AYM 2018/24514 Başvuru Numaralı GÜNAY GÜL Başvurusuna İlişkin Karar

Abaküs Yazılım
İkinci Bölüm
Esas No: 2018/24514
Karar No: 2018/24514
Karar Tarihi: 19/10/2021

AYM 2018/24514 Başvuru Numaralı GÜNAY GÜL Başvurusuna İlişkin Karar

 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

GÜNAY GÜL BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2018/24514)

 

Karar Tarihi: 19/10/2021

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Kadir ÖZKAYA

Üyeler

:

Celal Mümtaz AKINCI

 

 

M. Emin KUZ

 

 

Yıldız SEFERİNOĞLU

 

 

Basri BAĞCI

Raportör

:

Tuğba YILDIZ

Başvurucu

:

Günay GÜL

Vekili

:

Av. Kubilay İstemi ERGÜN

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru, davanın sonucuna etkili iddiaların mahkeme ve temyiz merciince karşılanmaması nedeniyle gerekçeli karar hakkının; yargılamanın uzun sürmesi nedeniyle de makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru 16/8/2018 tarihinde yapılmıştır.

3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.

4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.

6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına gönderilmiştir.

III. OLAY VE OLGULAR

7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:

8. Başvurucu, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı (İdare) Hukuk Müşavirliğinde genel idare hizmetleri sınıfına tabi memur olarak görev yapmaktadır. 18/4/1999 tarihli ve 23670 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmelik"in 2. maddesinin ikinci fıkrasının (ı) bendinde yapılan değişiklik uyarınca avukat pozisyonlarından hukuk müşaviri kadrosuna geçiş için sınav şartının kaldırıldığını belirterek hukuk fakültesi mezunu olduğunu ve avukatlık ruhsatnamesi bulunduğunu ileri sürüp hukuk müşaviri olarak atanma istemiyle idareye başvuruda bulunmuştur.

9. İdarenin talebini reddetmesi üzerine başvurucu 27/11/2013 tarihinde iptal davası açmıştır.

10. Ankara 8. İdare Mahkemesi 31/10/2014 tarihli kararla davanın reddine karar vermiştir. Karar gerekçesinin ilgili kısmı şu şekildedir:

"657 sayılı Devlet Memurları Kanunu"nun 36. maddesinde; 657 sayılı Kanuna tabi kurumlarda çalıştırılan memurların sınıfları gösterilmiş, bunlar içerisinde, "Genel İdare Hizmetleri Sınıfı" ile "Avukatlık Hizmetleri Sınıfına" da yer verilmiş, 657 sayılı Kanunun kapsamına dahil kurumlarda yönetim, icra, büro ve benzeri hizmetleri gören ve bu Kanunla tespit edilen diğer sınıflara girmeyen memurların Genel İdare Hizmetleri sınıfını teşkil edeceği, avukatlık hizmetleri sınıfının ise, özel kanunlarına göre avukatlık ruhsatına sahip, baroya kayıtlı ve kurumlarını yargı mercilerinde temsil yetkisini haiz olan memurları kapsayacağı hüküm altına alınmıştır.

Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmeliğin 2. maddesinin ikinci fıkrasının (ı) bendine yer alan, avukat kadro veya pozisyonlarından hukuk müşaviri kadro veya pozisyonlarına yapılacak atamalarda bu Yönetmelik hükümlerinin uygulanmayacağına ilişkin düzenlemenin, 657 sayılı Kanunun 36. maddesinde belirtilen Avukatlık hizmetleri sınıfında görev yapan memurlara ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.

Bu durumda, davacının genel idare hizmetleri sınıfında memur olarak görev yapması, her ne kadar avukatlık ruhsatnamesine sahip ise de, avukatlık hizmetleri sınıfında görev yapmaması sebebiyle, Yönetmeliğin 2. maddesinin ikinci fıkrasının (ı) bendinde yapılan değişiklik uyarınca, hukuk müşaviri kadrosuna atanması istemiyle yapılan başvurunun reddine yönelik dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmemiştir."

