Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/3796 Esas 2022/2397 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/3796
Karar No: 2022/2397
Karar Tarihi: 25.04.2022

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/3796 Esas 2022/2397 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, müflis şirketten fatura alacağının iflas masasına kaydını talep etmişti. Mahkeme, alacağın bir kısmının kaydedilmesine karar verdi. Ancak tarafların vekalet ücretleri ve harç konularında temyiz itirazları oldu. Kayıt kabul davalarında maktu harç ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği belirtildi. İlk kararda davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesine rağmen, bu hususta usuli kazanılmış hak oluştuğu ifade edildi. Bu nedenle hüküm fıkrasında düzeltmeler yapılarak karar onandı. HUMK'nın 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanan kararda, Harçlar Kanunu'na göre alınması gereken karar ve ilam harcı, maktu harç olarak belirtildi. Kabul nispetine göre hesaplanan nispi ibaresi çıkarılarak, maktu olarak belirtildi. Karara karşı düzeltme isteminde bulunabileceği belirtildi. Kanun maddeleri ise HUMK'nın 438/7. maddesi ve Harçlar Kanunu.
6. Hukuk Dairesi         2021/3796 E.  ,  2022/2397 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hüküm süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, müvekkilinin müflis şirketten faturaya dayalı alacağı olduğunu, bu alacağın tahsili için Gebze 1. İcra Müdürlüğü'nün 2003/2909 E. sayılı dosyası ile yapılan icra takibine vaki itirazın iptali için açılan davada, Gebze 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2004/754 E., 2005/313 K. sayılı ilamı ile itirazın iptaline karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, icra takibine ve mahkeme kararına istinaden icra dosyasından alınan kapak hesabına göre 528.360,00 TL alacağın iflas masasına kaydı için yapılan başvurunun, itirazın iptal edildiğine dair belge sunulmadığı gerekçesiyle, 90.695,06 TL'sinin kabulüne, geri kalan 437.664,94 TL'sinin reddine karar verildiğini ileri sürerek, 528.360,00 TL'nin iflas masasına kaydını talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davanın süresinde açılmadığını, mahkemece karar altına alındığı iddia edilen %10 aylık faizin fahiş olduğunu, esasen mahkemece aylık %10 faiz oranının uygulanması yönünde bir karar verilmediğini, davacı tarafça alacağın varlığını kanıtlayıcı yeterli belge sunulamadığını, icra dosyasında hesaplanan tahsil harcının ve vekalet ücretinin masaya alacak olarak kaydının mümkün olmadığını, alacağın zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, taraf vekillerinin temyizi üzerine, Yargıtay (kapatılan) 23. Hukuk Dairesi’nin 28.03.2016 tarih ve 2015/1861 E., 2016/1907 K. sayılı ilamıyla sair temyiz itirazlarının reddi ile davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilmesiyle davacı lehine usuli kazanılmış hak oluşturan, 90.000,00 TL asıl alacak, 8.200,00 TL icra vekâlet ücreti, 465,00 TL icra takip gideri, 36.000,00 TL icra inkâr tazminatı, 1.215,00 TL peşin dava harcı, 270,40 dava masrafları ve 6.970,00 TL mahkeme vekâlet ücreti yönünden de kayıt ve kabule karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulü ile davacı lehine usuli kazanılmış hak oluşturan, 8.200,00 TL icra vekâlet ücreti, 465,00 TL icra takip gideri, 36.000,00 TL icra inkâr tazminatı, 1.215,00 TL peşin dava harcı, 270,40 TL dava masrafları ve 6.970,00 TL mahkeme vekâlet ücreti ile 102.447,12 TL takip tarihinden iflas tarihine kadar işlemiş faiz, olmak üzere toplam 155.567,4 TL'nin davalı .... San. A.Ş.'nin iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı, taraf vekilleri temyiz etmişlerdir.
    1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2- Taraf vekillerinin vekalet ücretlerine ve harca ilişkin temyizlerine gelince;
    Kayıt kabul davaları alacağın iflas masasına kaydı istemine ilişkin olup, belirli bir miktarın tahsiline yönelik olmadığından, alacağın iflas masasına kaydına karar verilmekle yetinilir. Alacağın ödenmesi ancak tasfiye sonunda masa mevcudunun sıra cetveline uygun biçimde dağıtımı aşamasında gerçekleşir ve alacakların tam olarak ödenip ödenmeyeceği ancak bu aşamada anlaşılabilir. Bu nedenlerle, bu davalarda maktu harç ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir.
    Öte yandan, mahkemece verilen ilk kararda, davanın kısmen kabulüne karar verildiği, davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmediği, kararın bu yönden davalı vekilince temyiz edilmediği anlaşılmış olup, davacı lehine bu hususta usuli kazanılmış hak oluştuğundan, davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır.
    Bu durumda mahkemece, davacı lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi, davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi, nispi harç alınması yerine maktu harç alınması gerektiğinin gözetilmemesi doğru olmamış ve hükmün bu nedenle taraflar lehine bozulması gerekmiş ise de, hüküm fıkrasında yapılan yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK'nın 438/7. maddesi uyarınca hükmün, aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın (HÜKÜM) bölümünün 2. bendinin hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine ‘Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 44,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 18,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,00 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına’ yazılmasına, 3.bendindeki “kabul nispetine göre hesaplanan 15.195,39-TL nispi” ibareleri çıkarılarak, yerine “2.725,00 TL maktu” ibarelerinin yazılmasına, 4. bendinin hüküm fıkrasından çıkarılmasına ve diğer bentlerin numara olarak teselsül ettirilerek, kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ile davalıya iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine, 25.04.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara