Esas No: 2021/4522
Karar No: 2022/2299
Karar Tarihi: 20.04.2022
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/4522 Esas 2022/2299 Karar Sayılı İlamı
6. Hukuk Dairesi 2021/4522 E. , 2022/2299 K.Özet:
Antalya Bölge Adliye Mahkemesi, dava dışı yüklenici şirketin İzmir İcra Müdürlüğü'ne ödenen 91.352,46 TL'nin davalıyı borçtan kurtarıp kurtarmayacağına ilişkin bir davada, ilk derece mahkemesinin davayı reddetmesini bozdu. Mahkeme, adi ortaklıkta her ortağın şirketin kârına iştirak etme hakkına sahip olduğunu belirterek, borçlu ortağın adi ortaklığın yaptığı işin karşılığında üçüncü kişiden olan alacağının haczi mümkün olmayacağını ifade etti. Borçların Kanunu'nun 622-623. maddeleri gereğince adi ortaklıkta ortağın kişisel alacaklılarının, borçlu ortağın şirketteki kâr payını haczettirebileceği, 638. maddesine göre ise adi ortaklığın tasfiye edilmesi halinde borçluya isabet edecek tasfiye payının da haczi mümkün olduğu belirtildi.
Kanun Maddeleri:
-Borçlar Kanunu'nun 622. maddesi
-Borçlar Kanunu'nun 623. maddesi
-Borçlar Kanunu'nun 638. maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın esastan reddine yönelik verilen hüküm süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı vekili dava dilekçesinde özteli, dava dışı yüklenici... proje iş ortaklığı ile davalı idare arasında Bağbaşı Kent Ormanı ve yaylası yapım işleri nedeniyle yapılan yazılı eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanan hakedişlerden 365.000,00 TL’lik kısmını temlik aldığını, bu hakedişten ödenmeyen bakiye 91.352,46-TL'nin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalı kurumun haksız olarak itiraz ettiğini, davalının haksız itirazının iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle, dava dışı yüklenici şirketin idarelerinden doğmuş olan alacaklarının yasalara uygun şekilde alacaklılarına paylaştırıldığını, dava dışı şirketin hak ediş alacağının kalmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, hak edişlerin ödenmesi sırasında öncelikli ödeme sırasında bulunan vergi, SGK primleri ve işçi ücreti kesinti ödemelerinin yasaya aykırılık teşkil etmediği, davacı tarafça da bu ödeme ve ödeme tutarlarına ilişkin herhangi bir itiraz olmayıp bakiye kısım için talepte bulunulduğu; Denizli Büyükşehir Belediye Başkanlığının idare olarak İİK uyarınca hak edişten kesme yükümlülüğünü yerine getirdiği, bu işlemden dolayı kusuru olmadığı, bu nedenle davacının temlik edilen hak edişten ödenmeye ve davaya dayanak icra takibine konu edilen bakiye 91.352,46-TL'yi davalıdan talep edemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye mahkemesince davacı istinaf isteminin esastan reddine, davalı isteminin süreden reddine karar verilmiştir.
Dava eser sözleşmesinden kaynaklanan ve temlik edilen alacağın tahsili amacı ile başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın reddine dair verilen karar taraflarca istinaf edilmiş, Antalya Bölge adliye mahkemesince yapılan istinaf incelemesi sonucunda davacı istinaf isteminin esastan reddine davalı isteminin süreden reddine karar verilmiş, verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava konusu ihtilaf, davalı tarafından İzmir 18. İcra Müdürlüğü'nün 2015/18614 E sayılı dosyasına ödenen 91.352,46 TL’nin davalıyı borçtan kurtarıp kurtarmayacağı hususunda toplanmaktadır. Alacaklısının dava dışı ... San. Tic. A.Ş. borçlusunun yüklenici ortak girişim ortaklarından ...İnş. Ltd. Şti. olduğu , 08.01.2016 tarihli haciz kararı borçlu ortak girişim ortaklarından .... Ltd. Şti.adına Belediye nezdinde doğmuş ve doğacak tüm istihkaklarının haczine karar verilmiştir. Davalı idare tarafından temlik tarihinden önce gerçekleşen haciz yazısı nedeni ile İzmir İcra Müdürlüğü’nün 2015/18614 E sayılı dosyasına 91.352,46 TL ödeme yapılmıştır. Borçlar Kanunu'nun 622-623. maddeleri gereğince adi ortaklıkta her ortak, şirketin kârına iştirak etme hakkına sahip olduğundan, ortağın kişisel alacaklıları, borçlu ortağın şirketteki kâr payını haczettirebilirler. Kanunun 638. maddesine göre, adi ortaklığın tasfiye edilmesi halinde borçluya isabet edecek tasfiye payının da haczi mümkün bulunmaktadır. Adi ortaklığın, yaptığı işin karşılığında üçüncü kişiden olan alacağının haczi mümkün değildir, Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2013/1233 E., 2014/1014 K. Sayılı kararında "henüz adi ortaklığa ait kazancın ortaklar arasında taksim edilmediği veya ortaklığın tasfiyesi halinde borçlu ortağa isabet edecek tasfiye payının belirlenmediği bir aşamada, adi ortaklığın yaptığı işin karşılığında üçüncü kişiden alacağının haczinin mümkün olmayacağını" vurgulamıştır . Bu bilgiler ışığında davalı tarafından yapılan ödemenin davalıyı borçtan kurtarmayacağı açıktır. Bu nedenle davanın kabulü yerine reddi hatalı olmuş, kararın açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7.Hukuk Dairesinin 2019/1269 esas 2021/383 karar sayılı kararın kaldırılarak ilk derece mahkemesi kararının davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HMK 373/1 maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine karardan bir örneğin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 20.04.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.