Esas No: 2021/2695
Karar No: 2022/2280
Karar Tarihi: 20.04.2022
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/2695 Esas 2022/2280 Karar Sayılı İlamı
6. Hukuk Dairesi 2021/2695 E. , 2022/2280 K.Özet:
Davacı vekili, davalı kooperatifin 2011 yılı Genel Kurulu'nda alınan kararın kanun ve ana sözleşmeye aykırı olduğunu iddia ederek, kararın yok hükmünde olduğunun tespitine dair dava açmıştır. Davalı vekili ise alınan kararın kooperatifin amacına ulaşabilmesi için kesinleşmiş bir icra takibine karşı ödeme yapılmak için alındığını ve davanın yasaların belirlediği süre içinde açılmadığını savunarak davanın reddedilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi davanın reddine karar vermiş, ancak verilen karar istinaf edilmiştir. Bölge adliye mahkemesi ise dosyanın yeniden incelenmesi gerektiği sonucuna vararak kararı kaldırmıştır. Ancak bu karar temyiz edilemeyeceği için davalı vekilinin temyiz talebi reddedilmiştir. Kanun maddeleri olarak ise HMK'nın 353. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (6) numaralı alt bendi ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi uygulanmıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Edremit 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen kararın temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı vekili davalı kooperatifin 08/07/2012 günlü 2011 yılı Genel Kurulunda, Genel Kurul gündemine aldıkları ek ödeme hakkındaki gündem maddesine Genel Kurulca kabulü ve ihdası kararının kanun ve ana sözleşmeye aykırı olması nedeniyle yok hükmünde olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, alınan kararın ortakların şahsi sorumluluklarının ağırlaştırılması veya ek ödeme yükümleri ihdası şeklinde bir karar olmadığını, kooperatifin amacına ulaşabilmesi için kesinleşmiş bir icra takibine karşı ödeme yapılmak için alınmış bir karar olduğunu ayrıca davanın yasaların belirlediği 1 aylık süre içinde açılmadığını, 08/07/2012 tarihli Genel Kurul Tutanağının 8.maddesinde alınan kararın dayanağının kesinleşmiş bir mahkeme kararı ve buna dayalı olarak yapılan icra takibi olduğunu, açılan davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar davacı vekilince istinaf edilmiştir. Bölge adliye mahkemesi ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine karar vermiştir. Davalı vekili temyiz başvurusunda bulunmaktadır.
Dava, genel kurul kararının yokluğunun tespiti istemine ilişkindir.
İstinaf mahkemesince tespit edilen hususlarda denetime açık tanzim edilecek rapor sonucunda oluşacak uygun sonuç dairesinde karar verilmesi için HMK'nın 353. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (6) numaralı alt bendi uyarınca taraf delilleri toplanarak karar verilmesi gerektiğinden bahisle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın yeniden karar verilmek üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-a maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemelerince verilen kaldırma kararları, aynı Kanunu'nun 362. maddesi uyarınca temyiz edilemeyeceğinden, temyize konu edilen kararın kaldırma kararı olması halinde anılan Kanun’un 366. maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz talebinin reddine karar verilmesi gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin Bölge Adliye Mahkemesinin kararının HMK m.353/1-a bendi 6 nolu alt bendi uyarınca kesin olması nedeniyle REDDİNE, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 20.04.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.