Resmi belgede sahtecilik - yetkisiz kimsenin vesikada sahteciliği - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/14185 Esas 2016/1401 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/14185
Karar No: 2016/1401
Karar Tarihi: 17.02.2016

Resmi belgede sahtecilik - yetkisiz kimsenin vesikada sahteciliği - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/14185 Esas 2016/1401 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme, daha önce verilen bir hükümle ilgili olarak Hazine vekilinin temyiz talebini reddetti. Ancak diğer sanıkların beraatına karar verilmesine rağmen avukatlık ücretlerine ilişkin bir hüküm gözetilmediği için kararın düzeltilmesine karar verildi. Son olarak, sürücü sertifikalarında sahtecilik, sağlık kurulu raporlarında ve vergi alındı makbuzlarında ise suçlamaların suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar ki süre içinde gerçekleştiği belirtildi ve ilgili kanun maddeleri açıklandı. Bu nedenle, sanıkların ve müdafiilerinin temyiz taleplerinin yerinde olduğuna ve hükümlerin bozulmasına karar verildi. Son olarak, açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle sanıklar hakkında düşürülmeye karar verildi.
Kanun maddeleri:
- 1412 sayılı CMUK'nun 310. ve 317. maddeleri
- 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi
- 1136 sayılı Kanun'un 168. maddesi
- Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13. maddesi, 5. fıkrası
- 765 sayılı TCK'nun 355. maddesi
- 5237 sayılı TCK'nun 204/1. maddesi
- 5349 sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu' nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 9. maddesi
- 5237 sayılı TCK'nun 66/1-e ve 67/4. maddeleri
- 5271 sayılı CMK'nun 223/8. maddesi
21. Ceza Dairesi         2015/14185 E.  ,  2016/1401 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, yetkisiz kimsenin vesikada sahteciliği

I-Katılan Hazine vekilinin temyizine ilişkin yapılan incelemede;
Yüzüne karşı tefhim olunan hükmü, karar tarihinde yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 310. maddesinde belirlenen bir haftalık yasal süresinden sonra 28.02.2013 havale tarihli dilekçe ile temyiz ettiğinin anlaşılmış olması karşısında; katılan hazine vekilinin vaki temyiz isteminin, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE,
II- Sanıklar ....... ve ........... hakkında kurulan hükümlere ilişkin temyiz incelemesinde;
Sanıklar ............ ve ................. müdafiilerinin temyiz istemlerinin beraat hükümleri nedeniyle vekalet ücreti verilmesi gerektiğine ilişkin olması nedeniyle vekalet ücretiyle sınırlı olarak yapılan incelemede;
1136 sayılı Kanun"un 168 ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13. maddesinin 5. fıkrası uyarınca, beraat eden ve kendilerini vekil ile temsil ettiren sanıklar ............... ve................ lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı ise de; yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususların 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı Yasanın 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hükme “ Sanıklar .............. ve ...............’ın kendilerini vekil ile temsil ettirdikleri anlaşıldığından hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 2.200 TL vekalet ücretinin hazineden alınarak sanıklara verilmesine” şeklinde bir fıkra eklenmek suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
III- Sanıklar ..........., .............. ve ................ hakkında kurulan hükümlere ilişkin temyiz incelemesine gelince;
Sanık ................’ın hükmolunun ceza miktarı itibariyle yerinde görülmeyen vaki duruşmalı inceleme isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 318. maddesi uyarınca reddiyle, incelemenin duruşmasız yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Sürücü kursu müdürü olan sanık ................. ile bu sanığın eylemine iştirak ettikleri belirtilen sanıklar ............... ve ................"ın sahte sürücü sertifikaları, sağlık kurulu raporları ve vergi alındı makbuzları düzenlediklerinin iddia edilmesi karşısında; 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5349 sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü uyarınca; sanıklara yüklenen “sürücü sertifikalarında sahtecilik” eyleminin suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK.nın 355. maddesinde öngörülen cezasının üst sınırı itibariyle tabi olduğu aynı yasının 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımın, “sağlık kurulu raporları ve vergi alındı makbuzlarında sahtecilik” eylemlerinin ise suç tarihinden sonra yürürlüğe giren ve lehe olan 5237 sayılı TCK.nın 204/1. maddesinde öngörülen cezasının üst sınırı itibariyle tabi olduğu aynı yasının 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımın, suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanıklar ve müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi sanıklar hakkında açılan kamu davalarının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nun 102/4, 104/2, 5237 sayılı TCK’nun 66/1-e, 67/4 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 17.02.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.


Hemen Ara