11. Başvurucunun temyiz talebi, Danıştay İkinci Dairesinin 20/12/2017 tarihli kararıyla reddedilmiştir.

12. Başvurucunun karar düzeltme talebi de aynı Danıştay Dairesi tarafından 21/6/2018 tarihli kararla reddedilmiştir. Karar başvurucuya 20/7/2018 tarihinde tebliğ edilmiştir.

13. Başvurucu 16/8/2018 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

14. Anayasa Mahkemesinin 19/10/2021 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:

A. Gerekçeli Karar Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia

1. Başvurucunun İddiaları

15. Başvurucu; genel idari hizmetler sınıfında memur olarak görev alsa da yaptığı işin avukatlık pozisyonunda olduğunu, avukatlık pozisyonunda çalıştığına ilişkin iddialarının Mahkemece karşılanmadığını ve toplanmasını istediği delillerin toplanmadığını belirterek gerekçeli karar hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

2. Değerlendirme

16. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). İddiaların özü, mahkeme kararında ve temyiz incelemesinde gerekçesiz karar verildiğine ilişkin olduğundan şikâyet adil yargılanma hakkı kapsamındaki gerekçeli karar hakkı yönünden değerlendirilmiştir.

17. Anayasa"nın 36. maddesinin birinci fıkrasında herkesin adil yargılanma hakkına sahip olduğu belirtilmiş ancak gerekçeli karar hakkından açıkça söz edilmemiştir. Bununla birlikte Anayasa"nın 36. maddesine "adil yargılanma" ibaresinin eklenmesine ilişkin gerekçede, Türkiye"nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerce de güvence altına alınan adil yargılama hakkının madde metnine dâhil edildiği vurgulanmıştır. Nitekim Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 6. maddesinin (1) numaralı fıkrasındaki hakkaniyete uygun yargılanma hakkının kapsamına gerekçeli karar hakkının da dâhil olduğu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin birçok kararında vurgulanmıştır. Dolayısıyla Anayasa’nın 36. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının gerekçeli karar hakkı güvencesini de kapsadığının kabul edilmesi gerekir (Abdullah Topçu, B. No: 2014/8868, 19/4/2017, § 75).

18. Anayasa"nın 141. maddesinin üçüncü fıkrasında da “Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır.” denilerek mahkemelere kararlarını gerekçeli yazma yükümlülüğü yüklenmiştir. Anayasa’nın bütünlüğü ilkesi gereği anılan Anayasa kuralı da gerekçeli karar hakkının değerlendirilmesinde gözönünde bulundurulmalıdır (Abdullah Topçu, § 76).

19. Gerekçeli karar hakkı, yargılamada ileri sürülen tüm iddialara ayrıntılı şekilde yanıt verilmesi gerektiği şeklinde anlaşılamaz. Bu nedenle gerekçe gösterme zorunluluğunun kapsamı kararın niteliğine göre değişebilir (Mehmet Yavuz, B. No: 2013/2995, 20/2/2014, § 51). Kanun yolu incelemesi yapan mercinin, yargılamayı yapan mahkemeyle aynı sonuca ulaşması ve bunu aynı gerekçeyi kullanarak veya atıfla kararına yansıtması, kararın gerekçelendirilmiş olması bakımından yeterlidir (Yasemin Ekşi, B. No: 2013/5486, 4/12/2013, § 57).

20. Somut olayda Mahkeme, başvurucunun hukuki durumu ile mevzuatı değerlendirerek avukatlık ruhsatına sahip olsa da başvurucunun genel idari hizmetler sınıfında olduğunu gerekçe göstermiş ve ilgili mevzuat hükmünden faydalanamayacağı sonucuna ulaşmıştır. Bu bağlamda yapılan yargılama sonunda başvurucunun davanın sonucuna etkili olabilecek tüm iddia ve savunmaları tartışılarak verilen kararda hükme ulaşılması için yeterli gerekçe bulunduğu (bkz. § 10) görülmektedir. Ayrıca temyiz aşamasında değerlendirme konusu hüküm ve gerekçenin uygun bulunduğu belirtilmiştir. Bu durumda gerekçeli karar hakkına yönelik bir ihlalin bulunmadığının açık olduğu anlaşılmaktadır.

21. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

B. Makul Sürede Yargılanma Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia

1. Başvurucunun iddiaları

22. Başvurucu, açtığı davanın uzun sürmesi nedeniyle makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

2. Değerlendirme

a. Kabul Edilebilirlik Yönünden

23. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.

b. Esas Yönünden

24. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin idari yargılamanın süresi tespit edilirken sürenin başlangıç tarihi olarak davanın ikame edildiği tarih; sürenin sona erdiği tarih olarak -çoğu zaman icra aşamasını da kapsayacak şekilde- yargılamanın sona erdiği, yargılaması devam eden davalar yönünden ise Anayasa Mahkemesinin makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin şikâyetle ilgili kararını verdiği tarih esas alınır (Selahattin Akyıl, B. No: 2012/1198, 7/11/2013, §§ 45, 47).

25. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin idari yargılama süresinin makul olup olmadığı değerlendirilirken yargılamanın karmaşıklığı ve kaç dereceli olduğu, tarafların ve ilgili makamların yargılama sürecindeki tutumu ve başvurucunun yargılamanın süratle sonuçlandırılmasındaki menfaatinin niteliği gibi hususlar dikkate alınır (Selahattin Akyıl, § 41).

26. Somut davaya bir bütün olarak bakıldığında 27/11/2013 tarihinde açılan davanın ihai karar tarihi olan 21/6/2018 tarihinde sonuçlandığı, iki dereceli yargılamada aradan geçen yaklaşık 4 yıl 7 aylık sürecin anılan ilkeler ve Anayasa Mahkemesinin benzer başvurularda verdiği kararlar dikkate alındığında makul olmadığı sonucuna varılmıştır.

27. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

C. 6216 Sayılı Kanun"un 50. Maddesi Yönünden

28. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun"un 50. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:

"(1) Esas inceleme sonunda, başvurucunun hakkının ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal kararı verilmesi hâlinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenlere hükmedilir…

(2) Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa, ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmak için yeniden yargılama yapmak üzere dosya ilgili mahkemeye gönderilir. Yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hâllerde başvurucu lehine tazminata hükmedilebilir veya genel mahkemelerde dava açılması yolu gösterilebilir. Yeniden yargılama yapmakla yükümlü mahkeme, Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında açıkladığı ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde mümkünse dosya üzerinden karar verir."

29. Başvurucu, tazminat ödenmesi talebinde bulunmuştur.

30. Somut olayda makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği sonucuna varılmıştır.

31. İhlal tespitiyle giderilemeyecek olan manevi zararı karşılığında başvurucuya net 10.800 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi gerekir.

32. Dosyadaki belgelerden tespit edilen 294,70 TL harç ve 3.600 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 3.894,70 TL yargılama giderinin başvurucuya ödenmesine karar verilmesi gerekir.

V. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. 1. Gerekçeli karar hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

2. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

B. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki makul sürede yargılanma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,

C. Başvurucuya net 10.800 TL manevi tazminat ÖDENMESİNE,

D. Dosyadaki belgelerden tespit edilen 294,70 TL harç ve 3.600 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 3.894,70 TL yargılama giderinin başvurucuya ÖDENMESİNE,

E. Ödemelerin, kararın tebliğini takiben başvurucunun Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,

F. Kararın bir örneğinin bilgi için Ankara 8. İdare Mahkemesine (31/10/2014 tarihli ve E.2013/1694, K.2014/1614) ve Danıştay İkinci Dairesine (21/6/2018 tarihli veE.2018/1922, K.2018/4224) GÖNDERİLMESİNE,

G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 19/10/2021tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

Hemen Ara