AYM 2019/36682 Başvuru Numaralı HAMDİ DEMİR VE DİĞERLERİ Başvurusuna İlişkin Karar

Abaküs Yazılım
Birinci Bölüm
Esas No: 2019/36682
Karar No: 2019/36682
Karar Tarihi: 17/11/2021

AYM 2019/36682 Başvuru Numaralı HAMDİ DEMİR VE DİĞERLERİ Başvurusuna İlişkin Karar

 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

HAMDİ DEMİR VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2019/36682)

 

Karar Tarihi: 17/11/2021

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Hasan Tahsin GÖKCAN

Üyeler

:

Hicabi DURSUN

 

 

Muammer TOPAL

 

 

Recai AKYEL

 

 

Selahaddin MENTEŞ

Raportör

:

Muhammed Cemil KANDEMİR

Başvurucular

:

Hamdi DEMİR ve diğerleri (bkz. ekli tablonun (C) sütunu)

Başvurucular Vekili

:

bkz. ekli tablonun (F) sütunu

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru, baro levhasına yazılma işlemine ilişkin iptal davasında hukuk kurallarının öngörülemez biçimde yorumlanması nedeniyle hakkaniyete uygun yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Ekli tabloda sıralanan başvurulara ait başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra başvurular Komisyona sunulmuştur.

3. Komisyonca başvuruların kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

4. Konularının aynı olması nedeniyle ekli tablonun (B) sütununda numaraları belirtilen başvuru dosyalarının aynı tablonun (1) numaralı satırında yer alan 2019/36682 numaralı bireysel başvuru dosyası ile birleştirilmesine ve incelemenin bu dosya üzerinden yapılmasına karar verilmiştir.

III. OLAY VE OLGULAR

5. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:

6. Başvurucular, baro levhasına avukat olarak yazılma talebiyle ilgili barolara başvurmuştur. Başvurucuların talebi, baro levhasına kaydedilebilmek için aranan kanuni şartların taşındığı gerekçesiyle Türkiye Barolar Birliği (TBB) tarafından kabul edilmiştir.

7. Söz konusu kararlar, Adalet Bakanlığı (Bakanlık) tarafından uygun bulunmayarak bir daha görüşülmek üzere TBB"ye gönderilmiştir.

8. TBB Yönetim Kurulu, önceki kararlarında ısrar ederek başvurucuların baro levhasına yazılmasına karar vermiştir.

9. Bakanlık, başvurucuların baro levhasına yazılmalarına ilişkin TBB kararının kesinleşmesi üzerine Ankara İdare Mahkemelerinde (Mahkeme) TBB"ye karşı iptal davaları açmıştır. Başvurucular, davalı TBB yanında iptal davasında müdahil olarak yer almıştır.

10. Mahkemeler farklı gerekçelerle dava konusu işlemlerin iptaline karar vermiştir.

11. İstinaf başvuruları, Bölge İdare Mahkemesi 12. İdari Dava Dairesi tarafından kesin olmak üzere reddedilmiştir.

12. Yargılama sürecinde nihai karar olan Bölge İdare Mahkemesi ilamına ilişkin Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) evrak işlem kütükleri ve bireysel başvuru tarihleri üzerinde yapılan incelemede:

- Başvurucu Hamdi Demir"in, başvuruya konu Ankara Bölge İdare Mahkemesi kararını UYAP Vatandaş Portali üzerinden 8/5/2019 günü saat 18.09.39"da okuduğu ve 14/6/2019 tarihinde bireysel başvuruda bulunduğu,

- Başvurucu İbrahim Semiz"in, başvuruya konu Ankara Bölge İdare Mahkemesi kararını UYAP Vatandaş Portali üzerinden 23/10/2019 günü saat 16.10.37"de okuduğu ve 11/12/2019 tarihinde bireysel başvuruda bulunduğu,

- Başvurucu Ahmet Azmi Coşkun"un, başvuruya konu Ankara Bölge İdare Mahkemesi kararını UYAP Vatandaş Portali üzerinden 1/7/2020 günü saat 13.09.44"te okuduğu ve 5/8/2020 tarihinde bireysel başvuruda bulunduğu tespit edilmiştir.

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

13. Anayasa Mahkemesinin 17/11/2021 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:

A. Adli Yardım Talebi Yönünden

14. Başvuruculardan Hamdi Demir, bireysel başvuru harç ve masraflarını karşılama imkânının bulunmadığını belirterek adli yardım talebinde bulunmuştur.

15. Anayasa Mahkemesinin Mehmet Şerif Ay (B. No: 2012/1181, 17/9/2013) kararında belirtilen ilkeler dikkate alınarak geçimini önemli ölçüde güçleştirmeksizin yargılama giderlerini ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşılan başvurucunun açıkça dayanaktan yoksun olmayan adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir.

B. Başvurucuların İddiaları

16. Başvurucular; delillerin değerlendirilmesi ve hukuk kurallarının uygulanmasında hata yapılarak adil olmayan karar verilmesi nedeniyle adil yargılanma hakkının ve diğer anayasal haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

C. Değerlendirme

17. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun"un "Bireysel başvuru usulü" kenar başlıklı 47. maddesinin (5) numaralı fıkrası şöyledir:

"Bireysel başvurunun, başvuru yollannın tüketildiği tarihten; başvuru yolu öngörülmemişse ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapılması gerekir. Haklı bir mazereti nedeniyle süresi içinde başvuramayan/ar, mazeretin kalktığı tarihten itibaren onbeş gün içinde ve mazeretlerini belgeleyen delillerle birlikte başvurabilirler ... "

18. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü"nün (İçtüzük) "Başvuru süresi ve mazeret" kenar başlıklı 64. maddesinin (1) numaralı fıkrası şöyledir:

"Bireysel başvurunun, başvuru yollannın tüketildiği tarihten, başvuru yolu öngörülmemişse ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapılması gerekir."

19. Bireysel başvurunun ön şartlarından biri de otuz günlük süre kuralıdır. Sürenin başvurunun her aşamasında dikkate alınması gerekir (Deniz Baykal, B. No: 2013/7521, 4/12/2013, § 32).

20. Bireysel başvurunun süre koşuluna bağlanmasıyla hukuki istikrarın sağlanması hedeflenmektedir. Dolayısıyla anayasal bir hak arama yolu olan bireysel başvurunun yapılması için belli sürelerin öngörülmesi hukuki istikrar ilkesinin bir gereğidir ve bu süre -bireysel başvuru yapılmasını imkânsız kılacak ölçüde kısa olmadıkça- bireysel başvuru hakkına aykırılık oluşturmaz (Hüseyin Aşkan, B. No: 2017/15649, 21/7/2020 § 21).

21. Bireysel başvuruların 6216 sayılı Kanun"un 47. maddesinin (5) numaralı fıkrası ile İçtüzük"ün 64. maddesinin (1) numaralı fıkrası uyarınca başvuru yollarının tüketildiği tarihten, başvuru yolu öngörülmemiş ise ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapılması gerekmektedir. Anılan düzenlemelerde başvuru yolu öngörülen durumlarda bireysel başvuru süresinin başlangıcına ilişkin olarak başvuru yollarının tüketildiği tarihten söz edilmekte ise de haberdar olunmayan bir hususta başvuru yapılamayacağı dikkate alınarak bu ibarenin nihai kararın gerekçesinin öğrenildiği tarih olarak anlaşılması gerekir (A.C. ve diğerleri [GK], B. No: 2013/1827, 25/2/2016, § 25).

22. Bireysel başvuru süresinin işlemeye başlaması yönünden nihai kararın gerekçesinin tebliği, öğrenme şekillerinden biridir (Mehmet Ali Kurtuldu, B. No: 2013/5504, 28/5/2014, § 27). Ancak öğrenme, gerekçeli kararın tebliği ile sınırlı olarak gerçekleşmez; başka şekillerde de öğrenme söz konusu olabilir. Başvurucunun nihai kararın gerekçesini dava dosyasını incelemek suretiyle öğrenmesi mümkündür. Bu doğrultuda dosyadan suret alınması gibi hâllerde başvurucunun gerekçeli kararı öğrendiği kabul edilebilir. Başvurucunun nihai kararın gerekçesini öğrendiğini beyan ettiği tarih de bireysel başvuru süresinin başlangıcı olarak ele alınabilir (İlyas Türedi, B. No: 2013/1267, 13/6/2013, §§ 21, 22).

23. Diğer yandan somut olayın koşullarında başvurucunun nihai karardan daha erken bir tarihte haberdar olması gerektiğinin değerlendirilmesi durumunda Anayasa Mahkemesi, başvuru süresinin başlangıcı için bu tarihi de esas alabilir (Ögeday Akın, B. No: 2014/2345, 10/6/2015, § 38).

24. Bu bağlamda Anayasa Mahkemesi, henüz avukatına tebliğ edilmemiş olmakla birlikte nihai karar olan gerekçeli Yargıtay ilamının ilk derece mahkemesine ulaştığı, başvurucunun avukatının ise bireysel başvuru formunda bu karardan haberdar olduklarını belirttiği tarihten daha önce ilk derece mahkemesine söz konusu ilamın tebliğe çıkarılması için kendisinin birden fazla talepte bulunduğunun anlaşıldığı bir bireysel başvuruda, başvuru süresinin avukatın ilk yazılı talep tarihinden itibaren işlemeye başladığını kabul etmiştir. Anılan kararda Anayasa Mahkemesi, gerekçeli nihai kararın ilk derece mahkemesine ulaştığından başvurucunun haberdar olduğu ve bu durumda UYAP Avukat Bilgi Sistemi"ni kullandığı görülen başvurucu vekilinin nihai karar sonucunu ve gerekçesini kesin olarak öğrenme olanağına sahip bulunduğu konusunda şüphe olmadığını ifade etmiştir (Suat Bircan [GK], B. No: 2014/16800, 1/12/2016, §§ 25-27).

25. UYAP, kullanıcıların kendilerini ilgilendiren bilgi ve belgelere ihtiyaç duymaları hâlinde hızlı ve kolay şekilde bu belgelere ulaşabilmelerini sağlamaktadır. Her türlü bilgi ve belge alışverişi de UYAP üzerinden elektronik ortamda ve anlık denebilecek kısa sürelerde gerçekleştirilebilmektedir (Hüseyin Aşkan, § 26).

26. UYAP kapsamında vatandaşların yargıya daha hızlı erişmeleri, yargı hizmetlerinden en iyi şekilde yararlanmaları hedefiyle Bakanlık tarafından Vatandaş Portal Bilgi Sistemi geliştirilmiştir. Bu sistemin kullanılması ile vatandaşlar ülke genelindeki tüm adli ve idari yargı birimleri ile icra dairelerinde tarafı oldukları dava ve takiplere internet üzerinden erişebilmektedirler. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlık numarası bulunan kimseler UYAP Vatandaş Portal Bilgi Sistemi"ni kullanabilmektedir. Bu sisteme e-devlet veya kendisine özgü internet adresi üzerinden e-devlet şifresiyle, mobil imza ya da elektronik imza ile erişim sağlanmaktadır (Haticenur Uysal, B. No: 2018/27866, 20/10/2020 § 30).

27. Sisteme Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlık numarası ve kişiye özgü belirlenen e-devlet şifresi ile giriş yapanlar UYAP kapsamında adli ve idari yargı birimlerinde görülmekte olan dava dosyalarını ve evrakların içeriğini görebilmektedir. Sağlanan bu hizmetin sonucu olarak vatandaşlar nihai kararın gerekçesine erişmenin mümkün hâle geldiği durumlarda bu sistemi kullanmak suretiyle nihai kararın gerekçesini kesin olarak öğrenme imkânını da elde etmektedirler (Haticenur Uysal, § 31).

28. Tüm bu işlemler yapılırken bilgi ve belgelerin son hâli, değişmez ve güvenli bir şekilde veri tabanında saklanmakta ve belgeler üzerinde yapılan işlemler UYAP evrak işlem kütüğünde kayıt altına alınmaktadır. Evrak işlem kütüğü, evrak üzerinde yapılan işlemleri (doküman oluşturma, düzenleme, imzalama, açma, okuma ve yazdırma gibi) kayıt altına almaktadır. Kayıt altına alınan evrak üzerindeki işlemleri yapan şahsın adı ve soyadı, sıfatı, birimi, yapılan işlemin niteliği, tarih ve saati sistemde saklanmaktadır (Hüseyin Aşkan, § 28).

29. Başvurucuların başvuruya konu Ankara Bölge İdare Mahkemesi 12. İdari Dava Dairesi kararlarını UYAP Vatandaş Portali üzerinden okudukları tespit edilmiş ve bunlara ilişkin ekran çıktıları alınarak dosyaya konulmuştur (bkz. § 12). Dolayısıyla bu işlemi yapan başvurucuların işlem sırasında nihai kararın sonucunu öğrenmesi beklenir. Bu durumda işlem yapılırken nihai kararın sonucunun öğrenildiği kabul edileceğinden bireysel başvuru süresinin bu tarihten itibaren başlatılması gerekir. Başvurucuların mazereti olduğuna ilişkin bir açıklamada bulunmadığı da görülmektedir.

30. Somut olaylarda başvurucuların Ankara Bölge İdare Mahkemesi 12. İdari Dava Dairesi kararlarını UYAP Vatandaş Portali üzerinden okunduğu tarihte bireysel başvuruya ilişkin nihai karardan haberdar olduğu ve bu doğrultuda bireysel başvuru süresinin işlemeye başladığının kabul edilmesi gerekir. Nitekim ilgili usul kuralları uyarınca sürenin münhasıran tebliğden itibaren işlemeye başlayacağının kabul edildiği uygulamaların aksine bireysel başvuru yolunda başvuru süresi, ihlalin öğrenilmesi esasına bağlanmıştır (Mehmet Özcan, B. No: 2019/6266, 15/1/2020, § 27).

31. Sonuç olarak bireysel başvuru konusu yargılama sürecine ilişkin nihai kararlardan haberdar olduğu anlaşılan başvurucuların otuz günlük bireysel başvurusu süresinden sonra yaptıkları bireysel başvuruların süre aşımı nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

V. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Başvuruculardan Hamdi Demir"in adli yardım talebinin KABULÜNE,

B. Başvuruların süre aşımı nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

C. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca tahsil edilmesi mağduriyetlerine neden olacağından adli yardım talebi kabul edilen başvurucu Hamdi Demir"in yargılama giderlerini ödemekten TAMAMEN MUAF TUTULMASINA, diğer başvurucuların yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA 17/11/2021 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

Hemen Ara