AYM 2018/37604 Başvuru Numaralı OSMAN YILDIRIM Başvurusuna İlişkin Karar

Abaküs Yazılım
İkinci Bölüm
Esas No: 2018/37604
Karar No: 2018/37604
Karar Tarihi: 16/11/2021

AYM 2018/37604 Başvuru Numaralı OSMAN YILDIRIM Başvurusuna İlişkin Karar

 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

OSMAN YILDIRIM BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2018/37604)

 

Karar Tarihi: 16/11/2021

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

 

 

Başkan

:

Kadir ÖZKAYA

Üyeler

:

Engin YILDIRIM

 

 

M. Emin KUZ

 

 

Rıdvan GÜLEÇ

 

 

Basri BAĞCI

Raportör

:

Kamber Ozan TUTAL

Başvurucu

:

Osman YILDIRIM

Vekili

:

Av. Latife SARICAOĞLU YILMAZ

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru, taşınmazın bir bölümüne kamulaştırma yapılmaksızın elektrik trafosu konulması ile kamulaştırma bedelinin düşük belirlenmesi ve değer kaybına uğratılması nedeniyle mülkiyet ve adil yargılanma haklarının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru 20/12/2018 tarihinde yapılmıştır.

3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.

4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.

6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına gönderilmiştir.

III. OLAY VE OLGULAR

7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:

8. Başvurucu, Trabzon"un Of ilçesi Korkut Mahallesi 161 ada 1 parsel sayılı tarla vasfındaki taşınmazın malikidir. Başvurucu, taşınmazı üzerinde bulunan elektrik trafosunun kaldırılması veya kamulaştırılması talebiyle elektrik dağıtım şirketine yaptığı başvurulardan sonuç alamamıştır.

9. Başvurucu 22/1/2018 tarihinde Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi aleyhine kamulaştırmasız el atmaya dayalı tazminat ve ecrimisil davası açmıştır. Başvurucu dava dilekçesinde; 1996 yılında taşınmazından enerji nakil hattı geçirildiğini ve taşınmazına bir adet direk tipi trafo yerleştirildiğini belirtmiştir. Başvurucu, kamulaştırma işlemi yapılmadığını ve mülkiyet hakkının kısıtlandığını iddia etmiştir. Başvurucu fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000 TL kamulaştırmasız el atmaya dayalı tazminat ve 100 TL ecrimisil bedelinin en yüksek faizle birlikte tahsilini talep etmiştir.

10. Of Asliye Hukuk Mahkemesi (Mahkeme) 17/10/2018 tarihinde davayı kısmen kabul etmiştir. Mahkeme, 194,19 TL kamulaştırma bedeli ve 63,97 TL ecrimisil bedeli olmak üzere toplam 258,16 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte başvurucuya ödenmesine kesin olmak üzere karar vermiştir. Mahkeme, el atmaya konu 3,64 m²lik kısmın davalı adına tapuya kayıt ve tesciline hükmetmiştir. Mahkeme, gerekçeli kararında; başvurucunun 819,66 m² yüz ölçümündeki arazisinin 3,64 m²lik kısmına kamulaştırmasız olarak el atıldığını ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda kamulaştırma bedeli ile ecrimisil bedelinin tespit edildiğini açıklamıştır.

11. Nihai karar 30/11/2018 tarihinde başvurucuya tebliğ edilmiştir.

12. Başvurucu 20/12/2018 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

13. Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden yapılan araştırmada başvurucunun 17/3/2021 tarihinde vefat ettiği anlaşılmıştır.

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

14. Anayasa Mahkemesinin 16/11/2021 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:

A. Başvurucunun İddiaları

15. Başvurucu, 1996 yılından beri taşınmazına el atılmış olmasına rağmen son beş yıl için ecrimisil bedeli verilmesi ve el atma tarihinden itibaren faiz işletilmemesinden yakınmaktadır. Başvurucu, taşınmazın gerçek değerinin verilmesi ve enflasyon karşısında değer kaybının önlenmesi için el atma tarihinden itibaren en yüksek faize hükmedilmesi gerektiğini iddia etmiştir. Başvurucu, Mahkemece en yüksek faize hükmedilmemesinin gerekçesinin açıklanmadığını belirtmiştir. Başvurucu, kamulaştırma işlemi için belirlenmiş süreçler takip edilmeden mülkiyetinde bulunan taşınmaza kamulaştırmasız olarak el atıldığını vurgulamıştır. Başvurucu bu gerekçelerle mülkiyet ve adil yargılanma haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

B. Değerlendirme

16. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 49. maddesinin (7) numaralı fıkrası şöyledir:

"Bireysel başvuruların incelenmesinde, bu Kanun ve İçtüzükte hüküm bulunmayan hâllerde ilgili usul kanunlarının bireysel başvurunun niteliğine uygun hükümleri uygulanır."

17. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü"nün (İçtüzük) 84. maddesinin (1) numaralı fıkrası şöyledir:

"Bireysel başvuruların incelenmesinde, kararların infazında Kanun ve İçtüzükte hüküm bulunmayan hâllerde ilgili usul kanunlarının bireysel başvurunun niteliğine uygun hükümleri uygulanır."

18. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun "Dava sırasında taraflardan birinin ölümü" kenar başlıklı 55. maddesinin (1) numaralı fıkrası şöyledir:

"Taraflardan birinin ölümü hâlinde, mirasçılar mirası kabul veya reddetmemişse, bu hususta kanunla belirlenen süreler geçinceye kadar dava ertelenir. Bununla beraber hâkim, gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde, talep üzerine davayı takip için kayyım atanmasına karar verebilir."

19. Başvurunun incelemesi devam ederken başvurucunun 17/3/2021 tarihinde öldüğü nüfus kayıtlarından anlaşılmıştır.

20. Anayasa Mahkemesi Asya Oktay ve diğerleri (B. No: 2014/3549, 22/3/2017, §§ 18-21) kararında başvurucunun bireysel başvurunun yapıldığı tarihten sonra ölmesi durumunda başvurunun incelenmesine devam edilip edilemeyeceğine ilişkin ilkeleri belirlemiştir. Anılan kararın ilgili kısmı şöyledir:

"18. Uygulamada hukuk yargılamalarında, taraflardan birinin ölümü halinde dava sonunda verilecek hükmün olumlu veya olumsuz bir şekilde mirasçıların haklarını etkilemesi nedeniyle davaya mirasçılar tarafından devam edilebileceğinin kabul edildiği hallerde, mahkemelerce mirasçılara usulüne uygun olarak tebligat yapılarak mirası reddetmeyen mirasçıların mecburi dava arkadaşı olarak davada yer almalarının sağlandığı görülmektedir (Yargıtay 21. Hukuk Dairesi E. 2015/20127, K. 2015/21189, 26/11/2015).

19. Asli görevi Anayasa"yı yorumlamak, böylece Anayasa"da yer alan temel hak ve özgürlüklerin kapsam ve sınırlarını belirlemek olan Anayasa Mahkemesinin (Mahkeme) bireysel başvuru yolunda başvurucuların başvuru tarihinden sonra vefat etmeleri hâlinde yukarıda yer verilen usulü benimseyerek 4721 sayılı Kanun"un anılan hükümlerindeki tarihleri tespit etme ve buna göre mirası reddetmeyen mirasçıların başvuruya devam etmelerini sağlama yükümlülüğünü üstlenmesinin, Mahkemenin asli görevini yerine getirmesi önünde engel teşkil edecek ve böylelikle Mahkemeyi temel işlevinden uzaklaştırabilecek olması nedeniyle bireysel başvurunun niteliğine uygun düşmediği görülmektedir.

20. İçtüzük"ün 80. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (ç) bendine göre başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir sebebin olmadığı kanaatine varılması hâlinde başvurunun düşmesine karar verilebilir. Bununla birlikte İçtüzük"ün 80. maddesinin (2) numaralı fıkrası gereği Anayasa"nın uygulanması, yorumlanması veya temel hakların kapsamının ve sınırlarının belirlenmesi ya da insan haklarına saygının gerekli kıldığı hâllerde başvurunun incelenmesine devam edilebileceği öngörülmüştür.

21. Yukarıda yer verilen açıklamalar doğrultusunda Anayasa"nın uygulanması ve yorumlanması veya temel hakların kapsamının ve sınırlarının belirlenmesi ya da insan haklarına saygının gerekli kıldığı hâller gibi başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir sebebin olmadığı kanaatine varıldığı durumlarda, başvurucuların vefat etmesi hâlinde başvuruya devam edilmesinin sağlanması yönünden öncelikli yükümlülüğün başvuruya devam etme hakları olan şahıslarda bulunduğu kabul edilmelidir."

21. Anayasa Mahkemesi Asya Oktay ve diğerleri içtihadından sonraki dönemde, bireysel başvuru devam ederken başvurucunun ölmesi durumunda ölüm tarihinden sonra makul bir süre içinde kendiliğinden Anayasa Mahkemesine başvurarak başvuruya devam etmek istediğini bildiren mirasçıların -menfaatlerinin bulunup bulunmadığını da gözeterek- başvurularını incelemiştir (diğerleri arasından bkz. Ayten Yeğenoğlu, B. No: 2015/1685, 23/5/2018 [ölümden yaklaşık üç ay sonra]; Fatma Ülker Akkaya, B. No: 2014/18979, 22/2/2018 [ölümden iki ay sonra]). Mirasçıların başvuruyu devam ettirme yönündeki iradelerini Anayasa Mahkemesine bildirmediği hâllerde ise düşme kararı verilmektedir (Ali Sedat Yücelik ve diğerleri, B. No: 2015/2574, 9/5/2018, §§ 22-25; Abbas Çelik ve diğerleri, B. No: 2014/749, 7/3/2018, §§ 26-29; Haşim Özpolat, B. No: 2014/3140, 21/9/2017, § 19; Şükran Çopuraslan, B. No: 2014/4695, 14/9/2017, § 22).

22. Anayasa Mahkemesi T.G. (B. No: 2017/21163, 9/1/2019, §§ 17-20) kararında bireysel başvuru yapıldıktan sonra ölen başvurucuların mirasçılarının başvuruyu devam ettirme yönündeki taleplerini Anayasa Mahkemesine iletebilecekleri makul sürenin -haklı mazeretler saklı kalmak kaydıyla- ölüm tarihinden itibaren dört ay olarak tespit etmiştir.

23. Somut olayda bireysel başvuru tarihinden sonra başvuru devam ederken 17/3/2021 tarihinde başvurucunun vefat ettiği anlaşılmıştır. Ancak başvurucunun mirasçıları ölüm tarihinden itibaren dört ay içinde başvuruya devam etmek istediklerine ilişkin taleplerini Anayasa Mahkemesine iletmemiştir. Öte yandan başvurunun incelenmesine devam etmeyi gerekli kılan ve İçtüzük"ün 80. maddesinin (2) numaralı fıkrasında öngörülen nedenlerden birinin de bulunmadığı değerlendirilmiştir.

24. Açıklanan gerekçelerle başvurunun düşmesine karar verilmesi gerekir.

V. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Başvurunun başvurucunun ölümü nedeniyle DÜŞMESİNE,

B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 16/11/2021 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

Hemen Ara