Esas No: 2021/2157
Karar No: 2022/2344
Karar Tarihi: 21.04.2022
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/2157 Esas 2022/2344 Karar Sayılı İlamı
6. Hukuk Dairesi 2021/2157 E. , 2022/2344 K.Özet:
Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi, bir hizmet alım sözleşmesi kapsamında çalışan işçinin işçilik alacaklarıyla ilgili açılan dava sonucunda, davalılar tarafından yapılan ödemelerin rücu edilerek davacı tarafından tahsil edilebileceğine karar vermiştir. İşçilik alacaklarının tamamından işveren değil, yüklenici tarafından çalıştırılan işçiye ödenen bedelin yüklenicilerden talep edilebileceği ifade edilmiştir. Ayrıca, işverenin yüklenici ile sözleşme imzalaması halinde işçiye karşı müteselsilen sorumlu olmasına rağmen rücu ilişkisinde sözleşmenin uygulanması gerektiği belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- İş Kanunu
- Sözleşme Hukuku
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Dörtyol 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen kararın temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili; müvekkili ile davalı şirketler arasında hizmet alım sözleşmesi bulunduğunu, sözleşme kapsamında davalılar tarafından çalıştırılan dava dışı işçilerin müvekkili aleyhine açtığı işçilik alacakları ile ilgili davanın işçi lehine sonuçlandığını ve bu kapsamda müvekkili tarafından dava dışı işçiye icra takibi sonucunda ödeme yapıldığını, yapılan bu ödemeden sözleşme hükümlerine göre davalıların sorumlu olduğunu, müvekkili tarafından ödenen bedelin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili; alacaktan davacının sorumlu olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının davalı ile yapılan sözleşme kapsamında SGK kayıtlarına göre davalı bünyesinde çalışan işçiye yapılan ödemeyi davalıdan yarı oranında talep edebileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince; davalıların işçilik alacaklarının tamamından, işe iade alacağından ise davacının sorumlu olduğu gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararını kaldırarak yeniden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Hizmet alım sözleşmeleri; ihale şartları ile belirlenen işin sözleşmede kararlaştırılan bedel ile yapılmasının üstlenildiği sözleşmelerdir. Bu sözleşme türünde yüklenicinin edimi, hizmetin kendi işçisi ile yerine getirilmesi, işverenin edimi ise sözleşme bedelinin ödenmesidir. Sözleşme kapsamında yapılması gereken iş yüklenici işçisi tarafından yerine getirilecektir. İş aktinin yüklenici ile işçi arasında yapıldığı hususu ihtilaflı değildir. SGK kayıtları da bu hususu doğrulamaktadır. Hizmet alımı tip sözleşmelerinde işverenin, yüklenici tarafından çalıştırılan işçinin ücretinin ödenmesi, sosyal haklarının takibi gibi denetim dışında işçiye karşı bir sorumluluğu yoktur. İşveren ile yüklenicinin İş Kanunu’na göre işçiye karşı müteselsilen sorumlu olmasına rağmen rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanması sözleşme hukukunun en temel ilkelerindendir.
İşçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir.
Hizmet alım ihaleleri aynı yüklenici tarafından alındığı gibi, değişik yükleniciler tarafından da alınabilmektedir. Bu halde işyeri devri suretiyle işçiler yeni yükleniciye devredildiği için hizmet akitleri kesintiye uğramadan devam etmekte ve işçilik alacakları da bu doğrultuda hesaplanmaktadır.
İşçiye ödenen kıdem tazminatı iş sözleşmesinin feshedildiği tarihteki giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanmakta olup bu kıdem tazminatının tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yükleniciler işverene karşı sorumludurlar.
İhbar tazminatından son işveren sorumludur. Bunların dışında hafta tatil ücreti, ücret alacağı, fazla mesai ücreti gibi işçiye ödenen tazminatlardan yükleniciler işverene karşı işçiyi çalıştırdıkları dönemle sınırlı olarak sorumlu olacaklardır.
İşveren tarafından bu ödemelerin feri mahiyetinde yapılan ödemeler de ayrı esasla yüklenicilerden tahsil edilebilecektir.
Yükleniciler aleyhine açılan rücu davalarında ayrı sözleşmelerle hizmet ifa eden yükleniciler mecburi dava arkadaşı olmadığı gibi borçtan müteselsilen sorumlu olacaklarına ilişkin kanun hükmü veya sözleşme bulunmamaktadır. Bu nedenle alacak davalarında her davalı aleyhine ayrı tahsil hükmü kurulmalıdır. Davanın itirazın iptali şeklinde açılmış olması durumunda ise takibin hangi davalı açısından hangi miktarla devam edeceği ayrı ayrı belirlenmelidir.
İşe iade tazminatı alacaklarına davacı rücu edemeyecektir.
Bu durumda yukarıda belirlenen ilkeler çerçevesinde ek rapor alınarak karar verilmesi gerekirken yeterli ve hükme elverişli olmayan 01.07.2013 tarihli bilirkişi raporuna itibar edilerek karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin, 14.02.2020 T., 2018/1826 E.- 2020/139 K. sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, dosyanın Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 21.04.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.