Esas No: 2012/11-1065
Karar No: 2012/1438
Karar Tarihi: 26.12.2012
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2012/11-1065 Esas 2012/1438 Karar Sayılı İlamı
- MAHKEME KARARI VE TEMYİZ DİLEKÇESİNİN USULÜNE UYGUN OLARAK TEBLİĞ EDİLMEMESİ
- TARAF TEŞKİLİNİN SAĞLANMASI
- HUKUKİ DİNLENİLME, ADİL YARGILANMA VE SAVUNMA HAKKI
- TEBLİGAT KANUNU (7201) Madde 19
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki “Maddi ve Manevi Tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 13.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 05/04/2011 gün 2011/8 E.,2011/115 K. sayılı kararın incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 15/12/2009 gün 2008/13385 E. 2009/12985 K. sayılı ilamı ile bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davacılar vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava trafik kazası nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, “davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine” dair verilen karar Özel Dairece yukarıda esas ve karar numarası belirtilen karar ile esas yönünden bozulmuş; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Direnme kararının davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Hukuk Genel Kurulu’nun 23.11.2011 gün ve 2011/11-554,684 sayılı ilamıyla direnme kararı;
“Mahkemece dava dilekçesi ve duruşma günü, bozma ilamı, karar düzeltme ilamı, bozma sonrası duruşma günü, direnme kararı ve temyiz dilekçesinin isim benzerliğinden dolayı davalı Murat dışında başka bir şahsa yapılmıştır.
Diğer taraftan, yerel mahkeme kararı ile temyiz dilekçesi de aynı tebligat zarfı içerisinde tutukevinde bulunan davalı Murat "ın tebliğ anında orada bulunmama nedeni gösterilmeden “yetkili müdüre” yapılmıştır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun yukarıda açıklanan 19.maddesi ve ilgili tüzük hükmü gereğince, tutukevinde bulunan davalı Murat’a tebliğlerin yapılmasını, bulunduğu müessese müdür veya memurunun temin edip; tebligat yapılamazsa, bunlar tarafından sebebi gösterilmek suretiyle tebliğ mazbatasına şerh verilmesi gerekirken; buna uyulmamakla mahkeme kararı ve temyiz dilekçesinin de usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği , anlaşılmaktadır.
Bu nedenle, dava dilekçesi ve duruşma gününün, bozma ilamının, karar düzeltme ilamının, bozma sonrası duruşma gününün, direnme kararı ve temyiz dilekçesinin isim benzerliğinden dolayı davalı Murat dışında başka bir şahsa yapılması; ilk kararın ve temyiz dilekçesinin de, açıklanan şekilde 7201 sayılı Kanunun 19. maddesi ve ilgili tüzük hükümlerine aykırı olarak tebliğ edilmiş olması; yukarıda ayrıntısıyla açıklanan ve ortaya konulan tüm ilkelerin ihlali anlamındadır.
O halde, davalıya dava dilekçesi ve duruşma günü, mahkeme kararı, temyiz dilekçesi, bozma ilamı, karar düzeltme ilamı ve bozma sonrası duruşma günü usulüne uygun olarak tebliğ edilmeden, , taraf teşkili usulünce sağlanmadan yargılamaya devam olunup, hüküm kurulması olanaklı değildir.
Yerel Mahkemece, dava dilekçesi ve duruşma günü, mahkeme kararı, temyiz dilekçesi, bozma ilamı, karar düzeltme ilamı ve bozma sonrası duruşma günü davalıya usulünce tebliğ edilmiş gibi işlem tesis edilip, taraf teşkili sağlanmadan duruşma açılarak; davalının yokluğunda ve ona hukuki dinlenilme hakkı tanınmadan, savunma ve adil yargılanma hakkını kısıtlar biçimde yargılama yapılıp sonlandırılması ve sonuçta da davalının aleyhine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bu nedenle ön sorunun kabulü ile diğer hususlar incelenmeksizin kararın salt bu usulü nedenlerle bozulması gerekmiştir.” değişik gerekçesi ile usulden bozulmuş; bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Mahkemece, Hukuk Genel Kurulu’na ait 23.11.2011 tarihli bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş Kemal oğlu Murat adlı kişiye tebligat çıkarılmış ve taraf teşkilinin sağlandığı düşünülerek yeniden direnme hükmü oluşturulmuş ise de dosya kapsamına göre Hukuk Genel Kurulu’na ait bozma kararına uygun işlem yapılmadığı anlaşılmaktadır.
Dosya kapsamı dikkate alındığında dava dilekçesinde davalı olarak gösterilen kişinin İhsan oğlu Murat olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemece tahkikat aşamasında tebligat çıkarılan Murat ise Kemal oğlu 18.11.1965 doğumlu Murat’dır.
Mahkemece, gerek tahkikat, gerekse Yargıtay 11. Hukuk Dairesi bozması sonrasında İhsan oğlu Murat yerine Kemal oğlu 18.11.1965 doğumlu Murat adına tebligat yapılarak karar verilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu’na ait 23.11.2011 tarihli karar sonrasında da Kemal oğlu 18.11.1965 doğumlu Murat’a tebligat yapılmış ve hüküm kurulmuştur.
Şu durumda mahkemece yapılacak iş; dava dilekçesinde davalı olarak gösterilen İhsan oğlu Murat’a Hukuk Genel Kurulu’na ait 23.11.2011 gün ve 2011/11-554,684 sayılı karar doğrultusunda gerekli tebligatlar yapılarak taraf teşkili sağlandıktan sonra gerekli kararın verilmesi olmalıdır.
Açıklanan nedenlerle, Hukuk Genel Kurulu’nun 231.11.2011 günlü bozması doğrultusunda işlem yapılmak üzere mahkemenin 08.05.2012 gün ve 2012/113-188 sayılı kararının bozulması gerekir.
S O N U Ç: Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Hukuk Genel Kurulu"nun 23.11.2011 gün ve 2011/11-554 E, 2011/684 K. sayılı bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanun’un 30 maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı H.U.M.K.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, aynı Kanun’un 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 26.12.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.