AYM 2019/38338 Başvuru Numaralı HATİCE BARIŞ Başvurusuna İlişkin Karar

Abaküs Yazılım
Birinci Bölüm
Esas No: 2019/38338
Karar No: 2019/38338
Karar Tarihi: 6/10/2021

AYM 2019/38338 Başvuru Numaralı HATİCE BARIŞ Başvurusuna İlişkin Karar

 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

HATİCE BARIŞ BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2019/38338)

 

Karar Tarihi: 6/10/2021

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Hasan Tahsin GÖKCAN

Üyeler

:

Muammer TOPAL

 

 

Recai AKYEL

 

 

Selahaddin MENTEŞ

 

 

İrfan FİDAN

Raportör

:

Hüseyin Özgür SEVİMLİ

Başvurucu

:

Hatice BARIŞ

Vekili

:

Av. Kamile ÖZBULUT

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru, ceza davasında başvurucunun (sanığın) duruşmada hazır bulunma talebi reddedilerek ses ve görüntü aktarımı suretiyle duruşmaya uzaktan katılımının sağlanmaya çalışılması nedeniyle duruşmada hazır bulunma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru 25/11/2019 tarihinde yapılmıştır.

3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.

4. Komisyonca adil yargılanma hakkı kapsamındaki duruşmada hazır bulunma hakkı dışındaki iddialar yönünden kabul edilemezlik kararı verilmiş, anılan şikâyetin kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına ve başvurucunun adli yardım talebinin kabulüne karar verilmiştir.

5. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık görüşünü bildirmiştir.

6. Başvurucu, Bakanlığın görüşüne karşı beyanda bulunmuştur.

III. OLAY VE OLGULAR

7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) aracılığıyla erişilen bilgi ve belgeler çerçevesinde ilgili olaylar özetle şöyledir:

8. Kırşehir Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Şube Müdürlüğü 8/1/2018 tarihinde telefonla aranılarak adres bilgileri verilen apartman dairesinde Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) mensuplarının kaldığına dair ihbarda bulunulmuştur. KOM görevlilerince ihbara konu adresin örgüt mensuplarınca gaybubet evi olarak kullanılan bir yer olduğu değerlendirilmiş ve ikamette yapılan aramada aralarında başvurucunun da bulunduğu bazı kişiler yakalanmıştır.

9. Kırşehir Cumhuriyet Başsavcılığınca (Başsavcılık) yürütülen soruşturma kapsamında 8/1/2018 tarihinde silahlı terör örgütü üyesi olma suçundan gözaltına alınan başvurucu, 12/1/2018 tarihinde tutuklanarak Kırşehir E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna (İnfaz Kurumu) sevk edilmiştir. UYAP aracılığıyla yapılan incelemede başvurucunun tutuklu olarak bulunduğu Kırşehir E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumundan zorunlu nedenlerle nakil kapsamında 24/1/2018 tarihinde Ereğli (Konya) T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna (İnfaz Kurumu) nakledildiği anlaşılmıştır.

10. Soruşturma neticesinde Başsavcılığın 8/3/2018 tarihli iddianamesi ile başvurucunun silahlı terör örgütü üyesi olma suçundan cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmıştır.

11. Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesinde (Mahkeme) görülen yargılamada Mahkemece 28/3/2018 tarihinde duruşma hazırlığı işlemleri yapılmıştır. Tensip Tutanağı"nda duruşmanın 8/5/2018 tarihinde yapılmasına ve başvurucunun duruşma tarihinde SEGBİS aracılığı ile duruşmaya katılımının sağlanması hususunda tutuklu bulunduğu İnfaz Kurumuna müzekkere yazılmasına karar verilmiştir.

12. Başvurucu 24/4/2018 tarihinde Mahkemeye gönderdiği dilekçede; 8/5/2018 tarihinde yapılacak ilk celseye bizzat katılmak istediğini, bu nedenle duruşmada hazır bulundurulmasının sağlanmasını talep etmiştir. 8/5/2018 tarihli Duruşma Tutanağı"na göre başvurucunun müdafii bu celsede hazır bulunmuş ancak İnfaz Kurumu ile SEGBİS bağlantısı kurulamamıştır. Mahkemece İnfaz Kurumu ile yapılan telefon görüşmesinde SEGBİS odalarının yoğun olduğu ve o gün itibarıyla bağlantı kurmanın mümkün olmadığı bilgisi alınmıştır. Bunun üzerine duruşma hazırlığı işlemleri kapsamında adli birimlere ve diğer kurumlara gönderilen yazılara dair verilen cevaplar duruşmada okunmuş başvurucu müdafii okunan belgelerden aleyhe hususları kabul etmediğini beyan ederek başvurucunun salıverilmesini talep etmiştir. Mahkemece, başvurucunun bir sonraki duruşmada hazır edilmesinin İnfaz Kurumundan istenilmesine karar verilerek duruşma 10/5/2018 tarihine ertelenmiştir.

13. 10/5/2018 tarihli ikinci celseye ilişkin duruşma tutanağına göre SEGBİS aracılığı ile duruşmaya katılımı sağlanan başvurucunun SEGBİS aracılığı ile duruşmaya katılmak istemediği veya duruşmada bizzat hazır bulunmak istediği yönünde herhangi bir beyanda bulunmadığı anlaşılmaktadır. Başvurucunun müdafiinin de hazır bulunduğu bu celsede sorgusu yapılmış, Cumhuriyet savcısı esas hakkındaki mütalaasını sunmuş, başvurucu, dosyadaki delillere ve esas hakkındaki mütalaaya karşı savunma yapmıştır. Mahkemece başvurucunun bir sonraki duruşmada hazır edilmesinin İnfaz Kurumundan istenilmesine karar verilerek duruşma 31/5/2018 tarihine ertelenmiştir.

14. Başvurucu 31/5/2018 tarihli celseye de SEGBİS aracılığı katılmıştır. Bu celsede de başvurucu SEGBİS aracılığı ile duruşmaya katılmak istemediği veya duruşmada bizzat hazır bulunmak istediği yönünde herhangi bir beyanda bulunmaksızın Cumhuriyet savcısının tekrarladığı esas hakkındaki mütalaaya karşı müdafii ile birlikte savunma yapmıştır. Duruşma Tutanağı"na göre Mahkeme, aynı davada yargılanan diğer sanığa esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmasını hazırlaması için süre verilmesine ve başvurucunun bir sonraki celsede hazır edilmesinin İnfaz Kurumundan istenilmesine karar vererek duruşmayı 12/6/2018 tarihine ertelemiştir.

15. 12/6/2018 tarihli son celseye de SEGBİS aracılığı ile katılan başvurucu, esas hakkındaki savunmasını tekrarlamış ve Mahkemece başvurucunun atılı suçtan 9 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına hükmedilmiştir.

16. Başvurucu istinaf talebinde; -diğerlerinin yanı sıra- duruşmalarda hazır bulunma talebi hakkında karar verilmeksizin tüm duruşmalara katılımının SEGBİS aracılığı ile sağlanmaya çalışıldığını, son celsede SEGBİS odasında iken duruşma salonundan gelen sesin kapalı olduğunu, sesin sadece son sözü sorulup hüküm verilirken açıldığını ileri sürmüştür. Başvurucunun istinaf başvurusu, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Ceza Dairesinin 22/11/2018 tarihli kararı ile esastan reddedilmiştir.

17. Başvurucu, hükme yönelik 7/12/2018 tarihli dilekçe ile temyiz talebinde bulunmuştur. Başvurucu müdafii de 10/12/2018 tarihli temyiz dilekçesinde salıverilme talebine dair açıklamaların dışında temyiz taleplerini mutlak bozma nedenleri başlığı altında usule ilişkin temyiz ve bozma nedenleri ile esasa ilişkin temyiz ve bozma nedenleri alt başlıkları içerisinde maddeler hâlinde açıklamıştır. Ancak her iki dilekçe içeriğinde ileri sürülen birçok husus arasında, başvurucunun duruşmalara SEGBİS aracılığı ile katılmak istemediğini belirtmiş olmasına rağmen talebinin Mahkemece değerlendirilmeyerek duruşmalara SEGBİS aracılığıyla katılmak zorunda bırakıldığına dair açıklama bulunmadığı anlaşılmaktadır.

18. Yargıtay 16. Ceza Dairesinin 2/7/2019 kararı ile hüküm onanmıştır.

19. Başvurucu 30/10/2019 tarihinde nihai karardan haberdar olduğunu beyan ederek 25/11/2019 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

20. Anayasa Mahkemesinin 6/10/2021 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:

A. Başvurucunun İddiaları ve Bakanlık Görüşü

21. Başvurucu; savunmasını mahkeme huzurunda yapmak istediğine ilişkin talebinin dikkate alınmadığını ve tüm duruşmalara SEGBİS aracılığı ile katılmak zorunda bırakıldığını belirterek adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüş; ihlalin tespiti ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur.

22. Bakanlık görüşünde, öncelikle olağan başvuru yollarının tüketilip tüketilmediği noktasında bir açıklama yapılmıştır. Bakanlığa göre başvurucu; duruşmalara SEGBİS aracılığı ile katılmak zorunda bırakılması nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine dair iddiayı istinaf başvuru dilekçesinde dile getirdiği hâlde temyiz dilekçesinde bu yönde bir temyiz nedeni ileri sürmemiştir. Bakanlık bu noktada, temyiz kanun yolunda ileri sürülmeyen söz konusu ihlal iddiası yönünden kanun yolunun usule uygun tüketilmediğini, bu nedenle başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemezlik kararı verilmesi gerektiğini ifade etmiştir.

23. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı beyanında anılan ihlal iddiasının temyiz kanun yolu başvurusunda da ileri sürüldüğünü beyan etmiştir. Başvurucu ayrıca hüküm için önemli olan hususlarda mahkeme kararı ile savunma hakkının kısıtlanmasının resen dikkate alınması gereken mutlak bozma nedenlerinden biri olduğunu, somut olayda da duruşmada hazır bulunma hakkı engellenerek savunma hakkının kısıtlandığını, bu durumun da resen gözetilmesi gerektiği hâlde Yargıtayca herhangi bir değerlendirme yapılmaksızın hükmün onandığını ileri sürmüştür.

B. Değerlendirme

24. Bireysel başvurunun ikincil niteliğinin bir sonucu olarak olağan kanun yollarında ve mahkemeler önünde ileri sürülmeyen iddialar ile bu mahkemelere sunulmayan bilgi ve belgeler bireysel başvuru konusu edilemez (Bayram Gök, B. No: 2012/946, 26/3/2013, § 20).

25. Somut olayda, başvurucunun ihlale neden olduğunu ileri sürdüğü iddiaları temyiz kanun yolunda ileri sürmediği ve böylece başvuru yollarını usulüne uygun tüketmediği anlaşılmaktadır.

26. Açıklanan gerekçelerle başvurunun başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

V. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Duruşmada hazır bulunma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

B. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca tahsil edilmesi mağduriyetine neden olacağından adli yardım talebi kabul edilen başvurucunun yargılama giderlerini ödemekten TAMAMEN MUAF TUTULMASINA 6/10/2021 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

Hemen Ara