AYM 2019/1649 Başvuru Numaralı ABDULKADİR KALAK Başvurusuna İlişkin Karar

Abaküs Yazılım
İkinci Bölüm
Esas No: 2019/1649
Karar No: 2019/1649
Karar Tarihi: 16/11/2021

AYM 2019/1649 Başvuru Numaralı ABDULKADİR KALAK Başvurusuna İlişkin Karar

 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

ABDULKADİR KALAK BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2019/1649)

 

Karar Tarihi: 16/11/2021

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Kadir ÖZKAYA

Üyeler

:

Engin YILDIRIM

 

 

M. Emin KUZ

 

 

Rıdvan GÜLEÇ

 

 

Basri BAĞCI

Raportör

:

Tuğçe TAKCI

Başvurucu

:

Abdulkadir KALAK

Vekili

:

Av. Ayhan ERTEN

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru, ölüm olayı hakkında etkili bir ceza soruşturması yürütülmemesi nedeniyle yaşam hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru 7/1/2019 tarihinde yapılmıştır.

3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.

4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

5. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına gönderilmiştir.

III. OLAY VE OLGULAR

6. Başvuru formu ve ekleri ile Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) aracılığıyla temin edilen belgelere göre ilgili olaylar özetle şöyledir:

7. Başvurucunun oğlu olan 5/7/2001 doğumlu M.K. 20/8/2017 tarihinde üzerine çıktığı kayalıklardan düşerek hayatını kaybetmiştir.

8. Van Cumhuriyet Başsavcılığı (Cumhuriyet Başsavcılığı) olay hakkında resen ve derhâl soruşturma başlatmıştır. Kolluk görevlileri tarafından düzenlenen Olay Tutanağı"nın ilgili kısmı şöyledir:

"20. 08.2017 günü saat 00.30 sıralarında haber merkezinin... İntihar olayı olduğu şahsın EX olduğu anonsu üzerine ... ivedilikle ... intikal edildiğinde ... yer civarında herhangi bir olumsuzluk olmadığı görülerek Sokak üzerinde araştırılmaya devam edildiğinde No:.. nolu evin önünde 112 Ambulans ekiplerinin bulunduğu görülerek intikal edildiğinde, 112 yetkilileri ile yapılan görüşmede No:... sayılı binanın arka kısmında kayalıklar önünde 16-17 yaşlarında bir erkek şahsın yerde yatar vaziyette ve EKS olduğunu bildirmeleri üzerine olay yerine intikal yapılan ilk incelemede kayalıkların dip kısmında vücudunda kemik kırıklarından olduğunu düşündüğümüz gayri nizami eklem görüntüleri, kafa tasında kırıklar ve yakınında kan vb. vücuduna ait kalıntıların bulunduğu, ölen şahsın yaklaşık 5 metre ilerisinde bir adet siyah deri cüzdan, şahsın ayakkabılarının olmadığı, yakın çevreye bakıldığında da ayakkabıların bulunmadığı, şahsa yaklaşık 5-6 metre uzaklıkta yamaçta kayalıklar üzerinde gayri nizami kan izlerinin olduğu görülerek olay yerine Olay Yeri inceleme ekibi istenmiştir.

... [A.A.], [T.A.] ve ... [O.Y.] isimli şahıslarla yapılan görüşmede... Sokak sakinlerini olduklarını, sokak üzerinde "ARKADAŞIMIZ DÜŞTÜ, YARDIM EDİN, 112 Yİ ARAYIN ALLAH RIZASI İÇİN" şeklinde bağırma sesleri duyduklarını, şahısların yanına gittiklerinde yardım isteyen şahısların 16- 17 yaşlarında... üç-dört tane genç olduğunu gördüklerini, şahıslardan öğrenebildikleri kadarayla ... numaralı evin arka tarafında arkadaşlarının kayalıklardan düştüğünü öğrenmeleri üzerine çıkıp baktıklarında şahsın kayalık dibinde yatar ve hereketsiz vaziyette olduğunu gördüklerini ambulans geldikten sonra ... bu üç gencin ağlayarak ayılıp bayıldıkları, bu şahısların da kendi telefonları ile 112 Acili aradıklarını, daha sonra 112 ekiplerinin olay yerine gelip şahsı muayene ettikten sona şahsın ölü olduğunu öğrendiklerini, akabinde polis ekiplerini ileriden gören şahısların oradan ayrıldıklarını, beyan etmişler.

... Sokak No:... Sayılı ikamet sahibi olan ... [C.K.] ile yapılan görüşmede, kendisinin erken uyuduğunu, dışarıdan bazı sesler duyduğunu ancak ikametinin önünde çocukların oyun oynama sesleri olduğunu düşünüp bakmadığını olayla ilgili bir bilgisinin bulunmadığını beyan etmiştir.

Konu hakkında olay yerinden Nöbetçi C.Savcısı[na]... bilgi verildiğinde Olay yeri inceleme ekibinin olay yerinde gerekli incelemelere başlamasını kendisinin de olay yerine intikal edeceği talimatlarını vermesi üzerine... ekibimiz olay yerinde gerekli incelemeleri ve resimlemeleri yaptıktan sonra maktüle ait olduğu düşünülen bir adet siyah renkli cüzdan bulunduğu yerden alınarak içerisi kontrol edildiğinde ... T.C. numaralı [M.K.] isimli şahsa ait Nüfus Cüzdanı, 20 TL para, 6(altı) adet jilet olduğu görülmüştür.

Nöbetçi C.Savcısının olay yerine intikal etmesi üzerine... olay yerinde bulunan şahısların ve No:... sayılı ikamette oturan şahsın bilgi sahibi olarak ifadelerinin alınmasını, şahısların şifai beyanlarında geçen ve olay anında maktulün yanında bulundukları muhtemelen olan şahısların gidiş istikametlerinden kamera araştırmalarının yapılarak şahısların tespitinin yapılması, maktüle ait cüzdan ile içerisindeki para ve malzemelerin muhafaza altına alınarak bilahare tutanak karşılığı maktülün ailesine teslim edilmesi talimatları alınmış ve Yine C.Savcısının talimatları ile Maktülün otopsi işlemleri için ... Van 100. Yıl Üniversitesi Hastanesine kaldırılmıştır."

9. Van İl Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğü (OYİ Şube Müdürlüğü) tarafından olay yeri incelemesi yapılmış ve olay yerinin basit krokisi çizilmiştir. Düzenlenen 20/8/2017 tarihli olay yeri inceleme raporunun ilgili kısmı şöyledir:

"...

Olayın bahse konu adreste bulunan ikametin arka tarafında bulunan kayalıkların dibinde meydana geldiği, kayalıkların dip kısmında yerde yan yatar vaziyette üzerinde siyah renkli kot pantolon ve renkli tişört bulunan ayakkabısı olmayan erkek şahsa ait cesedin olduğu (Bulgu No:1), cesedin baş kısmına yakın taş üzerinde doku parçalarının olduğu (Bulgu No:2), cesede yakın mesafede yerde taşların üzerinde 1 adet siyah renkli deri cüzdanın olduğu (Bulgu No:3), cüzdanın çaprazında yukarı kısımda kaya üzerinde yoğun miktarda kan lekesinin olduğu (Bulgu No:4), bu bulgunun çaprazında üst kısımda yine küçük taşlar üzerinde doku parçalarının olduğu (Bulgu No:5) görülmüştür.

Olay mahallinin bulunduğu hali ile deliller numaralandırılarak değişik açılardan fotoğraf ve kamera görüntüsü alınmış, olay yerinde bulunan siyah renkli deri cüzdan kontrol edildiğinde eks şahsa ait 1 adet kimlik, 20 TL para ve 6 adet ambalajında sarılı jiletin olduğu görülmüş,... polis merkezi görevlilerine teslim edilmiş, eks şahsın baş kısmına yakın yerde bulunan 2 numaralı bulgu olan doku parçası usulüne uygun olarak alınıp ceset ile birlikte adli tıpa gitmek üzere ceset torbasının içerisine bırakılmış olup olay yeri basit krokisi tanzim edilmiştir.

..."

10. Kolluk görevlileri tarafından düzenlenen Araştırma Tutanağı"nın ilgili kısmı şöyledir:

"... Düşen çocuğun olduğu yere gidilmiş ...düştüğü yer ve düşmeden önceki tepeye çıkılıp bakılmış çocuğun telefonu, ayakkabısı ve diğer kendisine ait eşyaları bulunamamış ancak şahsın çıktığı tepeden düştüğü yere kadar kademeli olarak zeminlerin olduğu ve bu zeminlerin uzaktan incelendiğinde aşağı düşen çocuğun giydiği monta benzer bir kıyafetin olduğu ve ayakkabıya benzer bir cismin olduğu tarafımızca gözlemlenmiştir. Şahsın kullanmış olduğu cep telefonu uzaktan bakıldığında çok küçük kalması sebebiyle gözlemlenmesine hiçbir şekilde olanak yoktur. Şahsa ait kıyafet ve eşyaların net bir şekilde görünüp ve alınabilmesi için ilgili tepeden aşağıda bulunan kademeli zeminlere uzman bir ekip tarafından (dağcı) incelenmesi tarafımızca değerlendirilmektedir.. Bölgede yaptığımız çalışmada bir çok insanın dağınık bir vaziyette orada bulunduğu... gözlemlenmiş, bu şahıslar ile yapılan mülakatta hiç birisinin olayı görmediği ve duymadığını tarafımıza beyan etmiş..., ayrıca ilgili tepeye giden yollarda herhangi bir kamera tespit edilememiş olup..."

11. Olay yeri olan kayalıklarda gözle yapılan kontrolde ölene ait olabileceği değerlendirilen mont ve ayakkabıya benzer eşyaların görülmesi sonrasında soruşturma kapsamında 16/10/2017 tarihinde Van Valiliği İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğünden (Müdürlük) talep edilmesi üzerine Müdürlükçe görevlendirilen beş dağcı, yaptıkları araştırmada ölene ait herhangi bir eşyaya rastlanmadığına dair tutanak düzenlenmiştir.

12. Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 20/8/2017 tarihinde adli tıp uzmanı eşliğinde ölü muayenesi ve otopsi işlemleri gerçekleştirilmiştir. Otopsi Tutanağı"nın ilgili kısmı şöyledir:

" Kimlik Tanığı: [Me.K.]... Beyanında: Bana gösterdiğiniz ceset öz amcamın oğlu [M.K.ya] ... aittir. Herhangi bir kimseyle husumeti yoktur. Ancak uyuşturucu madde bağımlısı olduğunu biliyorum...

...

Cesedin Harici Muayenesinde:

...

Kafada vertekste 10x5 cm"lik geniş bir alanda laserayon olduğu, bu alandan beyin dokusunun dışarı çıktığı, yüzeyde ve alında sağ tarafta yaygın abrazyonlar olduğu, sol kol ve ön kolda yaygın abrazyonlar olduğu , göğüs sağ ve sol yan kısımlarda yaygın abrazyonlar, sırtta yaygın abrazyon olduğu, sağ kostalarda çoklu kırıklar olduğu, lomber vertabralarda parçalı kırıklar olduğu, sağ dirsekte çıkık, sağ kruriste kırık, sol kruruiste açık kırıklar olduğu görüldü. Her iki gözde rakun eyes görünümü izlendi.

...

Baş Açıldı:

Saçlı deri altında yoğun hematom alanı izlendi...Beyinde yaygın doku harabiyeti görüldü...Kafatası kemiklerinde çoklu kırıklar, kafa kaide kemiklerinde kırıklar görüldü.

Boyun ve Göğüs Açıldı:

... Her iki göğüs boşluğunda 100-150 cc kadar kan görüldü....

Batın Açıldı:

... Mesane boş bulundu.

...

Ölüm sebebinin yüksekten düşme sonucu oluşması mümkün çoklu kafatası, kosta, vertebra, ekstremite kırıkları ile birlikte beyin doku harabiyeti, iç organ yaralanması ve dış kanama sonucu olduğu...

..."

13. Otopsi işlemi sırasında alınan kan örneği üzerinde yapılan inceleme sonucu Adli Tıp Kurumu (ATK) Erzurum Grup Başkanlığı tarafından düzenlenen 3/10/2017 tarihli raporda ölenin kanında "66,2 mg/dL etanol bulunduğu, metanol bulunmadığı" belirtilmiştir. Öte yandan UYAP"tan yapılan araştırmada, aynı olaya ilişkin olarak D.E. ve M.A. hakkında uyuşturucu madde kullanma suçundan yürütülen bir diğer soruşturma kapsamında bu şahısların kanından alınan örneklerde yapılan inceleme sonucunda ATK tarafından düzenlenen 12/12/2017 tarihli raporda da her iki şahsın kanında "uyuşturucu,uyarıcı ve uyutucu maddelerin bulunmadığı" tespitine yer verildiği görülmüştür.

14. Yapılan soruşturmada civardaki bir işyeri olan ekmek fabrikasından olay gününe ait kamera görüntülerinin iletilmesi 20/8/2017 tarihinde talep edilmiş, işyeri yetkilileri kameranın olay tarihinde bozuk olduğunu, görüntülerin olmadığını bildirmiştir.

15. Soruşturma kapsamında müteveffanın annesi D.K.nın kolluk nezdinde alınan 20/8/2017 tarihli müşteki beyanının ilgili kısmı şöyledir:

"... Oğlum 20 gün önce çalışmak için İstanbul"a babasıyla beraber gitti. İstanbulda iş bulamayınca 15.08.2017 tarihinde Van"a geri döndü. Dün yani 19.08.2017 günü saat:l5:00 ile saat: 16:00 sıralarında daha önceden vermiş olduğum 25 TL"nin 5 TL"si ile eve et alıp gelmesini söyledim ve eti alıp [M.A.] isimli şahısla eve geldiler. Kendisine 20 TL ile pantolonunun paçasını yaptırmak ve traş olmak için kullanmasını istedim. Evden yine [M.A.] olarak bildiğim arkadaşıyla beraber saat: 16:00 sıralarında ayrıldılar. 19.08.2017 günü saat:22:00 ile saat:23:00 sıralarında yine komşumuz olan ... [M.B.nin] oğlunun düğününe küçük oğlumla beraber gittiğimde oğlumu orada yine [M.A.] isimli arkadaşıyla beraber gördüm. Daha sonra düğünden küçük oğlumla beraber ayrılırken [M.K.ya] gelip gelmeyeceğini sorduğumda bana "Anne sen kardeşimle beraber git, ben düğün bitince geleceğim." dedi ve bende küçük oğlumla beraber evime geldim. İkametime geldikten sonra oğlum [M.K.nın] gelmesini bekledim. ... 20.08.2017 günü saat:02.00 - 03:00 sıralarına kadar uyumadım. Bu sıralarda ikametimin kapısını polisler çaldı... Polislerle beraber hastahaneye gittim... öldüğünü ... öğrendim. Oğlum [M.K.nın] kimseyle bir husumeti yoktu. Oğlumun ... telefon numarası 0541... 95 numaralı hattı aradığımda oğluma ulaşamadım. ... Oğlumun ölümü ile ilgili şüphelendiğim kimse yoktur. Sadece oğlumun yanında arkadaşı [M.A.] isimli şahsı gördüm. Kimseyle bir husumetimiz yoktur..."

16. Olay anında müteveffanın yanındaki şahıslardan olduğu tespit edilen R.Ş.nin 21/8/2017 tarihinde kolluk nezdinde alınan tanık beyanının ilgili kısmı şöyledir:

"... [M.K.] ismindeki kişi ile arkadaşlığım yoktur. Sadece ismen tanırım. ... arkadaşlarım [M.A.Ö.] ve ... [U.K.] ile karşılaştım. Birlikte alkol alma teklifinde bulundular Kabul etmedim. Onlar içmek için bir tekel bayisinden bir kutu bira aldılar.... [M.K.] ve iki arkadaşı ile karşılaştık. [M.K.nın] yanındaki arkadaşlarından birisinin ismi [D.E.dir] ve diğerinin ismini sonradan [M.A.] olarak öğrendim. Birlikte gezme teklifinde bulundular. ... önce parka gittik. Mahallenin büyüklerinden çekindik ve dağa çıkmaya karar verdik. Söylemeyi unuttum. [M.K.yla] taksi durağının orada karşılaştığımızda [M.K.] bir yere varıp geleceğini söylemiş ve yanımızdan ayrılmıştı. Bir saat kadar sonra geri geldi. Yolda giderlerken [M.K.] cebinden folyoya sarılı iki adet hap çıkardı. Bu hapların uyuşturucu hap olduğunu anladım. Bir tanesini [M.A.] bir tanesini de [M.K.] gazozla birlikte içtiler. [D.E.] bu haptan içmedi. [M.K.] bu hapı nereden ve kimden aldı bilmem. [M.A.ya] ikram etti. [M.A.] ikramı kabul etti ve bu hap karşılığında [M.K.ya] para vermedi. Sonra birlikte dağa çıktık. [M.K.] devamlı üşüdüğünden bahsetmişti ve biz de ateş yaktık. [M.K.] kullandığı uyuşturucu hapın etkisinde idi. Yakınımızdaki uçurumun kenarındaki taşa çıktı. Bu taşın üzerinde fotoğrafını çekmemizi istedi. Biz de çeker gibi yaptık ise de çekmedik. Düşeceğinden korktuk ve onu aşağı indirip ateşin olduğu yere getirdik. [M.K.] cep telefonunun kulaklığını kulağına taktı ve koşarak o indirdiğimiz sivri yere çıktı. Gidip tekrardan ateşin yanına getirdik. Bir süre yanımızda oturdu ve sonra aşağıya iniyorum diyerek yanımızdan kalktı. Aşağı istikamete giderken geri gelip arkamızdan çıkıp tekrar aynı taşın üzerine çıkmış. O sırada dağa iki tanımadığımız orta yaşlarda erkek şahıs gelip "arkadaşınız düşecek" demeleri üzerine, [M.K.nın] taşın üstünde olduğunu fark ettik. Gelmesi hususunda bağırdık ise de kulağındaki kulaklıkla müzik dinlediğinden dolayı bizi duymadı... Biz onun yanına koşarak giderken o bulunduğu yerden düşmüş. O sırada yanında zaten kimse yoktu. Düştüğünü bir tek [M.A.] görmüştür. [M.A.] bize arkadaşının düştüğünü söyledi. Dağı aradık ise de bulamadık ... Yardım edin diyerek mahallede bağırdığımız için mahalleli de çıkmıştı ve onlarda aramaya başlamıştı. Sonrasında[M.K.nın] cesedini bulduk... Üzerimde telefon olmadığından dolayı mahallilerden 112yi aramalarını istemek için... bir yerde bir bayana "arkadaşımızın düştüğünü ve ambulans çağırmasını" söyledim. ... Ben fenalık geçirdim. Bayıldım. ... Kendime geldikten sonra korkup evlerimize gittik. Kendi aramızda olayı başka türlü anlatalım şeklinde bir konuşmamız olmadı. Korkumdan dolayı bu güne kadar da polisle görüşüp olayı anlamadım. ... [M.K.] kullandığı uyuşturucu hapın etkisi ile dengesini kaybedip dağdan düşüp ölmüştür. Kimse ona uyuşturucu madde almasını söylememiştir. ... Dağda herhangi bir olay yaşanmamıştır. Kimse kasıtlı olarak ve/veya taksirle onun ölümüne sebebiyet vermemiştir. Ben [M.K.nın] uyuşturucu kullandığını duyuyordum. Ama daha önce hiç görmemiştim. Bu yüzden kendisi ile arkadaşlık etmiyordum dedi..."

17. Olay anında müteveffanın yanındaki şahıslardan olduğu tespit edilen D.E.nin 21/8/2017 tarihinde kolluk nezdinde alınan tanık beyanının ilgili kısmı şöyledir:

"... [M.K.yı] 6-7 yıldır tanıyorum, samimi arkadaşlığımız vardır... yürürken [M.K.] ve yanında [M.A.nın] bana doğru geldiğini gördüm. ... [M.K.] İstanbul"dan yeni geldiğini, dün [M.A.yla] birlikte parketaşı döşediklerini, sonrasında akşam saatlerinde extacy hap kullandıklarını, kendilerine çok iyi geldiğini, bu akşamda extacy hap alacaklarını söyleyerek telefonunda üç adet müzik olduğunu devamlı aynı müziklerin çaldığını söyleyemesi üzerine ben de evimde bilgisayar olduğunu isterse bilgisayardan müzik yükleyecebileceğimi söylemem üzerine [M.K.] bana telefonunu verdi. Akşam bir düğüne gideceklerini, akşam üstü telefonu almaya geleceğini söyledi ve ayrıldık. O gün akşam 18:00 sıralarında [M.K.] ve [M.A.] evime geldiler, ... müzik yükleyemediğimi söyledim ve birlikte ikametimden çıkıp [M.K.], [M.A.] ve ben İskele Caddesi üzerinde Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü"ne yakın bir yerden dolmuşa binip Beşyol mevkiine gelip indik. Yolda yanımdaki [M.A.] ve [M.K.] bu akşam da extacy hap alacaklarını konuşuyorlar ve bana da extacy hap alabileceklerini söylediler ancak ben bira içebileceğimi belirttim... bir internet kafede girdik, [M.K.] kafe yetkilisi 25-26 yaşlarındaki şahsa "şeker var mı?" diye sorması üzerine kafe yetkilisi de "birazdan gelir mahallede biraz dolanın gelin" dedi. Biz de ordan çıktık, önce terziye [M.K.nın] bir elbise daraltma işi için gittik, ardından... birşeyler yedik-içtik... Bu sırada [M.K.nın] telefonundan [F.(U.)K.] isimli arkadaşını aradım, [F.K.ya] biz [U.] diye hitap ederiz, kendisi ... parkta bulunduğunu ve yanında [R.Ş.] ve [M.A.Ö.] isimli arkadaşlarının da olduğunu, votka aldıklarını, olay yeri olan tepeye çıkacaklarını söyleyediler. Ben de birazdan oraya geleceğimizi söyledim. [F.K.] bana yanındakiler yabancı ise getirme dedi ben de yanımdakilerin mahalleden arkadaşım olduğunu söyleyip kapattım. Daha sonra ... buluştuk. ... [M.K.] birisini extacy hap için aradı, [M.K.] aradığı kişi ile Beşyol PTT"nin yanında buluşmak üzere anlaştı. ... [M.K.] tek başına extacy hap almaya gitti. Park içinde... bekledik. [M.K.] daha sonra [M.A.Ö.yü] aradı ve birazdan geliyorum dedi... yanımıza geldi... [M.K.da] uyuşturucu hap kullandığına dair belirtiler hissettim. Hızlı yürüyor, telefon kulaklığını çıkarmıyor ve yüksek sesli, agresif konuşuyordu... [M.A.] sırtında bulunan kırmızı montu [M.K.ya] verdi, [R.Ş.den de] tesbih aldı. ... [M.K.] ve [M.A.nın]... uyuşturucu etkisinde olduğunu hissetim ve agresif tavırları vardı. [M.K.] bir ara ayağa kalkıp yanımızdan ayrılıp kayalıkların en üst noktasına çıktı. Biz bu arada ateşin etrafında alkol almaya başladık ve birbirimizin fotoğrafını çekmeye başladık. [M.K. da] bize seslenerek kendisinin de fotoğrafını çekmemizi istedi. ...[M.K.yı] indirmeye çalıştık ve indirdik. Tekrar ateşin yanına geldik. [M.K.] hareketli ve agresif idi ve yüksek sesle konuşuyordu. Biraz sonra tekrar yanımızdan ayrıldı ve kayalıkların en üstünde bulunan borunun yanına gidip oturdu. Aşağıdan tanımadığım 18 yaşlarında bir erkek şahıs bize hitaben [M.K.yı] göstererek oturduğu yerin tehlikeli olduğunu, arkadaşınızı indirmemizi söyledi. [M.A.] [M.K.yı] indirmek üzere önden gidip [M.K.ya] sesleniyordu, ... [M.K.] bize doğru baktı ve [M.A.ya] hitaben herhangi bir sıkıntının olmadığını elindeki tesbihin az aşağı düştüğünü tesbihi alacağını yoksa [R.Ş.ye] ayıp olacağını söyledi. Tesbihi almak üzere aşağı doğru hamle yaptığında [M.K.yı] göremedik, aşağı baktığımızda bir toz bulutu görünüyordu. sonra biz hep beraber şoka girdik. Kuş aramak için yanımıza gelen 18 yaşlarındaki erkek şahıs belki aşağıda bir yerdedir telefonunu arayın şaka yapıyordur, siz kendinizde değilsiniz dedi. [R.Ş.] telefonundan [M.K.yı] aradı ancak "aradığınız kişiye ulaşılamıyor" uyarısı geldi. Ardından koşarak hızla kayalıklardan aşağı inerek [M.K.nın] düştüğü yere indik. Mahalleliye ve çevredekilere arkadaşımızını düştüğünü 112 yi aramalarını bağırarak söyledik. Kayalığın altında 15-20 dakika kadar [M.K.yı] aradık. [U.] diye hitap ettiğimiz [F.K.] isimli arkadaşım telefonun fenerini yere tutup ararken [M.K.yı] kanlar içinde yerde yatarken bulduk. ...Çevreden insanlar iyi değilsiniz gidin burdan deyince ben ve yanımdaki arkadaşlarım olayın etkisinde olduğumuz için korku ve şok nedeni ile ayrıldık. Kesinlikle kaçma ya da saklanma gibi bir amaçla olay yerinden ayrılmadım. ... [M.K.] intihar etmemiş, kendisi uyuşturucu etkisinde olduğu için dengesini kaybedip düşmüştür..."

18. Olay anında müteveffanın yanındaki şahıslardan olduğu tespit edilen M.A.nın 21/8/2017 tarihinde kolluk nezdinde alınan tanık beyanının ilgili kısmı şöyledir:

"...Ben olayla ilgili... Polis Merkezi Amirliğinde... ifademi vermiştim. İfademde arkadaşım [M.K.dan] 18.00 sıralarında ayrıldığımı, ... bir daha [M.K.] ile görüşmediğimi beyan etmiş isem de bu ifadem yanlıştır. ... olayın doğrusunu anlatmak istiyorum. Şöyleki olay gecesi [M.K.dan] saat 18.00 gibi ayrılıp evime gittim. ... Gezmek için saat 20.00 gibi evden çıktım ve mahallede... gezerken yaklaşık yarım saat sonra tesadüfen [M.K.] ile karşılaştım. ... [D.E.ye] telefonuna müzik yüklemesi için telefonunu verdiğini söyledi ve onunla birlikte telefonu almak için aşağı mahalleden ortak arkadaşımız olan [D.E.nin] evine gittik. ... üçümüz birlikte gezmeye devam ettik. ... [M.K.] burda bekleyin dedi ve beni orada [D.E.yle] bırakıpgitti. ... yarım saat sonra geldi. [M.K.] geldikten sonra... dağa doğru gittik. Dağa yaklaştığımızda [M.K.] cebinden tane kalp şeklinde, üzerinde T harfi bulunan pembe renkli bir hap çıkardı. Bir tanesini bana, bir tanesini [D.E.ye] verdi ve bir tanesi de kendisinde kaldı. Ben bu hapın uyuşturucu hap olduğunu biliyordum. ... [M.K.] bu hapları verdikten sonra bu gazozlarla için iyi kafa yapar demişti. Yolda giderken üçümüzde bu uyuşturucu hapları gazozla birlikte içtik ve birlikte dağa çıktık. ... Kullandığımız uyuşturucu hap etkisini göstermişti, Kendimi dinç hissediyordum.[M.K.] ise ayakta uçurumun kenarında yürüyor, kulaklığı ile müzik dinliyordu. Çok kere düşersin, uzak dur dedik ise de bizi dinlemedi. Hal ve hareketlerinden uyuşturucu hapın etkisinde olduğu belliydi, el ve kol hareketleriyle müziğe ritm tutuyordu. Sonra baktığımızda [M.K.yı] göremedik seslendi ise de cevap alamadık. Düşmüş olabileceğini düşünüp uçurumdan baktık. Göremedik, ama düştüğünü anladık. Uçurumdan inip düşmüş olabileceği yere doğru gittik... Mahalleliler sesizimize çıktı. Gelen mahallelilere arkadaşımızın düşmüş olabileceğini söyledik ... Bir evin arkasında cesedini bulduk... 112yi kim aramış yada kim aratmıştır bilmiyorum...

Ben daha önceden uyuşturucu madde kullanmamıştım. İlk kez [M.K.nın] kimden aldığını bilmediğim uyuşturucu hapı içmek suretiyle uyuşturucu madde kullanmış oldum. ...Dağdan düşerek ölmüştür. Herhangi bir kavga, ihmal neticesinde değil dengesini kaybedip düşerek ölmüştür.

Uyuşturucu madde kullandığımızdan dolayı başımız belaya girer diye korktum ve korkumdan olaydan bilgim olmadığını ifade ettim..."

19. Olay anında müteveffanın yanındaki şahıslardan oldukları tespit edilen M.A.Ö. ve F.K. 21/8/2017 tarihinde kolluk nezdinde alınan tanık beyanlarında benzer anlatımlarda bulunmuştur.

20. Olay yeri civarında oturanlardan O.Y., C.K. ve A.A.nın 20/8/2017 tarihinde kolluk nezdinde tanık beyanları alınmış, şahıslar özetle olayın gerçekleştiğini görmediklerini, olaydan haberdar olduklarında cesedi aradıklarını bildirmiştir. Yine mahallelilerden Ö.A.nın 21/8/2017 tarihinde kolluk nezdinde alınan tanık beyanının ilgili kısmı şöyledir:

"... Anadolu Lisesi 11 sınıf öğrencisiyim. ... ikametimde televizyon izlemekte iken dışarıdan ambulans çağırın şeklinde bağrışmalar duyup merak edip camı açıp dışarı baktım. Eskiden pansiyonda kaldığımdan ve bu eve yeni taşındığımdan dolayı mahalleliyi fazla tanımıyorum. Tanımadığım görsem tanıyabileceğim 17li yaşlarda bir genç yukarı taraftan koşarak geldi ve benden ambulansı aramamı istedi. ... Arkadaşımız intihar etti, acil ambulans çağırın dedi. Onun yanında başka birisi yoktu. Ben de bunun üzerine babamın üzerine kayıtlı olan ancak benim kullandığım 0554...82 nolu telefonumla 112 yi arayarak... ambulans çağırdım. Hatta bu telefonla ambulansı aramamı isteyen genç telefonu elimden alıp 112 görevlisi ile konuştu ve panik halinde acil gelin, arkadaşımız yere düştü, uçurumdan yuvarlandı hemen gelin dedi... ambulansı aramamı isteyen şahsın yanına ... onunla aynı yaşlarda iki arkadaşı daha geldi. Kendi aralarında konuştular, ağız birliği edelim, böyle böyle anlatalım manasında birşeyler konuştular ise de sözlerini tam olarak anlamadım ama konuşmalardan bu manayı çıkardım. Bu sırada benden ambulansı aramamı isteyen şahsın toplanan kişilere arkadaşım kendisini attı dediğini duydum. ... olay nasıl oldu bilmem... Olay evimizin arkasında ikamet eden [K.] ablanın evinin orada olmuş. [K.] abla da olay sırasında evde imiş. Sesleri duyup dışarı çıktığında çocuğu yerde görmüş. Olaydan ne kadar bilgisi vardır bilemem... Bu şahısları teşhis edebilirim demesi üzerine [M.K.nın] facebook hesabında herkese açık bilgilerinde bulunan arkadaş resimleri tanığa gösterildiğinde tanık [D.S.] kullanıcı isimli facebook kullanıcısının fotoğrafını göstererek olay gecesi gelip benden arnbulansı aramamı isteyen bu kişidir, [P.T.] isimli facebook kullanıcısının fotoğrafını göstererek de yukarıda beyan ettiğim, omuzuna hırka bağlamış olarak tarif ettiğim, sonradan gelen iki şahıstan birisi buydu. ..."

21. Tanık Ö.A.nın ambulansı çağırmasını isteyen şahıs olarak teşhis ettiği D.S.nin de kolluk nezdinde beyanı alınmış olup şahıs olay anında evde olduğunu, olaydan haberi olmadığını belirtmiştir.

22. Başvurucu; Cumhuriyet Başsavcılığına sunduğu 14/11/2017 tarihli dilekçeyle M.A., D.E., M.A.Ö., R.Ş. ve F.K.nın olay hakkında çelişkili anlatımları olduğunu belirterek söz konusu kişilerle birlikte gerçekleştirilecek yer gösterme işlemi sırasında şahısların olayın gerçekleşme şartlarını anlatmalarını talep etmiştir.

23. Başvurucu 14/1/2018 tarihinde olay yerinde yaptığı araştırmada bulduğu oğluna ait bir çift spor ayakkabıyı kolluk görevlilerine 15/1/2018 tarihinde teslim etmiştir. Aynı tarihte başvurucunun kolluk nezdinde verdiği müşteki beyanının ilgili kısmı şöyledir:

"... ben olayın gerçekleştiği tarihte İstanbul ilinde çalışmaktaydım. Oğlumun rahmetli olduğunun haberini alır almaz 21.08.2017 günü Van iline geldim. O günden beri sürekli olarak oğlumun rahmetli olduğu yeri gezip oğlumun ölümü ile ilgili bir ipucu arıyordum ancak bu zamana kadar hiç bir şey bulamadım. Dün yani 14.01.2017 günü saat 10:00 sıralarında yine oğlumun rahmetli olduğu yerde resmi nikahlı eşim olan [D.] KALAK ile dolaşırken oğlumun düştüğü yerde tabanı beyaz renkli üst tarafı siyah renkli bez olan, iç kısmında ... ibareli bir çift spor ayakkabı gördüm eşimde ayakkabıyı görünce bu [M.nin] ayakkabısı sen İstanbul"da iken almıştı dedi. Bende bunun üzerine ayakkabıyı alarak Polis Merkezine incelenmesi için getirdim. Ayakkabıyı alırken eşim ile benim elimde eldiven ve benzeri bir şey olmadağı için ayakkabı üzerinde eşim ile benim parmak izlerim iz çıkabilir... oğlum [M.K.nın] ölümü ile ilgili olarak bir sorumluluğu olan şahıs ya da şahıslar var ise ... şikayetçiyim..."

24. Ayakkabılar üzerinde yapılan parmak izi incelemesi sonucu OYİ Şube Müdürlüğü tarafından düzenlenen 17/1/2018 tarihli uzmanlık raporunda ayakkabılar üzerinde herhangi bir iz bulunamadığı bilgisine yer verilmiştir.

25. Cumhuriyet Başsavcılığı, iki GSM şirketine müzekkere yazarak müteveffanın olay günü kullandığı cep telefonu numarasına ait abonelik sözleşmesinin iletilmesini talep etmiştir. Verilen cevap yazılarında hattın müteveffaya ait olduğuna dair bir bilgi iletilmemesi üzerine Cumhuriyet Başsavcılığınca UYAP üzerinden sorgulama yapılarak bahse konu hattın başvurucu üzerine kayıtlı olduğu tespit edilmiştir.

26. Başvurucu; Cumhuriyet Başsavcılığına sunduğu 6/2/2018 havale tarihli dilekçesinde, soruşturma kapsamında çelişkili ifadeleri bulunan M.A. ve D.E.nin şüpheli, kendisinin de müşteki olarak hâlen Cumhuriyet savcısı tarafından ifadelerinin alınmaması nedeniyle dilekçe ile başvurmak zorunda kaldığını, oğlunun ölümünde M.A. ve D.E.nin sorumluluklarının bulunduğunu düşündüğünü, bu şahısların çelişkili beyanları bulunduğunu ifade etmiştir.

27. Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından D.E.nin 6/2/2018 tarihinde alınan tanık beyanının ilgili kısmı şöyledir:

"... [M.K.] benim mahalleden arkadaşım olur. Kendisi ile samimi bir arkadaşlığımız vardır. Olay tarihinde saat öğle saatlerinde Seyitarvasi Mahallesi evimden çıkarak Çay Üstü 2 isimli mühite doğru yürürken [M.K.] ve [M.A.] ile karşılaştım. [M.K.nın] yeni İstanbul"dan geldiğini öğrendim. Ayak üstü selamlaşarak biraz muhabbet ettik. Sonra abisinin düğünü olduğunu söyledi. [M.A.] ile birlikte iki üç günden beri hap aldıklarını, bugünde mahallelerinde bir düğün olduğunu, yine hap alacaklarını söyledi. Ben kendilerini bünyelerinin zayıf olduğunu beyan ederek uyardım. Ben hep birlikte alkol alma teklifinde bulundum. Onlar bu teklifimi kabul etmedi. Birlikte mahallede biraz gezindik. Yaklaşık 2-3 saat sürdü. Daha sonra [M.K.] eve gideceğini söyledi. [M.A.] da aynı şekilde eve gideceğini söyledi. ... Yaklaşık 1 saat kadar geçtikten sonra [M.K.yla][M.A.] evimize geldiler... Daha sonra minübüse bindik ve çarşıya gittik. Çarşıya gittiğimizde [M.K.] traş olacağını söyledi ve berbere gittik. Berber sıra olduğunu, 1 saat sonra gel dedi. Birlikte Ulu Camiinin oraya gittik. [M.K.] camiye yakın bir internet kafede hap alacağını söyledi. Ancak kafede o şahıs yoktu ve hap alamadık. Ordan ayrılarak [M.K.nın] tişörtünü daraltmak üzere terziye geldik. Daraltma işleminden sonra yemek yemeye gittik. Ben aç olmadığım için yemedim. Ancak [M.K.yla] [M.A.] yemek yediler. Yemek esnasında bende buluşacağım [U., R. ve Mu.] isimli arkadaşlarımı aramak üzere [M.K.nın] telefonunu aldım ve [U.(F.) K.] isimli arkadaşımı kullandığı 0545 ...65 numaralı telefonu aradım. [U.K.] telefondan votka aldıklarını çok kişi değilse buluşabileceğini söyledi. Ben yanımda 2 arkadaşımını olduğunu, onlarında akşam saatlerinde gideceklerini söyledim. Telefonda anlaştığımız üzere [M.K.] ve [M.A.] ile birlikte [D.] Alışveriş merkezinin önüne gittik. [M.K.] beklediğimiz sırada telefonla birini aradı. Onda malı alacağını ve traş olacağını söylerek yanımızdan ayrıldı. Yanımıza gelen diğer arkadaşlarımla birlikte Akköprü parkında onu bekleyeceğimizi söyledik ve birlikte parka gittik. Arkadaşlarımın dağa çıkıp orada alkol alma düşüncesi varmış. Benim bundan haberim yoktu. [M.K.yı] beklerken Akköprü Cami duvarının üzerine oturduk ve [M.K.yi] [Mu.nun] telefonu ile aradık. [M.K.] bize adamı beklediğini söyledi. Bekleyin geliyorum dedi. Bizde [M.K.yı] bekledik. Daha sonra [M.K.] yanımıza geldi. ... traş olmadığını gördük ve hep birlikte su, soda, kola ve çekirdek olmak üzere bir bakkala doğru yürüdük. [M.A.] sürekli gitmeyelim diyordu. Ancak [M.K.] gitmekte ısrarlaydı. Bakkaldan çıkarak dağa doğru yürüdüğümüz esnada [M.K.] cebinde pembe renkli uyuşturucu hap çıkardı ve bana ve [M.A.ya] ikram etti. [M.K.yla] [M.A.] hapları kullandılar ancak ben kullanmıyarak biraz yürüdükten sonra kullandım ve kısa bir süre sonra kusarak geri çıkardım. Yürürken ateş yakmak üzere birkaç parça odun topladık. Dağın eteği kısmında yani tam yüksekte olmayan bir yerde ateş yaktık. Tüm hepimiz alkol aldık. Ateşin başında muhabbete devam ederken [M.K.] telefonuna bağlı kulaklığı kulağına takarak müzik dinlemeye başladı. ... Bizim söylediklerimizi duymuyordu. Ara sıra kulaklığı çıkararak bizi anlamaya çalışıyordu. [U.] cebinden çıkardığı toz uyuşturucuyu kullanmak isterken [M.K.] da kullanmak istediğini söyledi ve kullandı. Kullandığı sırada dağın tepesine doğru çıkarak manzarayı izleyeceğini söyledi. Yaklaşık 15 dk dağın tepesinde müziğe ritim tutuyordu. Yanınmdaki arkadaşlarım [M.K.nın] düşebileceğini söyleyerek onu o yerden indirmemi söyledi. Hep birlikte [M.K.nın] bulunduğu zirveye doğru yürüdük. [M.A.] [M.K.yı] ikna etmeye çalışıyordu. Hatta [M.K.] [Mu.dan] birkaç fotoğrafını çekmesini istedi. [Mu.] da telefon flaşını açarak ve fotoğraf çektiğini söyledi. daha sonra ikna olan [M.K.yla] birlikte ateşin başına geldik. Biraz muhabbet ettikten sonar [M.K.] müzik dinlemeye devam ederek yanımızdan ayrılarak dağa doğru gitmeye başladı. Gitmemesini söyledik. [M.K.] burada ateşin başında olduğunu kendisinin üşüdüğünü söyleyerek [M.K.nın] montunu [R.nin de] tesbihinialdı ve tekrardan dağın zirvesine çıktı. ... Ateşin başında otururken [M.Anın da] kafasının hoş olduğunu gördüm. bir an önce [M.K.yla] birlikte düğüne gitmek istiyordu. Biraz geçtikten sonra tanımadığım kuşçuluk yapan 2 şahsın yanımıza geldiğini gördük. Bize Dağın başındaki arkadaşımızı indirmemizi söyledi. O esnada [M.K.yı] indirmesi için [M.A.ya] söyledim. Hepimiz [M.K.ya] sesleniyorduk. Ancak [M.K.] sesimizi duymuyordu. [M.K.nın] yanına giden [M.A.nın] peşinden gittim. Bu esnada [M.K.ya] seslenmeye devam ediyorduk. [M.K.] bir kulaklığına çıkararak [R.nin] tesbihini düşürdüğünü ve almak istediğini söyledi. [M.K.ya] bağırarak tesbihi boşver dedim. [M.K.] ayıp olmasın diye alacağını söyledi. [M.A.yla] [M.K.] arasında 2-3 metre kadar mesafe vardı ki [M.K.] kayalıklardan düştü. Ne [M.A.] ne de ben yetişebildik. Ben bağırıp çağırmaya başladım. Arkadaşlarıma bir toz bulutu gördüğümü [M.K.nın] düştüğünü söyledim. Ancak arkadaşlarım [M.K.nın] bir yerlere saklanmış olabileceğini söyledi. Bir süre sonra [M.K.dan] ses çıkmayınca arkadaşlarım şarjı ful olan [M.K.nın] telefonunu aradılar. Ancak aradığınız kişiye ulaşılamıyor cevabı aldık. Ben olayın şokunda [M.K.nın] inmiş olabileceği yerden inmeye çalıştım. Ancak hem arkadaşlarım hemde kuşculuk yapan iki şahıs beni tokatlayarak beni engelmeye çalıştılar. Hep birlikte [M.K.nın] düşmüş obaliceğini yere bağırarak koşmaya başladık. Tüm mahallilerde yanımıza geldi. Dağın eteğinde [M.K.yı] aramaya başladık. Ancak hava karardığı için [M.K.yı] kolayca bulamadık. [U.nun] cep telefonu feneri ile [M.K.yı] yerde cansız vaziyette yattığını gördüm. Mahallili ve arkadaşlarım ambulans, polis ve itfaiyeye haber vermişti. Bir süre sonra görevlilerin gelmesiyle ve olayın korkusuyla olay yerinden ayrıldık. [M.K.] benim 3 arkadaşımı tanımıyordu. Onlarla herhangi bir husumeti yoktu. Yine ben ve [M.A.yla] da herhangi bir husumeti söz konusu değildir. [M.] uyuşturucu ve alkolün etkisiyle düşüp yaşamını yitirmiştir..."

28. Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından M.A.nın 6/2/2018 tarihinde alınan tanık beyanının ilgili kısmı şöyledir:

"... [M.K.] benim mahalleden arkadaşım olur. Kendisi ile samimi bir arkadaşlığımız vardır. Olay tarihinde [M.K.yla] mahallemizde yapılan bir düğün merasiminde karşılaştık. ... biraz oynadıktan sonra düğün yerinden ayrıldık. Sonra kendisi eve gidip annesinden para alacağını söyledi. Bende aynı mahallede bulunan kendi evime giderek üstümü değiştim. Daha sonra düğün yerinde tekrardan bir araya geldik. Çarşıya doğru hareket ettiğimiz esnada aynı mahalleden ortak arkadaşımız [D.E.yle] karşılaştık. Hep birlikte çarşıya gidip [M.K.nın] elbisesini terzide daraltacaktık. ... [M.K.] traş olacağını söyleyerek yanımzdan ayrıldı... camiye gittik. bir süre sonra [M.K.nın] traş olmadan geri geldiğini gördük. [D.E.] yanımızdayken birileri ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Bir süre sonra tanımadığım ve alkollü olduğunu değerlendirdiğim 3 genç geldi. Bunlar [D.E.nin] davet ettiği şahıslardı. Toplam 6 kişi Akköprü Mahallesindeki Toprakkale isimli dağa çıktık. Sonra hep birlikte ateş yakarak yanında durduk. [M.K.] yanımızda kulaklık kulağında hap kullanmış bir şekilde müzik dinliyordu. Kendisinin hap kullandığını gördüm. Hatta bize de kullanmamız için verdi. Kulağında kulaklık elinde yanımızda bulunan [R.] isimli şahıstan aldığı tesbihle dağın yamacında gidip geliyordu. Biz [M.K.yı] yamaçtan indirip tehlikesiz olan ateş yaktığımız yere getirdik. Ama kendisi tekrardan gidiyordu. Bu olayların yaşandığı sırada saat 00:00-00:30 sıralarıydı. Dağın tepesinde dipsiz kuyu diye tabir edilen yere tesbihini düşürdüğünü söyleyen [M.K.], [R.ye] ayıp olmasın diye tesbihi düşürdüğü yerden almak istediğini söyledi bize, sonra biz aşağıdan [M.K.nın] bulunduğu üst yamaca çıktığımız esnada [M.K.nın] orada bulunmadığını gördük. Diğer bir toz bulutunun olduğunu, [M.K.nın] düşmüş olabileceğini söyledi. Yanımızda bulunan şahıslardan biri polisi arayarak haber verdi. Sonra mahalledeki komşular dışarı çıktı. Bizde [M.K.nın] düştüğü yere gittik. [M.K.nın] yerde cansız bir vaziyette yattığını gördük. Bir süre sonra ambulans ekibi geldi. Bizi oradan uzaklaştırdılar...[M.K.nın] olay günü hap yanımızda kullanmıştı. Ayrıca kendisinde alkolde vardı.

Çelişki nedeniyle soruldu: Her ne kadar emniyetteki ifademde belirtmemiş olsam ise de; biz dağa [D.E.nin] tanıdığı ancak benim tanımadığım 3 arkadaşı ile birlikte çıktık. İfademde bahsettiğim ve dağda bizden ayrı oturan 2 kişi şahsı tanımıyorum. Onları [D.E. de] tanımıyordu. Biz olay tarihinde [M.K.] ile karşılaştıktan sonra [M.K.nın] telefonu müzik yüklemesi için [D.E.nin] evine gitmiştik. Sonra hep birlikte çarşıya çıkmıştık. Dağa doğru yürürken [M] cebinde hap şeklinde 3 adet üzerinde T harfi bulunan pembe renkli hap çıkarıp bize ikram etti. Üçümüz bu hapları kullandık. Ama [D.E.nin] üç arkadaşı hap almadı. Dağda ateş yaktığımız esnada [D.E.nin] arkadaşlarında alkol vardı. Ben alkol kullanmadım. [D.E.], [M.K.] ve [D.E.nin] arkadaşları alkol aldılar.

 [M.K.] aldığı uyuşturucu ve alkolün etkisiyle düşüp yaşamını yitirmiştir. [M.K.] aramda yine [M.K.yla] [D.E.yle] arkadaşları arasında husumet yoktur. Zaten [M.K.nın] düştüğü esnada hepimiz ateşin başındaydık..."

29. Cumhuriyet Başsavcılığı, "kendi dikkatsizliği ve tedbirsizliği sonucu düşerek yaşamını yitirme" olayı hakkında 14/2/2018 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığı kararı vermiştir. Gerekçenin ilgili kısmı şöyledir:

"...yürütülen soruşturmada bazı tanıkların [M.K.yla] alkol ve uyuşturucu madde aldıklarını, [M.K.nın] kafasının hoş olduğunu, kulağında kulaklık ile müzik dinlediğini, kayalıkların zirvesine çıkıp tehlikeli tavırlar sergilediğini, tüm ikazlarına rağmen zirveden inmediği, dengesini kaybederek düştüğünü beyan ettikleri,

Ölü muayene ve otopsi tutanağında maktülün ölüm sebebinin yüksekten düşme sonucu oluşması mümkün çoklu kafatası, kosta, vertebra, ekstremite kırıkları ile birlikte beyin doku harabiyeti, iç organ yaralanması ve dış kanama sonucu olduğunun belirtildiği,

Adli Tıp Erzurum Grup Başkanlığının 03/10/2017 tarihli raporunda maktülün kanında 66,2 mg/dL etanol bulunduğunun tespit edildiğinin belirtildiği,

Her ne kadar 14/01/2018 tarihinde maktülün babası müşteki Abdulkadir KALAK"ın olay yerinde [M.K.nın] ayakkabılarını bulduğunu beyan etmesi üzerine ayakkabılar üzerinde yapılan inceleme ve düzenlenen 17/01/2018 tarihli uzmanlık raporunda ayakkabı üzerinde herhangi bir iz tespit edilemediğinin belirtildiği,

Taraf beyanları, uzmanlık raporları, ölü muayene ve otopsi tutanağı, olay yeri inceleme raporu dikkate alındığında kimseyle husumeti olmadığı bilinen ve olay günü alkollü olan maktülün kayaklıklardan yine alkolün etkisi ile dengesini kaybederek yere düşmesi sonucu yaşamını yitiridiği, maktülün ölümünde kimsenin kast ve kusuru ile şüpheli bir durumun olmadığı tüm soruşturma evrakı kapsamından anlaşılmakla;

Anılan nedenlerle kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına..."

