Esas No: 2018/3755
Karar No: 2019/191
Karar Tarihi: 16.01.2019
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/3755 Esas 2019/191 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, davalı tarafından davacı aleyhine ... İcra Müdürlüğü"nün 2015/3093 E. sayılı dosyası ile başlatılan takibin dayanağı senetteki keşideci imzasının ve senet üzerindeki yazıların davacının eli ürünü olmadığını belirterek, ... İcra Müdürlüğü"nün 2015/3093 E. sayılı dosyası ile başlatılan takip nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespiti ile davalı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı ile dava dışı borçlu ..."ın, devletten bazı ihaleleri ortak aldığını ve devamlı iş ortaklığı yaptığını, davacıya da ortak olarak iş yaptıran taraflara davacı tarafından fatura kesildiğini, takibe dayanak bononun da fatura karşılığında verildiğini, davacının davalıya bono miktarı kadar borcu bulunduğunu belirterek, davanın reddi ile davacı aleyhine tazminata hükmedilmesini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davaya konu takibin dayanağı olan senetteki imzanın davacı keşideci ..."un eli ürünü olmadığının grafolojik bilirkişi raporu ile tespit edildiği, senetteki keşideci imzasının sahte olduğuna yönelik iddianın herkese karşı ileri sürülebilecek mutlak def"ilerden olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile ... İcra Müdürlüğü’nün 2015/3093 E. sayılı dosyasından takibe konu edilen keşidecilerinden birinin ... olduğu 15/05/2012 tanzim tarihli, 30/12/2012 vade tarihli 6.500 TL miktarlı bonodan dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, davacının takibin iptali talebinin ise menfi tespit davasının konusu olamayacağından reddine, davalı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, kendisinin keşidecisi, davalının da lehtarı olduğu dava konusu bonoda kendisine atfen atılan imzanın eli ürünü olmadığını belirterek menfi tespit isteminde bulunmuştur. Mahkemece yaptırılan grafolojik bilirkişi incelemesinde, bonoda davacıya atfen atılan keşideci imzasının davacıya ait olmadığı saptanmıştır. Ancak, davalı cevap dilekçesinde davacının iddialarının aksini ispat için yemin deliline de dayanmıştır. Bilirkişi raporu ile imzanın davacıya ait olmadığı anlaşılsa bile, davalı, “dava konusu bonoda davacı keşideciye atfen atılan imzanın davacı tarafından atıldığı” vakıasını ispat için davacıya yemin teklif edebilir. Bu itibarla mahkemece davalıya yemin deliline başvurulup başvurulmayacağının sorulmaması tahkikatın eksik kalmasına sebep olmuştur. Eksik tahkikatla hüküm kurulamaz. Bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 16/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.