Esas No: 2021/4776
Karar No: 2022/2445
Karar Tarihi: 26.04.2022
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/4776 Esas 2022/2445 Karar Sayılı İlamı
6. Hukuk Dairesi 2021/4776 E. , 2022/2445 K.Özet:
Davacı, tekne yapımı sözleşmesine göre davalıya ödeme yaptığını ancak tekne zamanında teslim edilmediğini ve gecikme cezası ödenmesi gerektiğini belirterek, davalıdan 192.000 Euro alacaklı olduğunu iddia etti. Davalı ise ödeme yapmadığı iddiasıyla davanın reddini talep etti. Mahkeme, taraflar arasındaki sözleşmede alacaklı sıfatının oluştuğunu ve davalının borçlu olduğunu belirterek, İİK'nın 179. maddesi uyarınca davalı şirketin iflasına karar verdi. Ancak davalının borca batık olup olmadığına ilişkin gerekli araştırmanın yapılmadığı gerekçesiyle karar, temyiz edilerek bozuldu. İİK'nın 177/1 maddesi gereği iflas istemi için öncelikle muaccel bir alacak ve alacaklı sıfatı ile alacağın varlık ve miktarının kanıtlanması gerektiği belirtildi.
Kanun maddeleri: İİK'nın 177/1 ve 179. maddeleri.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi
İLK DRC. MHK. : İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen kararın temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, taraflar arasında yapılan 27.03.3016 tarihli tekne yapımına ilişkin sözleşme uyarınca davalı tarafa 5.522500,00 Euro ile 10.000,00 Dolar ödendiğini, ancak teknenin süresinde teslim edilmediğini, sözleşme uyarınca geciken her gün için 1.000 Euro cezai şart ödenmesinin kararlaştırıldığını, buna göre de davacıdan 192.000,00 Euro alacaklı olduğunu, davalı şirket yetkililerinin şirketin nakdi ve ayni mal varlığını alacaklıların zararına olacak şekilde azalttığını ileri sürerek, 192.000,00 Euro cezai şartın ödenmesi ile davalının iflasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının alacaklı sıfatı olmadığını, davalının süresinde ödeme yapmayarak sözleşme yükümlülüklerini yerine getirmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre taraflar arasındaki sözleşmenin akdedildiği tarihte her iki tarafın da alacaklı sıfatının oluştuğu, sözleşmenin feshinin sadece muacceliyeti bakımından önem taşıdığı, davalı şirket kayıtlarına göre davalının davacıya borçlu olduğu, davalı şirket yetkililerinin alacaklılarını zarara uğratacak şekilde şirket kaynaklarını azalttığı ve rayiç değerlere göre borca batık olduğu gerekçesi ile davanın kabulu ile İİK’nın 179. maddesi uyarınca davalı şirketin iflasına dair verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi tarafından taraflar arasında sözleşme yapılması ile alacak borç ilişkisi doğduğu, davacının davalının iflasını isteyebileceği, mahkemece borca batıklık hesabı usulüne uygun yapılmamış ise de, İİK’nın 177. maddeye göre iflas istenebilmesi için borca batıklık şartı olmadığından sonuca etkili olmadığı, mahkemece İİK’nın 179. maddesi uyarınca iflas kararı verilmiş ise 177/1 maddesi uyarınca iflasa hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile ilk derece mahkmesi kararının kaldırılarak yeniden hüküm kurulmasına, davanın kabulü ile davalı şirketin iflasına karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, İİK’nın 177. maddesi uyarınca iflas isteminme ilişkindir.
İİK’nın 177/1. maddesine göre iflas isteyebilmek için davacının öncelikle muaccel bir alacak dolayısı ile alacaklı sıfatı ile alacağın varlık ve miktarını kanıtlaması gerekmektedir. Somut olayda taraflar arasında tekne yapım sözleşmesi akdedilmiş olup davacı, davalının yapılan ödemeye rağmen teknenin süresinde teslim edilmediğini ileri sürmekte, davalı ise aslında teknenin süresinde teslim edilmemesinin davacının sözleşme edimlerini yerine getirmemesinden kaynaklandığını savunmaktadır. Bu durumda mahkemece öncelikle, taraflarca sunulan tüm bilgi, belge, ticari defterler ve sunulan tüm deliller dikkate alınarak, 27.03.3016 tarihli sözleşme hükümlerine göre davacının alacağının varlık ve tutarı tespit edilmeli ayrıca teknenin tamamlanma oranına ilişkin raporlar arasındaki çelişki giderilerek alacağının miktarı belirlenmeli, bu aşamadan sonra İİK’nın 177. maddesinde yazılı iflas isteme şartlarının da oluşması halinde davalının iflasına karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve yazılı gerekçe ile davalının iflasına karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesinin 15.04.2021 tarihli kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK 373. madde hükümleri gözetilerek dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 26.04.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.