30. Başvurucu 4/3/2018 havale tarihli dilekçeyle kovuşturmaya yer olmadığı kararına itiraz etmiştir. Dilekçesinde özetle otopsi raporunda ölüm saatinin belli olmadığını, olay anında orada bulunan şahıslar oğlunun uyuşturucu kullandığını belirttikleri hâlde ATK"nın 3/10/2017 tarihli raporunda oğlunun kanında "metanol" yani uyuşturucu bulunmadığının tespit edildiğini, oğlunun beyan edildiği şekilde iki üç gündür uyuşturucu kullanıyor olmasına, olay günü de hem hap hem de toz uyuşturucu kullanmış olmasına rağmen kanında uyuşturucu çıkmaması hususunun Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından araştırılmadığını, bulup teslim ettiği oğluna ait ayakkabıya eşi ve kendisi dokunduğu hâlde alınan raporda ayakkabı üzerinde parmak izine rastlanmadığı tespitinin de hatalı olduğunu, olay anında orada bulunan şahıslar eşliğinde yer gösterme işlemi yapılmasını talep ettiği hâlde Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından talep hakkında bir değerlendirme yapılmadığını, yer gösterme işlemi ile düşme noktasının tespit edilmediğini, olay anında orada bulunan şahısların beyanları çelişkili olduğu hâlde Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından M.A. ve D.E. dışındaki kişilerin beyanına başvurulmadan ve çelişkiler giderilmeden karar verildiğini iddia etmiştir.

31. Başvurucu itiraz dilekçesinde ayrıca Ö.A.nın acil servisi aramasını isteyen kişi olarak D.S. ve P.T.yi teşhis ettiği, R.Ş.nin ise beyanında Ö.A.dan kendisinin acil servisi aramasını istediğini beyan ettiği hâlde Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından D.S. ve P.T.nin kimliklerinin tespit edilerek bu hususta beyanlarının alınmadığını, intihar ön kabulüyle soruşturma yürütüldüğünü, oğluna husumeti olan kişiler bulunup bulunmadığının ve olay yerinde kamera olup olmadığının araştırılmadığını, M.K.nın olay saatindeki telefon kayıtlarının yeterince araştırılmadığını, oğlunu olay günü saat 23.00 civarlarında aradığında "M.K. şu anda tıraş oluyor." şeklinde yabancı bir şahsın telefona cevap verdiğini oysa o saatte berberlerin kapalı olduğunu, olay günü oğlunun üzerinde yalnızca 20 TL olduğunu ve bu paranın ölümünden sonra ailesine aynen teslim edildiğini, oğlunun annesi tarafından verilen parayı kullanmadığını, yemek yemediğini çünkü otopsi raporunda mesanesinin boş olduğunun tespit edildiğini, dolayısıyla bedava uyuşturucu almasının da mümkün olmadığını, oğluna öldürüldükten sonra alkol içirtilip içirtilmediğinin araştırılması gerektiğini, çelişkili beyanları olan kişilerin HTS raporları ve telefon kayıtlarının araştırılmadığını, kendisinin ve eşinin müşteki olarak beyanlarının alınmaması nedeniyle soruşturmaya etkili katılımlarının sağlanamadığını, Ö.A.nın beyanında geçen K. isimli bayanın tanık olarak dinlenmediğini, beyanlarda geçen ve oğlunun tehlikeli yerde durduğunu söyleyen iki kişinin kimliklerinin tespit edilerek beyanlarına başvurulmadığını, olay günü oğlunun üzerinde olan telefon, kulaklık ve kırmızı montun olay yerinde bulunmamasının nedeninin araştırılmadığını, oğlunun vücudu ve elbiseleri üzerinde parmak izi incelemesi yapılmadığını belirterek kovuşturmasızlık kararının kaldırılıp şüpheliler hakkında dava açılmasını talep etmiştir.

32. İtirazı inceleyen Van 2. Sulh Ceza Hâkimliği (Hâkimlik) 1/6/2018 tarihinde soruşturmanın genişletilmesine karar vermiştir. Gerekçenin ilgili kısmı şöyledir:

"... SORUŞTURMA KONUSU OLAY HAKKINDA KAMU ADINA KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA KARAR VERİLMİŞ İSE DE,

Dosya kapsamında beyanı alınan [Ö.A.nın], olayın [K.] Ablanın evinin orda olduğunu, [K.] Abla"nın olay sırasında evde olduğunu, sesleri duyup dışarı çıktığında çocuğu yerde gördüğünü beyan ettiği, yine [M.K.nın] facebook hesabında herkese açık bilgilerinde bulunan arkadaş resimleri kendisine gösterildiğinde, [D.S.yi] kendisinden ambulansı aramasını istediği şahıs olarak, [P.T.yi de] omzuna hırka bağlamış sonradan gelen iki şahıstan biri olarak teşhis ettiğinin anlaşıldığı, buna karşılık [R.Ş.nin] alınan beyanlarında bir bayana arkadaşlarının düştüğünü ve ambulans çağırmasını istediğini, sonrasında yanına [U.(F.K.)] ve [M.A.nın] geldiğini belirttiği, [F.K.nın] alınan beyanında da [R.] ve kendisinin 112"yi aradıklarını belirttiği, bu anlamda [Ö.A.nın] facebook üzerinden yapmış olduğu teşhis ile [R.Ş.] ve [F.K.nın] beyanlarının çelişkili olduğu anlaşıldığından [Ö.A.nın] yeniden beyanına başvurularak kendisinden ambulansı aramasını istediği şahıs ve omzuna hırka bağlamış sonradan gelen iki şahıstan biri olan şahıs hakkında usulüne uygun teşhis işlemi yapılması ve [D.S.] ile [P.T.nin] olay gecesi olay yerinde olup olmadığının tespit edilmesi, [P.T.nin][Ö.A.nın] beyanları doğrultusunda beyanlarına başvurularak olay gecesiolay yerinde olup olmadığı hakkında kapsamlı beyanının alınması, [D.S.] ve [P.T.nin] HTS kayıtlarının alınarak tespit edilerek olayın olduğu saatlerde olay yerinde olup olmadıklarının tespiti, [Ö.A.nın] beyanlarında [K.] Abla olarak belirttiği şahsın tespit edilerek olayla ilgili beyanlarına başvurulması, yine dosya kapsamında alınan beyanlarda maktul [M.K.nın] olaydan önce uyuşturucu hap kullandığının, [D.E.nin] savcılıkça alınan beyanında da [U.(F.K.)] ve [M.K.nın] ateşin başındayken toz uyuşturucu kullandıklarının belirtildiği, buna karşılık Adli Tıp Erzurum Grup Başkanlığı"ndan alınan raporda maktulün kanında etanol bulunduğunun, uyuşturucu madde bulunmadığının tespit ediliği, bu anlamda alınan beyanlar ile rapor arasında çelişki bulunduğunun anlaşıldığı, bu hususun şüphe uyandırdığı ve detaylıca araştırılması gerektiği, gerekirse olay yerinde bulunan kişilerin bu hususla ilgili yeniden beyanlarına başvurularak çelişkinin açıklığa kavuşturulması gerekirken eksik soruşturmaya dayalı olarak verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın Hakimliğimizce usul ve yasaya uygun olmadığı değerlendirilmiş olup söz konusu işlemlerin yerine getirilmesi ve Cumhuriyet Başsavcılığı"nca belirtilen hususlar araştırıldıktan sonra dosyanın hakimliğimize gönderilmesi gerektiğinden soruşturmanın genişletilmesine karar vermek gerekmiş..."

33. Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturmanın genişletilmesi kararı üzerine 5/6/2018 tarihinde kolluktan, Ö.A.nın yeniden beyanına başvurarak kendisinden ambulansı aramasını isteyen şahıs ile omzuna hırka bağlamış olan şahıs hakkında yeniden teşhis işlemi yaptırmasını, D.S. ile P.T.nin kapsamlı beyanlarını alarak olay yerinde olup olmadıklarının tespit edilmesini, HTS kayıtlarının alınması için olay tarihinde kullandıkları telefon numaralarını tespit etmesini, K. isimli bayanın olayla ilgili beyanını almasını, M.K.nın olaydan önce uyuşturucu hap ve toz uyuşturucu kullandığının beyanlarda belirtilmesine rağmen ATK raporunda müteveffanın kanında alkol bulunduğunun, uyuşturucu madde bulunmadığının tespit edilmesi nedeniyle beyanlar ile rapor arasında çelişki bulunduğu için bu hususu araştırmasını, gerekirse olay yerinde bulunan kişilerin bu hususla ilgili yeniden beyanlarını alarak çelişkinin açıklığa kavuşturulmasını talep etmiştir.

