Esas No: 2021/4328
Karar No: 2022/2267
Karar Tarihi: 20.04.2022
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/4328 Esas 2022/2267 Karar Sayılı İlamı
6. Hukuk Dairesi 2021/4328 E. , 2022/2267 K.Özet:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davanın mahsup nedeni ile reddine dair verilen karara karşı yapılan itirazın reddedilmesi üzerine davacı vekili kararı temyiz etmiştir. Taraflar arasında imzalanan sözleşme uyarınca iletim hattının davacı tarafından yapıldığı, bedelinin davalı tarafından ödeneceğine dair bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık geri ödeme bedelin ne şekilde hesaplanacağına ilişkindir. Mahkeme, hesaplama yönteminin hatalı olduğuna karar vererek, maddi gerçeğin ortaya çıkması için uzman teknik bilirkişi kurulundan rapor alınması gerektiği ve ödemelerin güncel metodolojiye göre yapılması gerektiğine hükmetmiştir. Kararda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 266 ve 281/3. maddeleri ile ilgili hükümlere yer verilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen kararın temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davanın mahsup nedeni ile reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi’nce istinaf başvurusunun esasten reddine karar verilmesi üzerine davacı vekili kararı temyiz etmiştir.
Davacı vekili, taraflar arasında Trabzon/Maçka'da Özcevher 1-2 Hidroelektrik Santrali (HES) üretim tesisi enerji nakil hattının bağlantısının yapımı konusunda 28.01.2010 tarihli sözleşme imzalandığını, iletim tesislerinin sisteme bağlantısı için yeni iletim tesisinin yapılmasının zorunlu olduğu ve tesislerin yapımı için TEİAŞ'ın yeterli finansmanın olmaması durumunda, söz konusu yatırımların sisteme bağlanması uygun görülen lisans sahibi tarafından TEİAŞ'la imzalanacak tesis sözleşmeleri kapsamında münferiden veya müştereken yaptırılabileceği, yapılan tesisin TEİAŞ'a ait olacağı, iletim hattının kendileri tarafından yapılıp tamamlanarak davalıya teslim edildiği, hattın geçici kabulünün yapıldığını, fakat ödenmesi gereken iletim hattı yapım bedelinin, sözleşme tarihinden sonra EPDK tarafından kabul edilen metodolojiye göre hesaplandığını, geri ödemeye esas gerçekleşen yatırım tutarı tespit metodolojisinin taraflar arasındaki bağlantı anlaşmasına uygulanmasının kabul edilmeyeceğini, anlaşma tarihinde yürürlükte bulunmayan metodolojinin sonradan geriye dönük olarak uygulanmak istenmesinin sözleşmeye aykırı olduğu ve sözleşme tarihindeki mevzuat ve fiili durum nazara alınarak hesaplama yapılması gerektiğini, ayrıca hesaplama yapılırken de “aynı karakteristikli iletim hattı”nın dikkate alınması gerekirken en düşük maliyetli iletim hattı bedeli ne ise onun üzerinden hesap yapılmasının hatalı olduğunu beirterek eksik ödenen bedelin tahsilini talep edilmiştir.
Taraflar arasında imzalanan sözleşme uyarınca iletim hattının davacı tarafından yapıldığı, bedelinin davalı tarafından ödeneceğine dair bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık geri ödeme bedelin ne şekilde hesaplanacağına ilişkindir. Taraflar arasında imzalanan bağlantı anlaşmasının 17. maddesinde; tarafların karşılıklı anlaşması halinde, mevzuat çerçevesinde anlaşmaya ek olarak ilave veya değişiklik protokolleri yapılabileceği, anlaşmanın birinci bölümünde yer alan genel hükümlerin EPDK kararı ile değiştirilebileceğinin hüküm altına alındığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında 28.01.2010 tarihli sözleşme imzalanmış, sözleşmenin imzalanmasından sonra EPDK’nın 26.04.2010 tarih ve 2536 sayılı kararı ile geri ödemeye esas gerçekleşen yatırım tutarı metodoloji belirlenmiştir. Metodolojinin EPDK tarafından belirlenmesi üzerine taraflar arasında 30.12.2011 tarihli ek protokol düzenerek yeni metodoloji gereği bağlantı anlaşmasının ilgili bölümlerinin bütün kullanıcılara uygulanmak üzere değiştirildiği belirtilerek yeni düzenleme imzalanmış ve geri ödemeler bu düzenlemeye göre yapılmaya başlanmıştır.
