Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/2706 Esas 2022/2509 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/2706
Karar No: 2022/2509
Karar Tarihi: 28.04.2022

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/2706 Esas 2022/2509 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, davalılardan birinde estetik operasyon geçirmiş ve karşılığında 18.000 Euro ödemiştir. Ancak operasyonların bazıları hiç yapılmamış ve yapılan operasyonlar hatalı ve yanlış yapılmıştır. Davacı, maddi ve manevi tazminat talep etmektedir. Davalılar ise hekimin kusuru olmadığını iddia etmektedirler. İlk derece mahkemesi, bilirkişi raporlarına dayanarak davayı reddetmiştir. Ancak istinaf başvurusu sonucunda davanın reddi, karşı tarafın kusuru gözetilerek değerlendirilmesi gerektiği belirtilerek bozulmuştur. Mahkeme, taraflar arasındaki sözleşmenin eser sözleşmesi niteliğinde olduğunu ve yüklenicinin sonucu garanti ettiğini, operasyon sonrasındaki memnuniyetsizliğin kusur olarak kabul edilmesi gerektiğini belirtmiştir. Bu nedenle, davacının talep ettiği maddi ve manevi tazminat miktarı hesaplanarak bir karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Kanun maddeleri: Borçlar Kanunu'nun 355. maddesi.
6. Hukuk Dairesi         2021/2706 E.  ,  2022/2509 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
    İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 8. Asliye Hukuk Mahkemesi


    Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen kararın temyizen tetkiki asıl davada davacı birleşen davada davalı ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü.

    K A R A R

    Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 23.02.2011-26.07.2011 tarihleri arasında davalı ...’ın sahibi olduğu diğer davalı tıp merkezinde meme protez, büyütme ve dikleştirme, karın, yüz, kol, bacak germe, yağ aldırma, göz kapağı, burun ve genital bölge estetiği ile ilgili estetik operasyonlar geçirdiğini, karşılığında 18.000,00 Euro ödendiğini, ancak bazı operasyonların hiç yapılmadığını, yapılan operasyonların ise hatalı ve yanlış yapıldığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ameliyat bedeli olarak ödenen 18.000,00 Euro karşılığı 45.180,00 TL maddi tazminat ve 100.000,00 TL manevi tazminatın faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili cevap dilekçesinde; müvekkili merkezin taraf sıfatı olmadığından davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili hekimin tüm operasyonlarda tıbbın gereklerine uygun hareket ederek, hastaya yapılan müdahaleler hususunda aydınlatılıp onayının alındığını, kusurunun bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiş, birleşen davada ise; müvekkilinin 18 yıllık çabası ile oluşturduğu kariyerine zarar verildiğini ileri sürerek; 100.000,00 TL manevi tazminatın davacı – birleşen dosyada davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Dava, eser sözleşmesi niteliğinde estetik tıbbi müdahaleden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat, birleşen dava ise manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Davacı-birleşen dosyada davalı iş sahibi, davalı -birleşen dosyada davacı ... ise yüklenicidir.
    İlk derece mahkemesince; bilirkişi raporları nazara alınarak davalının kusuru, birleşen davada ise kişilik haklarına saldırı kastı bulunmadığından asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiş, verilen kararın davacı-birleşen dosyada davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 03.11.2020 tarih, 2018/1871 Esas, 2020/1340 Karar sayılı kararı ile istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile, davanın reddine, davalı Dr. ... Estetik Cerrahi ve Saç Ekim Merkezi hakkındaki davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı-birleşen dosyada davalı vekili temyiz etmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve HMK’nun 355. maddedeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp karar verilmiş ve verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiş olmasına göre davacı-birleşen dosyada davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2- Taraflar arasında imzalanan sözleşme ile davacıya estetik müdahalelerde bulunulması kararlaştırılmıştır. Bu sözleşme niteliği itibariyle hekim ile hasta arasında tedaviye ilişkin sözleşmeden farklı olduğu bu itibarla eser sözleşmesi hükümlerinin uygulanması gerektiği anlaşılmaktadır. Eser sözleşmesini düzenleyen BK'nın 355. maddesi uyarınca yüklenicinin edimi bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin edimi ise, karşılığında bedel ödemeyi üstlenmesidir. Eser sözleşmesinin niteliği gereği yüklenici sonucu garanti etmektedir. Davacı meme protez, büyütme ve dikleştirme, karın, yüz, kol, bacak germe, yağ aldırma, göz kapağı, burun ve genital bölge estetiği gayesiyle yani estetik amaçla davalıya başvurmuş olduğuna göre, estetik ameliyat yapılmak suretiyle istenilen ve kararlaştırılan amaca uygun güzel bir görünüm sağlanması ve sürecin sağlıklı bir şekilde neticelendirilmesi hususlarının taraflar arasındaki eser sözleşmesinin konusu olduğu açıktır. Burada sözleşme yapılmasının nedeni belli bir sonucun ortaya çıkmasıdır. Eser yüklenicinin sanat ve becerisini gerektiren bir emek sarfı ile gerçekleşen sonuç olup, yüklenici eseri iş sahibinin yararına olacak şekilde ve ona hiçbir zarar vermeden meydana getirmek yükümlülüğü altındadır.
    Diğer yandan yüklenici olan hekimin edimini sadakat ve özenle ifa etmek yükümlülüğü bulunmaktadır. Yüklenicinin özen borcundan doğan sorumluluğunda benzer alanlardaki işleri üstlenen basiretli bir yüklenicinin göstermesi gereken mesleki ve teknik kuralların esas alınacağı da açıklanmıştır. Yine eser sözleşmesinin niteliği gereği yüklenici sonucu garanti etmiş sayılmalıdır. Komplikasyonlarda ise aydınlatma yükümlülüğü ve komplikasyon yönetiminin doğru yapılması yine yüklenicinin sorumluluğundadır.
    Somut olayda; ilk derece mahkemesince Adli Tıp Kurulu 2. İhtisas Kurulu’ndan 20.04.2015 tarihli rapor alınmış, bu rapora itiraz üzerine Estetik, Plastik ve Rekonstürktif Cerrahi uzmanı bilirkişi kurulu 10.12.2015 tarihli raporunu mahkemeye sunmuştur. Alınan bu raporlar gözetilerek davalı hekimin kusurunun bulunmadığı gerekçesi asıl dava reddedilmiş ise de; taraflar arasındaki sözleşmenin eser sözleşmesi niteliğinde olduğu ve yukarıda yapılan açıklamalar gözetildiğinde davacının meme protez, büyütme ve dikleştirme ile ilgili isteminin yüklenici tarafından daha güzel bir görünüme kavuşturulacağı yönünde bir garanti verilmesi ve müdahale sonrası sürecin sağlıklı bir şekilde neticelendirilmesi niteliğinde olduğu, ancak operasyon sonrasında davacının meme ucunu ve simetrisini kaybetmiş olduğu gözetildiğinde, davacıya yapılan estetik müdahalenin sonucu itibariyle davacı iş sahibi yararına sonuç vermediği anlaşılmaktadır. Bu durumda meme protez, büyütme ve dikleştirme operasyonu bakımından yeterli gerekçe içermeyen bilirkişi raporlarına dayanılması hatalı olmuştur.
    Bu nedenlerle mahkemece yapılacak iş, davalı hekimin davacının meme ucunu ve simetrisini kaybetmesi bakımından kusurlu olduğu gözetilerek davacının istek kalemlerini değerlendirmek, hükme esas alınan 10.12.2015 tarihli bilirkişi raporunu düzenleyen bilirkişi heyetinden ek rapor alınarak davacının talep edebileceği maddi tazminat miktarını hesaplattırmak, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre manevi tazminat miktarını da değerlendirmek ve hasıl olacak sonuca uygun bir karar vermekten ibarettir. Açıklanan bu nedenlerle kararın bozulması uygun bulunmuştur.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacı-birleşen dosyada davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’nin 03.11.2020 tarih, 2018/1871 Esas, 2020/1340 Karar sayılı kararının BOZULMASINA, temyiz peşin harcın talep halinde davacı- birleşen davada davalı ...'a iadesine, dosyanın kararı bozulan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 28.04.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.














    Hemen Ara