34. M.A. 10/7/2018 tarihinde kolluk nezdindeki tanık beyanında önceki beyanıyla benzer anlatımlarda bulunmuş olup beyanının önem arz eden kısmı şöyledir:

"... bir internet kafeye gittik [M.K.] internet kafenin sahibinden uyuşturucu hap istedi o da şu an yok biraz sonra gel dedi oradan ayrıldık Beşyol da bir berbere gittik [M.K.] traş olacaktı berber kalabalık olduğundan oradan daha sonra gelmek üzere ayrıldık. [D.E.] birkaç tane arkadaşı ile buluşup içki içmeye gideceğini anlatmıştı arkadaşlarını aradı... [D.E.nin] arkadaşları ile... buluştuğumuzda... [R.Ş.],... [F.K.] ve [M.A.Ö.] isimli şahıslar olduklarını gördüm ... [M.K.] traş olmak için yanımızdan ayrılmıştı... yanımıza geldiğinde traş olmamıştı yanımıza geldiğinde hareketlerini normal olarak hatırlıyorum... [M.K.] 3 tane uyuşturucu hap getirmişti haplardan birini bana verdi, bir tanesini [D.E.ye] verdi, bir tanesini de kendisi aldı üçümüz birlikte bu hapları içtik. Daha sonra argo tabiri ile kova dediğimiz uyuşturucu madde düzeneğini hazırladık düzenek üzerine yine [M.K.nın] getirdiği esrar maddesini koyduk ve dumanını çektik, [M.K.] Uyuşturucudan fazla etkilenmişti yerinde duramıyordu kulağına telefonun kulaklığını takıp kendi kendine dans ederek ritim tutuyordu. Bu sırada benden montumu istedi ben ateşin önünde oturduğum için de kırmızı renkli montumu çıkartıp ona verdim. Montu giydi bu esnada [R.den] tesbihini istedi,... kayalıklara çıktı,... birkaç defa onu oradan indirdik her seferinde tekrar oraya çıktı en son 18 yaşlarında bir erkek şahıs arkadaşınızın olduğu yer tehlikeli onu oradan indirin yoksa düşecek dedi bunun üzerine [M.K.yı] almaya [D.E.] ile birlikte gittik, ... ben [M.K.ya] daha yaklaşmadan bağırarak oradan inmesini söyledim ancak kulağında kulaklık olduğu için beni duymadı. Bu esnada kulaklığın birini çıkarttı [R.Ş.nin] tesbihini düşürdüm ona ayıp olmasın tesbihi alıp geliyorum dedi bunun üzerine ben geri döndüm aşağıya inerken [D.E.nin] [M.K.] düştü diye bağırması üzerine baktığımda [M.K.yı] göremedim yukarı çıktık en son baktığımız noktaya baktık ve göremedik oradan koşarak aşağıya inip kayalıkları dolanıp düşmüş olabileceği yere geldik ve çevreyi aradık bu esnada da bağırarak arkadaşımız düştü yardım edin diye bağırdık akabinde [M.K.yı] kayalıkların dibinde yatar vaziyette bulduk. ... olayın etkisinde olduğumuz için korku ve şok nedeni ile ayrıldık. Kesinlikle kaçma ya da saklanma gibi bir amaçla olay yerinden ayrılmadım. ... Olaydan sonra da uyuşturucu madde kullandığımızı beyan ettiğimizden Çocuk Şubeye teslim ettiler, kan ve idrar tahlillerimiz alındı, savcılıkta ifademiz alındı, ben ve diğer [M.K.nın] getirdiği uyuşturucu hap ile esrar maddesini kullandık daha öncesinde ve sonrasında uyuşturucu madde kullanmadım.

 [D.S.] isimli şahsı aynı mahallede oturduğumuzdan tanırım olay gecesi yanımızda yoktu. [P.T.] isimli şahsı tanımıyorum yanımızda bu isminde bir şahıs yoktur... o gece benim üzerimde kırmızı renkli montum vardı ama olaydan önce [M.K.ya] vermiştim biz [M.K.yı] ölü olarak bulduğumuz yere gittiğimde üzerinde kısa kollu bir tişört vardı..."

35. M.A.Ö. 10/7/2018 tarihli, R.Ş. 17/8/2018 tarihli, F.K. ise 26/7/2018 tarihli kolluk nezdindeki tanık beyanlarında M.A ile benzer anlatımlarda bulunmuştur. M.A.Ö.nün beyanının önceki beyanına ek bilgi içeren kısmı şöyledir:

"... Ateş yaktık alkol almaya başladık orada argo tabiri ile kova dediğimiz bir düzenek hazırladık, hangi arkadaşımın getirdiğini bilmediğim esrar maddesini bu düzenek üzerine koyduk, o arada bazı arkadaşlar bu düzenek üzerinden duman çekmeye başladılar ben votka içtim. [M.K.nın] agresif tavırları vardı... [M.A.] [M.K.yı] indirmek üzere önden gidip[M.K.ya] sesleniyordu,... daha yukarı çıkamadan [D.nin] şok içinde "düştü düştü" diye bağırdığıru duydum. ... Kuş aramak için yanımıza gelen 18 yaşlarındaki erkek şahıs belki aşağıda bir yerdedir telefonunu arayın şaka yapıyordur, siz kendinizde değilsiniz dedi. [R.] telefonundan [M.K.yı] aradı ancak "aradığınız kişiye ulaşılamıyor" uyarısı geldi. Ardından koşarak hızla kayalıklardan aşağı inerek [M.K.nın] düştüğü yere indik... [F.] isimli arkadaşım telefonun fenerini yere tutup ararken [M.K.yı] kanlar içinde yerde yatarken bulduk. Biz[M.K.yı] ararken [R.] 112 ve 110 ekiplerini arayıp durumu bildirmişti..."

36. Yine M.A. ile benzer anlatımı olan ve kollukta olay sonrası verdiği beyanı büyük ölçüde tekrarladığı anlaşılan D.E.nin ise kolluk nezdinde alınan 10/7/2018 tarihli tanık beyanının önceki beyanına ek bilgi içeren kısmı şöyledir:

"...olay tarihinde alınan ifademizde uyuşturucu kullandığımı beyan ettiğim için Çocuk Şube Müdürlüğüne teslim edildik orada kan ve idrar tahlillerimiz alındı daha sonra savcılıkta ifademiz alındı. [M.K.] ile birlikte uyuşturucu almak için gittiğimiz internet kafenin adresini de polislere tam olarak verdim. Olaydan 1 ay sonra bir daha kan tahliline çağrıldım yine gidip kan verdim. Olay gecesi [M.K.nın] getirdiği hapları ve esrar olduğunu düşündüğüm maddeyi ben, [M.K.] ve [M.A.] birlikte kullandık [F.] de esrar kullandı diğer arkadaşlarımız ile birlikte hepimiz votka da içtik. [M.K.nın] kan tahlillerinde neden uyuşturucu çıkmadığını bilmiyorum. Biz [M.K.nın] verdiği maddeleri kullanmıştık..."

37. R.T., K.K. (K. abla olarak belirtilen) ve D.S.nin kolluk nezdinde beyanları alınmış; şahıslar olayın nasıl gerçekleştiği hakkında bilgileri bulunmadığını söylemiştir. Ö.A.ya 10/7/2018 tarihinde yeniden usulüne uygun teşhis yaptırılmış ve olay günü ambulansı aramasını isteyen şahıs olarak R.Ş.yi teşhis etmiştir.

38. Kolluk tarafından yapılan ek soruşturma işlemlerinin 30/6/2018 tarihli yazı ile Cumhuriyet Başsavcılığına iletilmesi üzerine Cumhuriyet Başsavcılığı 16/10/2018 tarihinde yapılan ek işlemleri Hâkimliğe iletmiştir.

39. Hâkimlik tarafından 14/11/2018 tarihli karar ile itirazın reddine karar verilmiş olup gerekçenin ilgili kısmı şöyledir:

"...

Van Cumhuriyet Başsavcılığı"nca soruşturmanın genişletilmesi kararının yerine getirildiği, bu kapsamda [Ö.A.nın] yeniden beyanına başvurulduğu, [Ö.A.nın] beyanında geçen [K.K.nin] beyanına başvurulduğu, [Ö.A.ya] usulüne uygun teşhis işlemlerinin yaptırıldığı, olay yerinde bulunan şüphelilerin yeniden ayrıntılı beyanlarının alındığı, alınan beyanlar sonucunda dosyadaki çelişkilerin giderilmiş olduğu, soruşturma konusu olayda yeterli araştırmanın yapılarak delillerin toplandığı, dosya kapsamındaki tüm delillerden [M.K.nın] öldürülmüş olduğuna ilişkin yeterli şüphenin bulunmadığı kanaatine varıldığından kovuşturmaya yer olmadığına dair kararda usul ve kanuna aykırılık bulunmadığı değerlendirilerek müştekiler vekilinin itirazının reddine..."

40. Hâkimlik kararı, başvurucuya 6/12/2018 tarihinde tebliğ edilmiş olup başvurucu7/1/2019 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

IV. İLGİLİ HUKUK

41. İlgili hukuk için bkz. Yasin Ağca, B. No: 2014/13163, 11/5/2017, §§ 86, 91-96.

V. İNCELEME VE GEREKÇE

42. Anayasa Mahkemesinin 16/11/2021 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:

A. Adli Yardım Talebi Yönünden

43. Başvurucu, bireysel başvuru harç ve masraflarını karşılayacak geliri olmadığını beyan ederek adli yardım talebinde bulunmuştur. Anayasa Mahkemesinin Mehmet Şerif Ay (B. No: 2012/1181, 17/9/2013) kararında belirtilen ilkeler dikkate alınarak geçimini önemli ölçüde güçleştirmeksizin yargılama giderlerini ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşılan başvurucunun açıkça dayanaktan yoksun olmayan adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir.

B. Başvurucunun İddiaları

44. Başvurucu; oğlunun ölümü sırasında yanında olan şahısların Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ifadelerinin alınmadığını, uyuşturucu madde etkisiyle kayalıklardan düştüğü belirtildiği hâlde oğlunun kanında yapılan incelemede uyuşturucu maddeye rastlanmadığını, talep ettiği hâlde soruşturmada yer gösterme işlemi yapılmadığını ve bu suretle beyanlardaki çelişkinin giderilmediğini, ölüm saatinin otopsi sırasında tespit edilmediğini, bu saate göre olay yerinde bulunan şahısların HTS kayıtlarının temin edilmediğini, intihar ön kabulüyle soruşturma yürütüldüğünü, müteveffanın ayakkabılarında parmak izi bulunmamasının hatalı bir tespit olduğunu, oğlunun öldürülmüş olma ihtimalinin araştırılmadığını, kendisinin müşteki sıfatıyla beyanına başvurulmadığını ileri sürerek yaşam hakkının etkili soruşturma yükümlülüğünün ve adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini iddia etmiştir.

C. Değerlendirme

45. Anayasa’nın 17. maddesinin birinci ve ikinci fıkraları şöyledir:

 “Herkes, yaşama, maddî ve manevî varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir.

Tıbbî zorunluluklar ve kanunda yazılı haller dışında, kişinin vücut bütünlüğüne dokunulamaz; rızası olmadan bilimsel ve tıbbî deneylere tâbi tutulamaz.”

46. Anayasa’nın 5. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:

 “Devletin temel amaç ve görevleri, ... kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddî ve manevî varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır.”

47. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Başvurucunun şikâyetlerinin özü, yakınının ölümü hakkında etkili soruşturma yürütülmediğine ilişkindir. Bu itibarla başvurucunun iddiaları, Anayasa"nın 17. maddesinde güvence altına alınan yaşam hakkının etkili soruşturma yükümlülüğüne ilişkin usul yönü kapsamında incelenmiştir.

48. Yaşam hakkının doğal niteliği gereği, yaşamını kaybeden kişi açısından bu hakka yönelik bir başvuru ancak yaşanan ölüm olayı nedeniyle ölen kişinin mağdur olan yakınları tarafından yapılabilecektir (Serpil Kerimoğlu ve diğerleri, B. No: 2012/752, 17/9/2013,§ 41). Başvuru konusu olayda müteveffa, başvurucunun oğludur. Bu nedenle başvuruda başvuru ehliyeti açısından bir eksiklik bulunmamaktadır.

49. Bununla birlikte başvurunun diğer kabul edilebilirlik kriterleri yönünden de incelenmesi gerekir.

50. Devletin yaşam hakkı kapsamındaki pozitif yükümlülüklerinin korumaya ilişkin maddi yönü yanında usule ilişkin yönü de bulunmaktadır. Bu yükümlülük, doğal olmayan her ölüm olayının sorumlularının belirlenmesini ve gerekiyorsa cezalandırılmasını sağlayabilecek etkili bir soruşturma yürütmeyi gerektirir. Bu soruşturmanın temel amacı, yaşam hakkını koruyan hukukun etkili bir şekilde uygulanmasını ve varsa sorumluların hesap vermelerini sağlamaktır (Serpil Kerimoğlu ve diğerleri, § 54).

51. Diğer taraftan ceza soruşturmasının temel amacına ilişkin yükümlülük, kesin olarak bir sonuç elde etmeyi gerektirmez. Anayasa"nın 17. maddesi, başvuruculara üçüncü kişileri bir suç nedeniyle yargılatma ya da cezalandırma hakkı vermediği gibi devlete tüm yargılamaları mahkûmiyetle sonuçlandırma ödevi yüklemez (Serpil Kerimoğlu ve diğerleri, § 56).

52. Şüpheli bir ölüm olayı hakkında yürütülen ceza soruşturmasının Anayasa’nın 17. maddesinin gerektirdiği etkinlikte olduğunun kabul edilebilmesi için;

- Soruşturma makamlarının haberdar olur olmaz resen harekete geçerek ölüm olayını aydınlatabilecek ve sorumluların belirlenmesini sağlayabilecek bütün delilleri tespit etmeleri (Serpil Kerimoğlu ve diğerleri, § 57),

- Soruşturma sürecinin kamu denetimine açık olması ve ölen kişinin yakınlarının meşru menfaatlerini korumak için soruşturma sürecine gerekli olduğu ölçüde katılabilmeleri (Serpil Kerimoğlu ve diğerleri, § 58),

- Soruşturmanın makul bir özen ve süratle yürütülmesi (Salih Akkuş, B. No: 2012/1017, 18/9/2013, § 30) gerekir.

53. Soruşturma makamlarının olaydan haberdar olur olmaz resen hareket geçmesi, soruşturmanın makul bir özen ve süratle yürütülmesi konularında başvurucunun herhangi bir şikâyeti olmadığı gibi bu hususlarda Anayasa Mahkemesince resen tespit edilen bir eksiklik de bulunmamaktadır.

54. Başvurucu, Başssavcılık tarafından müşteki beyanı alınmadığı için soruşturmaya etkili katılım sağlayamadığını ifade etmiş ise de başvurucunun kolluk tarafından beyanlarının alındığı, soruşturma kapsamında taleplerini içeren dilekçelerini kamu makamlarına sunduğu ve bazı taleplerine dair birtakım soruşturma işlemlerinin gerçekleştirildiği, kovuşturmasızlık kararına karşı itirazında soruşturmaya yönelik tüm itiraz ve iddialarını ileri sürdüğü, bu doğrultuda Hâkimlik tarafından soruşturmanın genişletilmesine karar verildiği anlaşıldığından başvurucunun meşru menfaatini korumak amacıyla soruşturmaya gerekli olduğu ölçüde katılabildiği değerlendirilmiştir.

55. Öte yandan başvurucunun oğlunun kasten öldürülmüş olabileceğine dair iddiaları ve soruşturmanın bu noktada yetersiz yürütüldüğüne de dair iddiaları bakımından somut başvurunun yetkili makamlarca ölüm olayını aydınlatabilecek ve sorumluların belirlenmesini sağlayabilecek bütün delillerin tespit edilip edilmediği yönünden incelenmesi gerekir.

56. Somut olayda, Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ölü muayene ve otopsi işlemleri gerçekleştirilmiş; ölüm sebebi netleştirilmiştir. Olay yeri incelemesi yapılmış, olay anını görüntüleyebilecek kamera bulunup bulunmadığı araştırılmış, olay anında ölenle birlikte olay yerinde bulunan şahısların kimlikleri ivedilikle tespit edilerek olaydan hemen sonra olayın gerçekleşme şartlarına dair ayrıntılı beyanları alınmıştır. Şahısların beyanlarında var olduğu iddia edilen çelişkilerin giderilmesi amacıyla soruşturmanın genişletilmesi kararı sonrasında bu şahısların yeniden beyanları alınmıştır.

57. Tanık Ö.A.ya yeniden teşhis işlemi yaptırılmak suretiyle teşhis ettiği şahsın kimliği netleştirilmiş, K.K. da dâhil olmak üzere olayın gerçekleşmesine şahit olabilecek tüm şahısların beyanlarına başvurulmuştur.

58. Bu noktada başvuruya konu olayın kamu görevlilerinin karıştığı ileri sürülmeyen üçüncü kişiler arasında gerçekleşen bir olay olduğu gözönüne alındığında yaşam hakkı kapsamındaki etkili soruşturma yükümlülüğü açısından şüphelilerin ifadelerinin hangi merci tarafından alındığının somut olayın kendine özgü koşullarına göre bir öneminin bulunmayabileceği de ifade edilmelidir (Doğan Demirhan, B. No: 2013/3908, 6/1/2016, § 79).

59. Dolayısıyla kamu görevlilerinin karıştığı ileri sürülmeyen üçüncü kişiler arasında gerçekleşen somut olayda, tanık ve müşteki beyanlarının Cumhuriyet savcısı tarafından değil kolluk tarafından alınmış olması başlı başına somut başvurunun kendine özgü koşullarına göre yapılacak olan değerlendirmeyi etkilememektedir. Nitekim soruşturmanın esası bakımından önemli olduğu takdir edilen birtakım tanık beyanı Cumhuriyet savcısı tarafından bizzat alınmıştır.

60. Olay öncesinde ve sırasında müteveffa ile birlikte olan şahıslar tarafından müteveffa dâhil birkaç kişinin olaydan önce uyuşturucu hap, esrar ve bunların yanı sıra alkol kullandığı beyan edilmiş olsa da yapılan incelemede müteveffanın kanında alkole rastlandığı hâlde uyuşturucu maddeye rastlanmamıştır. Bu durumu açıklığa kavuşturmak amacıyla adli makamlarca bir inceleme yahut kovuşturmasızlık kararında bir değerlendirme yapılmamış olmasının, ölü muayene yada otopsi işleminde ölenin vücudunda başka herhangi bir silahlı ya da kesici alet yara izine yahut darp izine rastlandığına dair bir tespit bulunmadığı, M.K.nın herhangi bir kimseyle daha önceye dayalı husumeti bulunduğuna dair bir veriye rastlanmadığı gibi bu yönde başvurucu tarafından da herhangi bir iddia ileri sürülmediği, tanık beyanlarındaki çelişkilerin giderilmiş olduğu, müteveffanın olay anında alkollü olduğunun sabit olduğu gibi hususlar ile birlikte değerlendirildiğinde ve soruşturmanın bütünü gözetildiğinde soruşturmanın yeterliliği üzerinde olumsuz bir etki gösterdiği sonucuna ulaşılmamıştır.

61. Belirtmek gerekir ki Anayasa’nın 17. maddesi gereğince yürütülecek soruşturmalarda soruşturma makamlarının olayın gelişimine ve delillerin elde edilmesine ilişkin olarak ileri sürülen her türlü iddiayı ve talebi karşılama zorunluluğu bulunmamaktadır. Soruşturma kapsamında yürütülecek soruşturma işlemlerinin belirleyicisi, yetkili soruşturma makamlarıdır (Yavuz Durmuş ve diğerleri, B. No: 2013/6574, 16/12/2015, § 62).

62. Bu bağlamda başvurucu tarafından gerçekleştirilmediği ileri sürülen HTS kaydı temini, yer gösterme işlemi gibi birtakım soruşturma işlemlerinin gerçekleştirilmemiş olmasının somut olayın koşulları bağlamında makul olduğu ve soruşturmanın etkililiğini zedelemediği kanaatine ulaşılmıştır.

63. Mevcut durumda soruşturmada ölüm olayını çevreleyen koşulların tespiti ve varsa ölüm olayının sorumlularının belirlenmesi için gerekli adımların atıldığı, olayın kasten gerçekleştirildiğine ilişkin şüphe uyandırabilecek herhangi bir delilin elde edilmediği, ayrıca soruşturma işlemleri ile bu işlemler sonucunda elde edilen deliller birlikte değerlendirdiğinde Cumhuriyet Başsavcılığının olayı aydınlatma isteğinden kuşku duyulmasını gerektirecek bir hususun bulunmadığı değerlendirilmiştir.

64. Ayrıca soruşturmada olayın sebebinin objektif değerlendirmesinin yapılmadığını ve elde edilen delillerin kapsamlı, nesnel ve tarafsız bir analizine dayalı olarak sonuca ulaşılmadığını söyleyebilmeyi mümkün kılan bir durum da söz konusu değildir.

65. Açıklanan gerekçelerle başvurunun açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

VI. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Adli yardım talebinin KABULÜNE,

B. Yaşam hakkının usul yönünün ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

C. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca tahsil edilmesi mağduriyetine neden olacağından başvurucunun yargılama giderlerini ödemekten TAMAMEN MUAF TUTULMASINA 16/11/2021 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

Hemen Ara