Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/4620 Esas 2022/2268 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/4620
Karar No: 2022/2268
Karar Tarihi: 20.04.2022

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/4620 Esas 2022/2268 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, yüklenici ile aralarında satış vaadi sözleşmesi imzalamıştır ancak yüklenici inşaata başlamamıştır. Davacı, bağımsız bölümün tapusunun iptali ile adlarının tescilini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi dava lehine karar vermiş ancak temyiz sonrasında İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, dava şartlarının oluşmadığına karar vererek kararı bozmuştur. Kararın gerekçesi, yüklenicinin temlikine dayalı olarak davanın açılabileceği ancak davacının tüm borçlarını eda etmediği ve bağımsız bölümün teslim edilmediği için şartların oluşmadığıdır. Karar, kat mülkiyetine tabi olmak üzere yapımına başlanılan taşınmazdan bağımsız bölüm satımına ilişkin geçerli bir sözleşme olmadan tarafların anlaştığı durumlarda mahkemece tescil davasının kabul edilebileceği yönünde İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun kararına dayanmaktadır. Kanun maddeleri ise, HMK 371. madde (Bozma) ve HMK 373. madde (Dosyanın gönderilmesi) olarak belirtilmiştir.
6. Hukuk Dairesi         2021/4620 E.  ,  2022/2268 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi
    İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 4. Tüketici Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen kararın temyizen tetkiki davalılar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Dava, temliken tescil talebine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne dair verilen kararın davalılarca istinaf edilmesi sonucunda; İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesinin 2020/501 Esas, 2021/626 Karar ve 15.11.2018 tarihli kararı ile davalı arsa sahibi ...’in istinaf talebinin kabulü ile bu davalı bakımından kararın kaldırılmasına, diğer davalı yüklenicinin istinaf başvuru talebinin reddine dair verilen karar, davalı yüklenici vekilince temyiz edilmiştir.
    Davacı, yüklenici ile aralarında 28.08.2015 tarihli yazılı şekilde satış vaadi sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereği 27.000,00 TL’nin elden yükleniciye ödendiğini, bakiye 98.000,00 TL’nin ödeneceği ve 31.12.2016 tarihinde dairenin kendilerine teslim edileceğinin kararlaştırıldığını, davalının inşaatın bir türlü başlamadığını belirterek dava konusu bağımsız bölümün tapusunun iptali ile adlarına tescilini talep etmiş, davalı yüklenici ise 27.000,00 TL ödemenin yapılmadığını, sözleşme kapsamında hiçbir ödemenin gerçekleştirilmediğini, dava şartları oluşmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini beyan etmiştir.
    Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 30.09.1988 tarihli ve 1987/12 E., 1988/2 K. sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına göre haricen taşınmaz satın alınmasında belli şartlar bulunması halinde yüklenicinin temlikine dayalı olarak bu davanın açılması ve İBK’nda belirtilen koşulların bulunması halinde temlik alanın tescile hak kazanması mümkündür. İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 30.09.1988 tarihli içtihadı ile; “tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak yasanın öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanarak açılan bir cebri tescil davası kural olarak kabul edilemez; bununla beraber kat mülkiyetine tabi olmak üzere yapımına başlanılan taşınmazdan bağımsız bölüm satımına ilişkin geçerli bir sözleşme olmadan tarafların bağımsız bölüm satımında anlaşarak, alıcının tüm borçlarını eda etmesi ve satıcının da bağımsız bölümü teslim ederek alıcının onu malik gibi kullanmasına rağmen, satıcının tapuda mülkiyetin devrine yanaşmaması hallerinde, olayın özelliğine göre hakim Medeni Kanun’un 2. maddesini gözeterek açılan tescil davasını kabul edebilir” içtihatını kabul etmiştir.
    Bu anlatım çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; yemin de dahil dosyadaki tüm delillerle, davacının dava açıldığı tarihte tüm borçlarını eda etmediği, ayrıca dava dilekçesinde de belirtildiği üzere bağımsız bölümün davacıya teslim edilmediği ve davacı tarafından kullanılmadığı anlaşılmakla temliken tescil talebinin kabulü için aranan alıcının tüm borçlarını eda etmesi ve satıcının da bağımsız bölümü teslim ederek alıcının onu malik gibi kullanması şartlarının somut olayda gerçekleşmediği, açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü hatalı olmuştur.
    Mahkemece yapılması gereken iş; şartları oluşmayan davanın reddine ve depo edilen bedelin davacıya iadesine karar vermekten ibarettir. Hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı yüklenicinin temyiz itirazlarının kabulü ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi kararının HMK 371. maddesi gereğince davalı yüklenici lehine BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, 6100 sayılı HMK 373. madde hükümleri gözetilerek dosyanın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 20/04/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara