AYM 2020/36553 Başvuru Numaralı EJDER YILDIRIM (2) Başvurusuna İlişkin Karar

Abaküs Yazılım
Birinci Bölüm
Esas No: 2020/36553
Karar No: 2020/36553
Karar Tarihi: 6/10/2021

AYM 2020/36553 Başvuru Numaralı EJDER YILDIRIM (2) Başvurusuna İlişkin Karar

 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

EJDER YILDIRIM BAŞVURUSU (2)

(Başvuru Numarası: 2020/36553)

 

Karar Tarihi: 6/10/2021

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Hasan Tahsin GÖKCAN

Üyeler

:

Muammer TOPAL

 

 

Recai AKYEL

 

 

Selahaddin MENTEŞ

 

 

İrfan FİDAN

Raportör

:

Hüseyin Özgür SEVİMLİ

Başvurucu

:

Ejder YILDIRIM

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Adli yardım talebi içeren başvuru, hukuka aykırı şekilde elde edilen delillere dayalı olarak hakkaniyete uygun yargılama yapılmaması, esasa etkili taleplerin değerlendirilmemesi ve yargılamanın uzun sürmesi nedenleriyle adil yargılanma hakkının birçok güvencesinin ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru 25/11/2020 tarihinde yapılmıştır.

3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.

4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

5. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık görüşünü bildirmiştir.

6. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı beyanda bulunmuştur.

III. OLAY VE OLGULAR

7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) aracılığıyla erişilen bilgi ve belgeler çerçevesinde ilgili olaylar özetle şöyledir:

8. Türkiye, 15 Temmuz 2016 gecesi askerî bir darbe teşebbüsüyle karşı karşıya kalmış; bu nedenle 21/7/2016 tarihinde ülke genelinde olağanüstü hâl ilan edilmesine karar verilmiştir. Kamu makamları, soruşturma mercileri ve yargı organları -olgusal temellere dayanarak- bu teşebbüsün arkasında Türkiye"de çok uzun yıllardır faaliyetlerine devam eden ve son yıllarda Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ve/veya Paralel Devlet Yapılanması (PDY) olarak isimlendirilen bir yapılanmanın olduğunu değerlendirmiştir (Aydın Yavuz ve diğerleri [GK], B. No: 2016/22169, 20/6/2017, §§ 12-25).

9. Olay tarihinde kurmay yarbay olan başvurucu hakkında Ankara 20. Ağır Ceza Mahkemesince (Mahkeme) yapılan yargılama sonucunda; başvurucunun darbe teşebbüsüne katılarak Ankara İl Emniyet Müdürlüğüne yapılan saldırıyı sevk ve idare ettiği, bu saldırı sırasında gerçekleştirdiği eylemlerle darbe teşebbüsüne engel olmaya çalışan kamu görevlilerine ve sivil vatandaşlara yönelik iştirak hâlinde kasten öldürme suçlarını işlediği ve bu suçların bazı mağdurlar yönünden teşebbüs aşamasında kaldığı sonucuna ulaşılmıştır. Bu kabule göre başvurucu; Anayasayı ihlal ve kasten öldürme suçları ile bazı mağdurlar yönünden kasten öldürme suçuna teşebbüsten birden çok kez ağırlaştırılmış müebbet hapis, müebbet hapis ve süreli hapis cezalarına mahkûm edilmiştir.

10. Hükümlere yönelik istinaf başvurusu, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Ceza Dairesince 8/7/2020 tarihinde esastan reddedilmiştir. Temyiz edilmesi üzerine dava hâlen Yargıtayda derdesttir.

11. Başvurucu 25/11/2020 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

12. Anayasa Mahkemesinin 6/10/2021 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:

A. Başvurucunun İddiaları ve Bakanlık Görüşü

13. Başvurucu; hakkındaki tüm muhakeme işlemlerinin hukuka aykırı şekilde yürütüldüğünü, cep telefonunun hukuka aykırı şekilde ele geçirilip incelendiğini, Mahkemece ve istinaf incelemesi sırasında bu husustaki esasa etkili itirazları da değerlendirilmeden karar verildiğini ve hakkındaki yargılamanın uzun sürdüğünü belirterek adil yargılanma hakkı kapsamındaki birçok güvencenin ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

14. Bakanlık görüşünde öncelikle; başvuru hakkının kötüye kullanılması hususunda açıklamalarla Anayasa Mahkemesi ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin bu konudaki içtihatlarına yer verilmiştir. Somut başvuruyu bu açıklamalar ve yargısal içtihatlar bağlamında ele alan Bakanlık; başvurucunun aynı tarihte Bakanlığa bildirilen 2020/35744 numaralı bireysel başvurusunun konusunun mevcut başvuruyla çok benzer olduğunu, bunun yanı sıra başvurucunun Anayasa Mahkemesi nezdinde 65 başvurusunun daha bulunduğunu ve başvurucu tarafından bu hususta Anayasa Mahkemesine bildirimde bulunulmadığını belirtmiştir.

15. Bakanlık sonuç olarak başvurunun incelenmesinde yargısal içtihatlar ve somut olayın özellikleri birlikte değerlendirilerek başvuru hakkının kötüye kullanılması nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini ifade etmiştir.

16. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı beyanında farklı bireysel başvuru dosyalarındaki konu ve iddiaların aynı olmadığını, başvuruların mükerrer başvuru niteliği taşımadığını ve somut olayda başvuru hakkının kötüye kullanılmasına dair yasal koşulların oluşmadığını ileri sürmüştür.

B. Değerlendirme

17. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un “Bireysel başvuru usulü” kenar başlıklı 47. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:

"...

 (2) Bireysel başvurular harca tabidir.

 (3) … Başvuru dilekçesine, … harcın ödendiğine dair belgenin eklenmesi şarttır.

 (6) Başvuru evrakında herhangi bir eksiklik bulunması hâlinde, Mahkeme yazı işleri tarafından eksikliğin giderilmesi için başvurucu veya varsa vekiline onbeş günü geçmemek üzere bir süre verilir ve geçerli bir mazereti olmaksızın bu sürede eksikliğin tamamlanmaması durumunda başvurunun reddine karar verileceği bildirilir.”

18. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nün (İçtüzük) “Bireysel başvuru harcı ve adlî yardım” kenar başlıklı 62. maddesinin (2) numaralı fıkrası şöyledir:

 “Adlî yardım talepleri, genel hükümlere göre başvuruların kabul edilebilirliği hakkında karar verecek Bölüm veya Komisyonlar tarafından hükme bağlanır.”

19. Başvurucu; ceza infaz kurumuna adli yardım talebinde bulunduğunu, tüm mal varlığı üzerine farklı tarihlerde ihtiyati haciz konulduğunu, meslekten ihraç edilmesi sebebiyle gelirinin bulunmadığını, eşinin çalışmadığını ve iki çocuğuyla birlikte kirada oturduklarını, avukatı olmaması nedeniyle bu hususlarda belge sunamadığını ancak farklı mahkemelerce verilen adli yardım talebinin kabulüne dair kararların da dikkate alınması gerektiğini ileri sürmüştür.

20. Birinci Bölümün 13/4/2021 tarihli ara kararı ile başvurucunun çok sayıda bireysel başvuruda bulunduğu, bu başvuruların bir kısmında başvuru harcının tahsiline karar verildiği ve başvurucunun Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre 1/1/2021 tarihinden itibaren aylık 6.395,96 TL emekli maaşı almakta olduğu, bu çerçevede geçimini önemli ölçüde güçleştirmeksizin yargılama giderlerini ödeme gücünden yoksun olmadığı gerekçesiyle adli yardım talebinin reddine, İçtüzük’ün 59. maddesinin (3) numaralı fıkrasının (b) bendi ile 62. ve 66. maddelerinin (1) numaralı fıkraları gereğince, ödenmeyen harç tutarının tebliğden itibaren on beş gün içerisinde tamamlanması için başvurucuya bildirimde bulunulmasına oybirliği ile karar verilmiştir.

21. Anılan ara kararı gereğince bireysel başvuru harcının tamamlanmasına yönelik yazılı bildirim, başvurucuya 30/4/2021 tarihinde tebliğ edilmiştir. Buna rağmen başvurucu, kendisine tanınan süre içerisinde bireysel başvuru harcının tamamlandığına dair makbuzu Anayasa Mahkemesine sunmamıştır.

22. İçtüzük’ün “Düşme kararı” kenar başlıklı 80. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:

 “(1) Bölümler ya da Komisyonlarca yargılamanın her aşamasında aşağıdaki hâllerde düşme kararı verilebilir:

b) Başvurucunun davasını takipsiz bıraktığının anlaşılması.

…”

23. Somut olayda başvurucunun kendisine tanınan süre içerisinde bireysel başvuru harcını tamamlamamış olması, başvurucunun davasını takipsiz bıraktığı anlamına gelmekte olup İçtüzük’ün 80. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendi gereğince düşme kararı verilmesi gerekir (benzer yöndeki değerlendirmeler için bkz. Ahmet Özışık, B. No: 2013/2714, 6/10/2015).

V. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle başvurunun takipsiz bırakılması nedeniyle DÜŞMESİNE 6/10/2021 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

Hemen Ara