Dava açıldıktan sonra ise EPDK tarafından düzenlenen 26.04.2010 tarihli geri ödemeye esas gerçekleşen yatırım tutarı tespit metodolojisinin, Danıştay 13. Dairesi’nin 31.03.2015 tarih ve 2010/2546 Esas, 2015/1256 Karar sayılı kararı ile “anılan düzenlemelerin tesislerin inşa edileceği araziden veya coğrafi konumdan kaynaklanacak maliyet farklılıklarını yansıtacak bir düzenleme olmadığı, bu durumun farklı coğrafi komun ve arazilerde inşa edilecek tesisler açısından hakkaniyete aykırı durumlara yol açabilecek nitelikte olduğu” gerekçesi ile de iptal edildiği, iptal kararından sonra 16.11.2016 tarihinde EPDK’nın yeni bir geri ödemeye esas gerçekleşen yatırım tutarı tespit metodolojisi kararı aldığı, 16.11.2016 tarihli kararının 4. maddesinde; “İlgili hat tesisinin geçici kabul tarihi ile bağlantı anlaşması tarihi arasındaki sürede TEİAŞ tarafından 04/01/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununa göre ihale edilen ve sözleşmesi imzalanan aynı karakteristikli enerji iletim hattı (EİH) yapım işlerindeki en düşük kilometrik birim fiyat (ex), geri ödemeye esas gerçekleşen yatırım tutarının hesabı için emsal EİH kilometrik birim fiyatı kabul edilir ve geri ödemeye esas gerçekleşen yatırım tutan (GYT) aşağıdaki formüle göre hesaplanır” düzenlemesi getirildiği, davalı idarenin de bu son karara yönelik hesaplamasını gözden geçirerek ödemelerine devam ettiği anlaşılmaktadır.
Bu anlatımlar çerçevesinde somut olay incelendiğinde; taraflar arasında imzalanan bağlantı anlaşmasının 17. maddesi gereğince sözleşmenin genel hükümlerinin EPDK kararı ile değiştirilebileceğinin hüküm altına alınması nedeni ile elektrik iletim hatlarının geri ödemeye esas gerçekleşen yatırım tutarı metodolojisinin EPDK kararı ile değiştirilebileceği anlaşılmakla EPDK kararının iptal edilmesi durumda hesaplamanın sözleşmenin ilk haline göre ya da serbest piyasa fiyatına göre yapılmasının mümkün olmadığı açıklanan nedenlerle davalının iptal edilmeyen yürürlükteki metoda göre hesaplama yapmasında bir hata bulunmasa da metodolojideki hesaplama yöntemi uygulanırken “aynı karakteristikli eneıji iletim hattı” özelliğinde coğrafi konum ve arazi şartlarının dikkate alınmaması ve mahkemece de coğrafi konum ve arazi şartları dikkate alınmadan hesaplama yapılan raporun hükme esas alınması doğru olmamıştır.
O halde mahkemece yapılacak iş; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 281/3. maddesi uyarınca maddi gerçeğin ortaya çıkması için HMK’nun 266. maddesi hükmüne göre yeniden oluşturulacak uyuşmazlık konusunda uzman teknik bilirkişi kurulundan rapor alınarak ödemeler esnasında iptal edilmemiş güncel metodololiye göre “aynı karakteristikli eneıji iletim hattı” özelliğinde coğrafi konum ve arazi şartlarının dikkate alınarak hesaplama yapılması ve sonucuna göre hüküm kurulmasından ibarettir.
Açıklanan nedenlerle eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olmuş, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesinin 28.04.2021 gün ve 2020/744 Esas, 2021/442 Karar sayılı kararının kaldırılarak ilk derece mahkemesi hükmünün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nın 373. madde hükümleri gözetilerek dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ise Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 20.04.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.