ile tespit edilen ihlal arasında illiyet bağı bulunmalıdır. Üçüncü başvurucunun bu konuda herhangi bir belge sunmamış olması nedeniyle maddi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerekir.
42. 3.600 TL vekâlet ücretinden oluşan yargılama giderinin üçüncü başvurucuya ödenmesine karar verilmesi gerekir.
VI. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Adli yardım talebinin KABULÜNE,
B. Kamuya açık belgelerde başvurucuların kimliklerinin gizli tutulması taleplerinin KABULÜNE,
C. 1. Birinci ve ikinci başvurucu yönünden sınır dışı etme işleminden dolayı kötü muamele yasağının ihlal edildiği iddiasına ilişkin başvurunun DÜŞMESİNE,
2. Üçüncü başvurucu yönünden sınır dışı etme işleminden dolayı kötü muamele yasağının ihlal edildiği iddiasının KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
3. Başvurucuların kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
D. Üçüncü başvurucu yönünden Anayasa’nın 17. maddesinde güvence altına alınan kötü muamele yasağının İHLAL EDİLDİĞİNE,
E. Kararın bir örneğinin kötü muamele yasağının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere İstanbul 1. İdare Mahkemesine (E.2018/883) GÖNDERİLMESİNE,
F. Üçüncü başvurucuya net 1.000 TL manevi tazminat ÖDENMESİNE, tazminata ilişkin diğer taleplerin REDDİNE,
G. 3.600 TL vekâlet ücretinden oluşan yargılama giderinin üçüncü başvurucuya ÖDENMESİNE,
H. Ödemelerin, kararın tebliğini takiben üçüncü başvurucunun Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
İ. Başvurucular hakkındaki sınır dışı etme işlemlerine ilişkin tedbir kararlarının SONLANDIRILMASINA,
J. Kararın bir örneğinin bilgi için İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğüne GÖNDERİLMESİNE,
K. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 6/10/2021 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.