Esas No: 2019/2014
Karar No: 2020/2862
Karar Tarihi: 10.09.2020
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2019/2014 Esas 2020/2862 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
2007 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında ... ili, ... ilçesi, ... köyü ... ada 35 parsel sayılı 1284,20 m² yüzölçümündeki taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle fındıklık niteliği ile ... ve ... adlarına tespit edildiği, ... ada 37 parsel sayılı 856,87 m² yüzölçümündeki taşınmazın ahşap ev ve fındıklık niteliği ile ... ve ... adlarına tespit edildiği, 17.08.2007 - 17.09.2007 tarihleri arasında ilan edildiği, itiraz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Davacı Hazine vekili 15.09.2017 tarihli dava dilekçesinde; ... ili, ... ilçesi, ... köyü ... ada 35 ve 37 parsel sayılı taşınmazların eski tarihli memleket haritasına göre orman sayılan yerlerden olduklarını, ormandan edinildiklerini, zilyetlikle kazanılamayacaklarını ileri sürerek tapu kayıtlarının iptal edilip orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescillerine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Yargılama sonunda mahkemece;... ada 35 ve 37 sayılı parsellerin fen bilirkişi tarafından düzenlenen 09.03.2018 tarihli krokili raporda (A) harfi ile işaretlenen kesimlerinin tapu kayıtlarının iptal edilip orman niteliği ile tapuya tescillerine, ... köyü 179 ada 10 sayılı parselin fen bilirkişi ... tarafından düzenlenen 28.03.2018 tarihli krokili raporda (A) harfi ile işaretlenen bölümünün orman niteliği ile tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm hakkında davacı Hazine vekili tarafından istinaf yoluna gidilmiştir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin 06.02.2019 gün ve 2018/2257 E., - 2019/179 K. sayılı kararı ile ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 16.03.2018 gün ve 2017/479 E. - 2018/179 K. sayılı kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca kaldırılmasına,
1) Davanın kısmen kabulüne, ... ili, ... ilçesi, ... köyü ... ada 35 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi ... tarafından düzenlenen 09.03.2018 havale tarihli krokili raporda (A) harfi ile işaretlenen 391,81 m² yüzölçümlü kesiminin tapu kaydının iptal edilip aynı adanın takip eden parsel sayısı verilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline, fazlaya ilişkin isteğin reddine,
2) ... ili, ... ilçesi, ... köyü ... ada 37 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi ... tarafından düzenlenen 09.03.2018 havale tarihli krokili raporda (A) harfi ile işaretlenen 453,92 m² yüzölçümlü kesiminin tapu kaydının iptal edilip aynı adanın takip eden en son parsel sayısı verilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline, fazlaya ilişkin isteğin reddine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; orman sayılan yer iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede 3116 sayılı Kanun hükümleri uyarınca 1947 yılında yapılıp 1948 yılında kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanunla değişik hükümleri uyarınca 1975 yılında yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 2.madde uygulaması vardır.
Davacı Hazine vekilince karar; dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... köyü ... ada 36 ve 37 parsel sayılı taşınmazların 09.03.2018 havale tarihli kadastro bilirkişisi Serhat Uzuner"in raporunda (B) harfi ile gösterilen kısımlarına yönelik temyiz edilmiş ise de incelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından orman kadastrosu, eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli ... ada 36 ve 37 parsel sayılı taşınmazın (B) harfi ile gösterilen kısımlarının orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen kişiler yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 10/09/2020 gününde oybirliği ile karar verildi.