Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2017/964 Esas 2020/1970 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/964
Karar No: 2020/1970
Karar Tarihi: 09.06.2020

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2017/964 Esas 2020/1970 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2017/964 E.  ,  2020/1970 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tespit, itirazın iptali davalarının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Asıl ve birleşen davada davacı vekili, 1791 sayılı ve 13.03.2002 tarihli müşterek müteselsil borç senedi üzerinde davalının isminin karşısında mevcut bulunan imzaların davalıya ait olup olmadığının tespitini; birleşen davada ise, İznik İcra Müdürlüğünün 2012/1422 esas sayılı icra dosyası ile davalı hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından haksız olarak takibe itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Asıl ve birleşen davada davalı vekili, dava konusu borç senedi asıllarındaki imzaların hiçbirinin davalıya ait olmadığını; birleşen davada ise, icra takibine konu senetlerin zamanaşımına uğradığını, davalının borcunun olmadığını, takibe konu senetlerde yer alan imzaların davalıya ait olmadığını, başlatılan icra takibinin hukuka aykırı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; alınan Bursa Kriminal Polis Labaratuvarı ve İstanbul Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi raporları gözönüne alındığında senetteki imzanın davalıya ait olmadığı gerekçesiyle asıl davada müteselsil borç senedindeki imzanın davalı ..."e ait olduğunun tespiti talebinin reddine, birleşen davada ise davanın reddine, davacının tüzel kişiliğe haiz kurum olduğu ve dosyada bilirkişi incelemesi yaptırıldığından kötüniyet ve tazminat koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davalının tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
    Kararı, asıl ve birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen davada davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 09.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara