Esas No: 2019/1820
Karar No: 2019/1820
Karar Tarihi: 17/11/2021
AYM 2019/1820 Başvuru Numaralı ALİ ÜLKER Başvurusuna İlişkin Karar
TÜRKİYE CUMHURİYETİ |
ANAYASA MAHKEMESİ |
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
ALİ ÜLKER BAŞVURUSU |
(Başvuru Numarası: 2019/1820) |
|
Karar Tarihi: 17/11/2021 |
|
BİRİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
Başkan |
: |
Hasan Tahsin GÖKCAN |
Üyeler |
: |
Hicabi DURSUN |
|
|
Muammer TOPAL |
|
|
Recai AKYEL |
|
|
Selahaddin MENTEŞ |
Raportör |
: |
Hüseyin Özgür SEVİMLİ |
Başvurucu |
: |
Ali ÜLKER |
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, ceza davasında başvurucunun (sanığın) hazır bulunma talebi reddedilerek ses ve görüntü aktarımı suretiyle duruşmaya uzaktan katılımının sağlanması nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 9/1/2019 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca adil yargılanma hakkı kapsamındaki duruşmada hazır bulunma hakkı dışındaki iddialar yönünden kabul edilemezlik kararı verilmiş, anılan şikâyetin kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına ve başvurucunun adli yardım talebinin kabulüne karar verilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
5. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) aracılığıyla erişilen bilgi ve belgeler çerçevesinde ilgili olaylar özetle şöyledir:
6. Manisa Cumhuriyet Başsavcılığı 12/9/2017 tarihli iddianamesiyle başvurucunun Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) yöneticisi olma suçunu işlediğinden bahisle cezalandırılması istemiyle kamu davası açmıştır.
7. Manisa 2. Ağır Ceza Mahkemesi (Mahkeme) 29/11/2017 tarihli kararıyla silahlı terör örgütü üyesi olma suçundan başvurucunun 8 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar vermiştir. Anılan hükme yönelik istinaf başvurusu, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesince 18/1/2018 tarihinde esastan reddedilmiştir.
8. Yargıtay, temyiz edilmesi üzerine Mahkemenin 29/11/2017 tarihli mahkûmiyet hükmüne yönelik olarak verilen istinaf başvurusunun esastan reddi kararını 27/9/2018 tarihinde onamıştır.
9. UYAP aracılığıyla erişilen ve başvurucunun hükümlü olarak bulunduğu Salihli T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna (Kurum) yazdığı 7/12/2018 tarihli dilekçede başvurucu, esas ve karar numaralarını bildirdiği Yargıtay kararı ile hakkındaki hükmün onandığını belirtmiş ve anılan kararın tebliğini talep etmiştir. Başvurucuya Yargıtay kararı 7/12/2018 tarihinde tebliğ edilmiştir. Tebliğ işlemi, söz konusu dilekçe üzerine başvurucunun el yazısıyla "Yargıtay kararını teslim aldım." yazısı ile ad ve soyadını yazıp imza atması ve bu yazının yanına Kurum görevlilerince "7/12/2018" ibareli tarih kaşesinin basılması suretiyle belgelendirilmiştir.
10. Anılan ilama ilişkin 7/12/2018 tarihli müddetname ise başvurucuya 11/12/2018 tarihinde tebliğ edilmiştir.
11. Başvurucu, nihai karardan müddetnamenin tebliğ edildiği 11/12/2018 tarihinde haberdar olduğunu belirtmiş; 9/1/2019 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
12. Anayasa Mahkemesinin 17/11/2021 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
13. Başvurucu; savunmasını mahkeme huzurunda yapmak istediğine ilişkin yazılı ve sözlü taleplerinin dikkate alınmadığını ve tüm duruşmalara Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığı ile katılmak zorunda bırakıldığını belirterek adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme
14. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Başvurucunun iddiaları, adil yargılanma hakkı kapsamındaki duruşmada hazır bulunma hakkı yönünden incelenmiştir.
15. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 47. maddesinin (5) numaralı ve Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nün 64. maddesinin (1) numaralı fıkraları uyarınca bireysel başvurunun başvuru yollarının tüketildiği, başvuru yolu öngörülmemişse ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapılması gerekmektedir.
16. Bireysel başvuru formunda nihai kararın müddetnamenin tebliğ edildiği 11/2/2018 tarihinde öğrenildiği beyan edilmiştir. Ancak somut olayda, başvurucunun 7/12/2018 tarihli dilekçesinde hükmün Yargıtayca onandığını belirtmek suretiyle nihai karardan haberdar olduğu ve anılan kararın da başvurucuya 7/12/2018 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır (bkz. § 9).
17. Sonuç olarak bireysel başvuru konusu yargılama sürecine ilişkin nihai karardan 7/12/2018 tarihinde haberdar olduğu anlaşılan başvurucunun otuz günlük bireysel başvuru süresinden sonra, 9/1/2019 tarihinde gerçekleştirdiği bireysel başvurunun süre aşımı nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurunun süre aşımı nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca tahsil edilmesi mağduriyetine neden olacağından adli yardım talebi kabul edilen başvurucunun yargılama giderlerini ödemekten TAMAMEN MUAF TUTULMASINA 17/11/2021 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.